Gazeteciler, deneyimlerini anlattı

Samsun'da görev yapan gazeteciler, yılların kendilerine kazandırdığı deneyimi Karadeniz Sanayici ve İş Adamları Federasyonu'nun düzenlediği 'Radyo-Televizyon ve Gazete Muhabirliği' kursuna katılanlara anlattı. Gazeteci adayları, usta isimlerin hikayelerini dikkat ve merakla dinledi. Gazeteciler ise eski günlerini yad etmenin mutluluğunu yaşadı.
    Kursiyerler, son olarak Kanal S Televizyonu Yayın Koordinatörü ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mahmut Erdoğan ile TRT Samsun Bölge Temsilcisi Mehmet Gençali'yi konuk etti. TRT Samsun Bölge Temsilcisi Mehmet Gençali, mesleğini sevmeyenden başarı beklenmemesini istedi. Gazetecilikte alaylı sınıfın da olduğunu hatırlatan Gençali, "İşe ilk kameran olarak başladım fakat zamanla kendimi geliştirdim. Şu anda bu konumda olmamın tek sebebi işime ve eşime aşık olmam. Evde de, işte de huzurluyum. Bütün başarım bundan ileri geliyor. Habercilik güçlü bir meslek. Haberin gücünü kişiliğinizle birleştirirseniz güçlü olursunuz. Gazeteci karşısında kim olursa olsun kimliğiyle güçlü durur. Yeri geldiğinde siyasetçilerle, bürokratlarla, iş adamlarıyla muhatap olurken, yeri geldiğinde işçi, memur, hatta sokaktaki kimsesizle muhatap olur. Bu gazetecinin farklı bakış açısını topluma yansıtma ve yön verme biçimidir." dedi.
        Habercinin her yerden malzeme çıkartabileceğini anlatan Mehmet Gençali, "Önemli olan baktığını görmesini bilmektir. Habercilik aksiyon işidir. İyi haber yapabilmek için onun üzerinde düşünmek gerekir. Habere giderken karşılaşabileceğiniz durumları değerlendirin. Mutlaka beyninizde bir ön çalışma yapmalısınız. Haber dönüşü ise olayı adeta yaşamalı, beyninizde kurgulamalısınız. Bunları yapın en iyi siz olun." şeklinde konuştu.
        Kanal S Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Mahmut Erdoğan ise 16 yıllık mesleki tecrübesini kursiyerlerle paylaştı. Gazeteci adaylarına meslekte yapmaları ve yapmamaları gerekenlerden bahseden Erdoğan, şunları söyledi: "Lise yıllarımda hep televizyona çıktığımı hayal ederdim. Bir gün bir yerde 'kameraman aranıyor' yazısını gördüm. 'Bu bir başlangıç olabilir' diye düşündüm ve müracaat ettim. Beni hemen işe aldılar ve daha televizyon binasına adımımı atmadan postahanede gerçekleşen bir eyleme gönderildim. Buradan da anlayacağınız gibi gazeteci olmak bir aksiyon insanı olmak, her an her şeye hazırlıklı olmak demektir. Mesleğinizi karakterinizle özdeşleştirip kabulleniş biçimine gitmezseniz başarılı olamazsınız. Hiçbir işi küçümsemeyin. Hep bir adım daha ileri gitmeyi deneyin. Bir bakmışsınız yurt içi ya da yurt dışında bir toplantı salonunda önemli insanlara soru sorar hale gelmişsiniz. Bu ancak mesleğinizi sevmeniz ve kendinize güvenmeniz halinde gerçek olabilir."