Dolar

34,8761

Euro

36,7523

Altın

3.038,06

Bist

10.140,82

Yaşar Kaya: Ergenekon'un öfkesi PKK saldırılarının artmasına neden oluyor

DEP Eski Genel Başkanı ve Kürt siyasetçi Yaşar Kaya, son günlerde artan şiddet olaylarının Ergenekon'un AK Parti'ye olan öfkesinden kaynaklandığını söyledi. Kürt siyasetçi Yaşar Kaya, son günlerde artan şiddet olaylarında Ergenekon etkisinin göz ardı

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-08-18 12:35:36

Yaşar Kaya: Ergenekon'un öfkesi PKK saldırılarının artmasına neden oluyor
DEP Eski Genel Başkanı ve Kürt siyasetçi Yaşar Kaya, son günlerde artan şiddet olaylarının Ergenekon'un AK Parti'ye olan öfkesinden kaynaklandığını söyledi. Kürt siyasetçi Yaşar Kaya, son günlerde artan şiddet olaylarında Ergenekon etkisinin göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
    Ergenekon'un AK Parti'ye olan öfkesinden dolayı saldırıların artığını söyleyen Yaşar Kaya, son zamanlarda artan PKK saldırılarını ve AK Parti hükümetinin tavrını Cihan Haber Ajansı'na değerlendirdi. Kaya, "Son günlerde artan şiddet olaylarında Ergenekon etkisini de göz ardı etmemek lazım. Türkiye'de devam eden Ergenekon duruşmalarına rağmen, Ergenekon gücünün büyük bir bölümünü hala muhafaza etmektedir. Ergenekon'un AK Parti hükümetine öfkesi vardır. Tırmanan şiddet olaylarında bunu da göz ardı etmemek lazım." diye konuştu.

    YAŞANAN KARGAŞA, KÜRT AÇILIMINI VURDU
    AK Parti'nin son seçimlerde yüzde 50 oy oranı ile tekrar iktidar olmasının herkeste bir beklentiye neden olduğunu söyleyen Yaşar Kaya, şöyle devam etti: "Hükümetten yeni bir beyaz bir sayfa açması, yeni bir anayasa yapılması bekleniyordu. Yeni anayasa ile de demokrasinin çıtası yükseltilecekti ve Kürt sorunu da bu yeni başlangıçla halledilmiş olacaktı. Yani açılım devam edecek umudu vardı. Fakat maalesef böyle olmadı. Bir kargaşa yaşandı. PKK, bazı eylemlere başvurdu. Abdullah Öcalan, 'Ben artık aradan çekiliyorum. Çünkü devletle PKK da beni taşeron olarak kullanıyor' dedi. Ardından Cemil Bayık'ın bir beyanatı oldu. 'Öcalan'ın İmralı'da devlet tarafından aldatıldığını, Kürt sorunun çözmeye değil de tasfiyeye götürüldüğünü söyledi.' Birkaç zamandır İran'ın, PJAK ve Kandil'e yönelik saldırısının Türkiye ile ortak planlandığı söylemleri ortaya çıktı. Daha sonra Murat Karayılan'ın tutuklandığı haberleri geldi. İşte bahsettiğimiz kargaşa bu ortam ve zemindi."

    TÜRKİYE'NİN, SURİYE'DEN DEHŞET KORKULARI VARDI
    Türkiye'nin, Suriye'den dehşet korkuları olduğunu belirten Kaya, "Türkiye, Suriye olaylarına kendi iç işleri gibi davrandı. Bunun da sebebi açıktı, Esad yönetimi giderse Kürtler Suriye'de bir statü elde edeceklerdi. Kürtlerin Suriye'de statü elde etmesi Kürt Koridorunun Laziki (Hataya yakın bölge) yani Akdeniz'e kadar uzaması demekti. Bu da Türkiye'nin sınırda boydan boya Suriyeli Kürtlerle komşu olması idi. Türkiye bundan hem ürktü hem de korkuya kapıldı. İran, Suriye'yi kaybederse Ortadoğu'da dengeler büsbütün değişecekti. İşte bu ortamda Erdoğan'ın, 'Ramazan ayından sonra göreceksiniz' tehdidi Çukurca olayından sonra aciliyet kazandı. Kandilinin bombalanması ile birlikte çoktandır iki tarafın çaldığı savaş tamtamları gerçek savaşa büründü." ifadelerini kullandı.

    HERKESİN, BU ŞİDDET DALGASINA KARŞI KOYMASI GEREK
    Artık silah tetiklerinden parmakların çekilmesinin zamanının geldiğine dikkat çeken Kaya, "Yeni anayasanın hükümet içinde yapılması gerekmektedir. Şiddetin olduğu yerde görüşmelerinin olması mümkün değildir. Yeni şiddet dalgasına barışsever herkesin karşı koyması gerekiyor. Zaten 30 yıldır bu devam ediyor ve elde edilen netice ortada. Bence sağduyu hakim olmalı. Bu iş çıkmaz sokağa girmemelidir. PKK eylemlerden, devlette operasyonlardan vazgeçmelidir." diye ekledi.
    Şiddet ortamının Kürt ve Türk halkının çıkarları doğrultusunda olmadığını belirten Kürt siyasetçi, "Savaşın yıkım ve gözyaşı getirdiği herkesçe bilinmektedir. Bu savaşın bilhassa Afrika ve Ortadoğu'da esen, Arap Baharı dedikleri değişimin dönemine rastlaması elbette ki temelsiz değildir. Kürt sorununun çözümüne iki ay önceye kadar bu kadar yaklaşılmış iken yeniden silahların patlaması Kürt ve Türk halkının zararına olmuştur. Zaten seçimlerden sonra her iki taraf da barış dilini kullanacaklarına savaş diline önem verdiler." dedi.

    HÜKÜMET DİYALOGLA BU DEPREMİ DURDURSUN
    AK Parti hükümetinin diyalogla bu depremi durdurmasını isteyen Kaya, "Hükümet bombalamayı durdurmalı. Bu yol 30 yıldır deneniyor ve hiçbir netice alınamadığı için diyaloga dönüldü. Bence iktidar partisinin yapacağı şey bu zelzeleyi durdurmaktır. Bir an önce açılıma dönülmesi ve adımlar atılması hayırlara vesile olacaktır. Devletten beklenen de budur." şeklinde belirtti.

    İMRALI'DA YAPILAN GÖRÜŞMELER BİLİNMELİ
    Şiddetin artmasında İmralı'da yapılan görüşmelerin açıklanmamasının da etkisinin olabileceğini kaydeden Kaya, "Yaşanan kargaşada sırasında İmralı, Kandil ve Türk Devleti arasında yapılan görüşmeler bizlerce bilinmiyor. Bu da bilinmediği için şimdilik bu şiddet ortamının tırmandırılmasını bilmek kolay değil. Çünkü birçok şey, sahnenin arkasında cereyan etmektedir." diye kaydetti.

Haber Ara