AFP muhabirine, "Biz sokaktaki hareketi güçlendirmeye çalışıyoruz. Ancak çadırlarda kalan insan sayısı hala az sayıda. Bu nedenle Tel-Aviv ve Kudüs başta olmak üzere diğer 12 kentte eylem çağrısı yapıyoruz'' şeklinde konuşan protestoların örgütleyicilerinde Stav Shafir, insanların oldukça zor yaşam koşullarına sahip olduğunu vurguladı.
Shafir konuşmasına, ''Bir aydan beri Netanyahu bizi aşağılamaya, bölmeye ve zaman kazanmaya çalışıyor. Şu ana dek hiçbir şey yapmadı. Hükümetin somut adımlar atması gerekli ancak bu taktirde bizimle, hükümet arasında bir diyalog söz konusu olabilir'' şeklinde devam etti.
HALKIN YÜZDE 88'İ DESTEKLİYOR
Çok küçük bir azınlığın ülkedeki servetin çok büyük kesimine sahip olduğu bir ülke olan İsrail'de yapılan kamuoyu yoklamasına göre; ülkedeki protesto hareketini İsraillilerin yüzde 88'i destekliyor. Halkın yüzde 53'ünün ise sokağa çıkmaya hazır olduğu belirtiliyor.
"İSVİÇRE DEĞİLİZ"
Geçtiğimiz cumartesi günü yüz binlerce kişinin sokaklara dökülmesinin ardından hükümet protesto dalgasının büyümesine hazırlıksız yakalandığını itiraf etmişti. Gecikmeyle de olsa Başbakan Benjamin Netanyahu harekete geçmiş ve hükümetinin önceliklerini gözden geçireceğini açıklamıştı.
Protestolardaki sosyal adalet talebini karşılamanın tek yolunun ülkenin dev savunma bütçesinin sosyal harcamalara aktarılması olduğu belirtiliyor.
Ancak The Yediot Ahronot bir haberinde, Netanyahu'nun savunma bütçesinden herhangi bir kesinti yapılmasına kesinlikle karşı çıktığını aktarmıştı.
Savunma Bakanı Ehud Barak ise, ''Protestolar önemli, ama İsviçre değiliz. Güvenliğe ihtiyacımız var, çünkü dalgalı sularda yüzüyoruz'' açıklamasında bulunmuştu.
Etha