Doç. Dr. Zorlutuna: Her göğüs ağrısı, kalp krizi habercisi değildir
Göğüs ağrılarının, kalbe yetersiz kan gelmesi sonucu meydana gelen göğüs ağrısı (anjina) ile karıştırıldığını belirten uzmanlar her göğüs ağrısının kalp krizi habercisi olmadığına dikkat çekti.
Bayındır Hastaneleri Kardiyo
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-16 14:21:52
Bayındır Hastaneleri Kardiyovasküler Cerrahi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yaman Zorlutuna, kalp krizinin habercisi olan anjina sıkıntı, ağırlık, huzursuzluk, uyuşukluk, yanma, başın veya göğsün arkasında parçalanma hissi şeklinde olabildiğini, ağrının kollara, boyna ve çeneye yayılabildiğini söyledi.
Anjinanın, genellikle yorulma, yemek yeme veya sıkıntı sonucunda ortaya çıktığına değinen Doç. Dr. Zorlutuna, "Her göğüs ağrısı anjina değildir. Sadece doktor doğru tanıyı koyabilir. Her organ gibi kalbin de yaşamak ve görevini yapmak için kanla beslenmeye gereksinimi var. Kan, kalp kasına koroner arter adı verilen atardamarlar yoluyla gelir.
Damar sertliği tüm vücuttaki damar iç duvarında yerleşebilen ve yerleştiği bölgede darlıklara neden olan bir hastalıktır." dedi.
Koroner arterlerin de damar sertliğinden önemli oranda etkilendiğine vurgu yapan Zorlutuna, şöyle devam etti: "Bunun sonucunda kalp kasının beslenmesi için tek kaynak olan koroner arterlerde daralmalar ve tıkanmalar oluşabiliyor. İskemik kalp hastalığı dediğimiz bu tablo kendini genellikle 'anjina' adı verilen bir ağrı ile gösteriyor. Anjina her hastada olmamakla birlikte, genellikle bir kalp krizinin en önemli habercisidir. Bazen de hastalar hiç ağrı tanımlamadan da kalp krizi geçirebilir."
Göğüs ağrısına ve kalp krizine neden olan koroner arterlerdeki daralmaların belli bir seviyenin üzerine çıktığında kanın akışında engel oluşturduğuna değinen Zorlutuna, bu durumun kalbin yeterince beslenememesi ve görevini tam anlamıyla yapamaması anlamına geldiğini belirtti.
Zorlutuna, bu olumsuz tabloyu ortadan kaldırmak amacıyla koroner bypass ameliyatı yapıldığını dile getirdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara