Samsun'un Alaçam ilçesine bağlı Isırganlı köyünde biçerdöverin çıkamadığı dağlık alanda hem ekin biçip hem de oruç tutan köylü kadınlar, mukabeleyi de tarlada verdikleri öğlen molasında okuyor. Köylü kadınlar, araçların gidemediği bölgeye 2 saat süren yaya yolculuğunun ardından varıyor. Öğlen mola verdiklerinde ise yatıp dinlenmek yerine Kur'an okumayı tercih ediyorlar.
Ramazan'ın ilk günlerinde köyün Kur'an kursunda başladıkları hatmi bırakmayarak tarlada da olsa okuyan 17 yaşındaki Esra Çelebi, "En başta istemek önemli. Bir insan bir şeyi istiyorsa onu mutlaka başarıyor. Bu özellikle Allah kelamıysa onu başarmamanın imkânı yok. Bu kadar insan buraya geliyorsa bunu başardık demektir." diyor. Çelebi, Kur'an öğrenmelerini, köydeki bir hayırsevere borçlu olduklarını söyleyerek, "O bize öncü oldu Kur'an öğrenmemiz için. Bizim için servis tuttu ve bizi başka bir köydeki kursa götürdü. Biz de dedik ki, madem bize bu kadar imkân verildi. Camiye gitme veya evimizde toplanma gibi bir imkânımız yok. Tarlası çoğunluğa yakın olanın tarlasına gidiyoruz ve orada Kur'an okuyoruz." diye konuştu. Çelebi, hatim okuyan kişinin tarlası uzaksa gelemeyecek gibiyse o da, o günkü cüzü evinde okuyarak kendilerine yetiştiğini anlatarak şunları söylüyor: Şu an yirminci cüzü okuyoruz. Hem tek tek hem de toplu hatim dağıtımı yaptık herkes kendisi okuyor. İnşallah Kadir Gecesi'nde bir sürü hatmimiz olacak.
Okuma yazma bilmeyen ancak Kur'an'ı azmi sayesinde okumayı öğrendiğini ifade eden 56 yaşındaki Satı Boyun ise, "Kur'an'ı arkadaşlarımın ısrarı ile öğrenmeye karar verdim. Bafra'daki kursta okumayı Allah'a şükür öğrendim. Gençlerimizin sayesinde camide başladığımız hatme şimdi de tarlada ara vermeden devam ediyoruz." dedi. Arkadaşlarının mukabele okuma teklifini hiç düşünmeden kabul ettiklerini kaydeden Aysel Şahin ise öğlen sıcağında camiye gidemedikleri için tarlada toplandıklarını, hem çalışıp hem de hatim okuduklarını, bunun için de çok mutlu olduklarını söyledi.
Zaman