Ayhan Çarkın'dan önemli açıklamalar!
Eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın, Beşiktaş'taki Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na görev yaptığı dönemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çarkın, DHKP-C lideri Dursun Karataş'ı da gördüğünü anlattı. İşte ayrıntılar:
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-19 11:43:48
Ayhan Çarkın, Beşiktaş'taki Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na görev yaptığı dönemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çarkın ifadesinde, Özel Harekât'a TSK'da yarbay rütbesinde görevli Korkut Eken ile yüzbaşı rütbesindeki Kaşif Kozinoğlu'nun kendi ismini de kayda almasıyla girdiğini anlattı.
Ayhan Çarkın, 1986'da Diyarbakır'da görev yaptığı süre içerisinde Emniyet Genel Müdürlüğü'nde12 Eylülöncesi Derin Araştırma Laboratuvarı denilen bir birim kurulduğunu, bu birimin bir kolunun Diyarbakır'da görevli olduğunu belirtti.
O dönemde bu grubun Diyarbakır biriminin başında Hanefi Avcı'nın yer aldığını aktaran Çarkın, "Bu grup, terörle mücadele adı altında çoğu zaman masum insanları da alıp sorgu ve işkenceden geçiriyordu." dedi.
12 Temmuz 1991 tarihinde 5 kişinin öldüğü operasyondan sonra Gayrettepe'deki Emniyet Müdürlüğü binasından çıkarken müdürlük önünde park halinde bulunan ve teknik takipte kullanılan beyaz renkli Ford minibüs içerisinde terör örgütü DHKP-C lideri Dursun Karataş'ı gördüğünü anlattı.
Çarkın, "Aramızda 1 metre mesafe vardı. Yanında teknik takipte kullanılan araçta görevli istihbaratçılar vardı. Ayrıca isimlerini Kemal, Cengiz ve Hülya olarak bildiğim MİT görevlileri de vardı. Dursun Karataş, başına bir peruk takmaya çalışıyordu." ifadelerini kullandı.
Ayhan Çarkın, ayrıca 17 Nisan 1992 tarihinde Çiftehavuzlar'da 3 kişinin ölü ele geçirildiği bir hücre evine düzenledikleri operasyona Susurluk çetesi lideri olmak suçundan hüküm giyen Ergenekon sanığı İbrahim Şahin'in de katıldığını belirtti.
1993 yılında Ankara Özel Harekât Daire Başkanlığı emrine atandığında o dönem daire başkanının İbrahim Şahin olduğunu söyledi. Şahin'in başkanlığında özel bir ekip oluşturulduğunu öne sürdü.
Ekipte toplam 60 kişinin bulunduğunu söyleyen Çarkın, Ergenekon davasında yargılanan Osman Gürbüz ve Duran Fırat isimli astsubayın da Şahin'e bağlı olarak hareket ettiğini savundu.
Ankara'da avukatlık yapan Yusuf Ziya Ekinci'nin öldürülen Özel Harekâtçı Oğuz Yorulmaz'ın da aralarında bulunduğu 3 polis tarafından Ankara'dan alındığını ve emniyet amiri Ahmet Demirel'in başında bulunduğu bir başka Özel Harekâtçı gruba teslim edildiğini söyledi.
Daha sonra Ekinci'nin öldürüldüğünü duyduklarını belirtti. Öldürülen Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan'ın da Ahmet Demirel tarafından alınarak Ankara yakınlarında öldürüldüğünü öne süren Çarkın, Avukat Faik Candan'ın da Demirel ve ekibi tarafından öldürüldüğünü iddia etti.
Bu şahsın alınması talimatını İbrahim Şahin'in verdiğini öne sürdü. 1995 yılında kendi isteğiyle Ankara'dan yeniden İstanbul'a geldiğini anlatan Çarkın, bu dönemde derin yapı tarafından oluşturulan ve uyuşturucu ticareti yoluyla veya başka şekilde terör örgütü PKK'ya yardım ettikleri iddia edilen kişilerin bulunduğu liste doğrultusunda bazı infazlar yapıldığını anlattı.
Bu listede yer alan ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı belirtilen Savaş Buldan, Behçet Cantürk'ün ekipler tarafından alınarak öldürüldüğünü aktardı.
ÇATLI'YA GÖREV MGK'DAN VERİLDİ
Bu derin yapının içinde istihbaratçılar, askerler ve emniyet içerisindeki şahısların bulunduğunu söyleyen Çarkın, şu iddialarda bulundu: "Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken ve Veli Küçük, bu yapı içerisinde önemli roller üstlenmişti.
MGK kararları doğrultusunda terörle etkin mücadele edilmesi yönünde birtakım uygulamalar yapıldığını duyuyordum. Hatta yakın ilişkim olan Abdullah Çatlı, MGK kararı doğrultusunda kendisine görev verildiğini söylerdi bana."
Zaman
SON VİDEO HABER
Haber Ara