Emre Uslu'dan bomba gibi bir yazı!
Terörle mücadele konusunda Başbakan Erdoğan 'bayramdan sonra yeni şeyler olacak' dedi, herkes sınır ötesi operasyon anladı. Taraf yazarı Emre Uslu'nun ise Erdoğan'ın açıklamalarından anladığı farklı... Peki, 'bayramdan sonra ne olacak?' İşte Uslu'nun çok ses getirecek yazısı:
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-17 13:34:15
Başbakan Erdoğan’ın “Bıçak kemiğe dayandı bayrama kadar sabrediyoruz” açıklaması, bayramdan sonra ne olacak sorusunu gündeme getirdi. Medya Kandil’e operasyon olasılığı yazıyor ama bana göre bu olasılık düşük bir olasılık.
Erdoğan’ı bu kadar kızdıran şey bir aldatılma duygusudur. Bu aldatılma duygusunu en son İsrail-Suriye arasında barış görüşmeleri yaparken İsrail’in Gazze’ye başlattığı operasyonda yaşamıştı Erdoğan ve Davos’ta “One minute” çıkışına götürdü o duygu.
Benzer bir duyguyu Öcalan’la yapılan görüşmelerde yaşadı Erdoğan. Öcalan’ın ev hapsine izin verilmesi noktasında devlet-Öcalan anlaşmıştı. Erdoğan da bütün riskleri göze alıp PKK şiddetini sonlandırmak ve sorunu çözmek için bu anlaşmaya zımnen onay vermişti.
Ancak Kürt kanadı tam da bu anlaşmanın arifesinde, hem de Öcalan devletle protokoller belirledik açıklaması yapmışken, anlaşmada olmayan “demokratik özerklik” ilan edip yeni şartlar dayattılar Erdoğan’a. Bu dayatma siyasal bir dayatma da değildi üstelik. Doğrudan “özerkliği kabul etmezsen askerler ölür” mesajını vermek için 13 askeri şehit ederek yaptılar bunu.
Bakmayın Aysel Tuğluk’un timsah gözyaşı döküp “13 askerin öldürüldüğünden haberim olsa demokratik özerklik ilan etmezdik o gün” demesine. Aksine o gün “demokratik özerklik” dayatması için o 13 asker şehit edildi. Bizzat Başbakan’a mesajdı o. İşte bu dayatma Erdoğan’ın çileden çıkmasına neden oldu.
Yoksa özü itibariyle benzer programı seçim programına koymuş, AB yerel yönetimler şartının şerh konulan maddelerini kaldıracağız sözü vermiş bir AKP iktidarının barışçı bir demokratik özerklik talebine bu kadar şiddetli karşı çıkması kendi içinde tutarsızlık.
Burada soru şu: Demokratik özerklik dayatması Öcalan’a rağmen mi Öcalan’la birlikte mi planlandı? Öcalan’ın kendisinin de zamanlama ve süreci eleştirdiği düşünülürse demokratik özerkliğin sadece AKP’ye dayatılmadığı, Öcalan’a da en azından konjonktürel bir dayatma yapıldığı söylenebilir.
Bu arka plan çerçevesinde düşünüldüğünde Erdoğan’ın Bayram’dan sonra ne yapacağı da kolay anlaşılacaktır. Demokratik özerklik modelinin Hakkâri ve Şırnak’ta halka dayatıldığı iki örnek var önümüzde. Özellikle Hakkâri’de şehrin çevresinde,Türkiyesınırının içinde, yer alan PKK kampları adeta “ikna odaları” gibi kullanılıyor.
Halk o kamplara kaldırılıp sorgulardan geçiriliyor. PKK’ya karşı duruş sergileyenler sokakta infaz ediliyor, halk sindiriliyor. İşte Başbakan’ın Bayram’dan sonra yeni şeyler olacak dediği alan bu alan olacak.
Başbakan öncelikle Hakkâri ve Şırnak çevresindeki sınır içindeki PKK kamplarını ve PKK’nın o alanlarda üst kurup halkı sindirmesini önlemek istiyor. Dolayısıyla operasyonların bu kampların kaldırılması ve bu alanlara hâkimiyet kurmak için yapılacağını beklemek gerek.
PKK’nın demokratik özerklik sürecini inşa etmek ve icraata geçirmek için kurduğu bu “güvenli bölge” stratejisini yok etme hamlesi “Kuzey Irak’a” operasyon yapılacak şeklinde yorumlamak yanlış olur. Unutulmasın ki PKK’nın “icracı kampları” Kuzey Irak’ta değil bizzat sınırın içinde. Hakkâri’ye 20 km. uzaklıkta en az üç “demokratik özerklik için ikna kampı” bulunuyor PKK’nın.
Maalesef bugün “Alan hâkimiyeti olmadan PKK ile mücadele olmaz” diyenİlker Başbuğda dâhil olmak üzere askerler bu kampların geçen yıllarda kurulmasına göz yumdular. Özel Harekât polisleri bu kamplara operasyon yapmak istedi buna da izin vermediler, engel oldular.
Hatta o kamplar kurulurken, Dağlıca’ya baskınlar düzenlenirken görmezden gelen komutana da ödül verdiler. Şimdi kalkıp alan hâkimiyeti teranesi okuyorlar. Madem bu kadar önemliydi neden hâkim olmadın Hakkâri alanına da oraya en az üç PKK kampı kurulmasına izin verdiniz?
Bilvanis Çiftliği’ne sorti yapan Balyozcular nedense Hakkâri’nin çevresindeki sınır içindeki kampların fotoğrafını bile çekmedi. Oraların fotoğrafını çekmeye çalışan iyi niyetli personele engel olunması, Heronların düşürülmesi planları medyaya yansıdı. Alan hâkimiyetini konuşan Başbuğ Heron ihanetçilerine ne yaptı?
Başbuğ Taraf’ın attığı manşetler nedeniyle gözümüze parmak sokarken Hakkâri’ye PKK kamp kuruyordu. PKK bunları yaparken içinde Başbuğ’un da bulunduğu Karargâh Dağlıca’da görevini yapmayıp, o kampların kurulmasını engellemeyen ve çocukların ölümünü de bir Kürt askere yıkmaya çalışıp sorumlu komutana ödül vermekle meşguldü. Şimdi alan hâkimiyeti stratejisi attırıyor.
Makalenin devamı için tıklayınız
SON VİDEO HABER
Haber Ara