Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

"Kadına şiddet uygulamak, Allah'ın Rahman ve Rahim sıfatına karşı gelmektir"

Din adamları ve ilahyatçılar kadına yönelik şiddetin İslam dininde yerinin olmadığını ve bunun Müslümanlıkla bağdaşmayacağını ifade ediyor. Kadına şiddet uygulamanın Allah'ın 'Rahman' ve 'Rahim' sıfatına karşı çıkmak anlamına geldiğini belirten İslam

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-08-09 07:37:56

Din adamları ve ilahyatçılar kadına yönelik şiddetin İslam dininde yerinin olmadığını ve bunun Müslümanlıkla bağdaşmayacağını ifade ediyor. Kadına şiddet uygulamanın Allah'ın 'Rahman' ve 'Rahim' sıfatına karşı çıkmak anlamına geldiğini belirten İslam Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz, kadınlara karşı, gerek fiili gerekse sözlü şiddet uygulamanın cinayet işlemek, Hz. Peygamber'in nurlu yolundan ayrılmak anlamını da taşıdığını söyledi.
Kadının, insani değerlerini İslam sayesinde elde ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz, İslam'dan önce kadının insani haklarından yoksun olduğuna işaret etti. Cahiliye döneminde eşya gibi, malvarlığı olarak kabul edilen kadının İslam'la değer kazandığını anlatan Prof. Dr. Yavuz, "İslam güneşi doğunca, zulüm ortadan kalkmış, hak sahibi olan her varlık hakkını elde etmiştir. Özellikle kadınlar, erkekler gibi insani haklarına kavuşmuşlardır. İslam'dan önce ki vahşet, cinayet, yanlış ve haksızlıklarla dolu hayata cahiliye dönemi denilmektedir. Bu dönemde erkekler de kadınlar da haksızlıklarla karşılaşıyorlardı. Fakat en çok haksızlığa maruz kalan kesim şüphe yok ki kadınlardı. Kadın erkeğe göre fıtraten daha nazik ve hassas yaratıldığı için, kendi haklarına sahip çıkamamış, sahip olduğu fıtri hakları kullanma gücünü bulamamıştır. İslam, kadına bu gücü vermiş, kadını da erkek gibi mükemmel bir insan olarak görmüştür." dedi.

"PEYGAMBERİMİZ DÖNEMİNDE KADINA ŞİDDET VE HAKSIZLIK YAPILMAMIŞTIR"
Prof. Dr. Yavuz, İslam'ın en üst düzeyde uygulandığı Hz. Peygamber döneminde, O'nu (SAV) izleyen sahabe döneminde, kadınlara karşı şiddet herhangi bir haksızlık yapılmadığını hatırlattı. İslam'da kadına karşı, değil fiili şiddet, sözlü şiddetin bile yasak olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yavuz, Hz. Peygamber'in aile hayatında, özellikle kadınlara karşı nasıl davranılacağı konusunda en güzel örnek olduğunu kaydetti.

"KADINA ŞİDDET UYGULAMAK CİNAYET İŞLEMEKTİR"
Prof. Dr. Yavuz, Hz. Muhammed'in elinin dayak anlamında ne bir kadına ne bir çocuğa ne de bir canlıya dokunmadığını söyledi. O'nun insanları dövmediği gibi, hayvanları bile dövmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz şöyle devam etti: "Allah'ın kullarına, Allah'ın yarattıklarına karşı daima şefkatle yaklaşmış, merhamet etmiştir. O, insanlara rahmet ve merhamet kaynağı olarak gönderilmiştir. Hanımlarına ağır söz bile sarf etmemiştir. Kadına şiddet uygulamak, bu rahmeti çiğnemek, Allah'ın rahman ve rahim sıfatına karşı çıkmak anlamına gelir. Kadınlara karşı gerek fiili gerekse sözlü şiddet uygulamak, cinayetler işlemek, Hz. Peygamber'in nurlu yolundan ayrılmaktır, onunla çelişmektir, İslam dini ile çelişmektir. Kadına karşı şiddet, cahiliye dönemine geri dönmektir, cahiliye hayatını yaşamaktır. Cahiliye dönemine ait işler yapanların İslam'dan nasipleri olamaz."

"KADINA ACIMA DUYGUSU OLMAYAN BİRİSİ MÜSLÜMAN OLAMAZ, CENNETE GİREMEZ"
İslam dininin örf ve adetlere değer verdiğini, ancak İslam'la çelişen töre şiddetine, töre cinayetlerine asla cevaz vermediğine işaret eden Yavuz, uyulması gereken kuralların Kur'an ve sünnet olduğunu vurguladı. Kadına karşı şiddet uygulayanların İslam'dan pay alamayan, şeytana teslim olan, insanlıktan yoksun, merhametsiz kimseler olduğunu anlatan Prof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz, kadına acıma duygusu ile bakmayan kişinin gerçek bir Müslüman olamayacağını, cennete nail olamayacağına vurgu yaptı. Yavuz, Hz. Peygamber'in, "Sizin en hayırlınız, hanımları nezdinde hayırlı olanınızdır" hadis'ini hatırlattı.

"İSLAM'IN OLDUĞU GÖNÜLDE NEFRET VE KAVGA OLMAZ"
Son yıllarda, özellikle son aylarda kadına karşı şiddetin artmasının din adamlarını da üzdüğünü belirten Prof. Dr. Yavuz, şiddete sadece üzülmenin yeterli olmadığının altını çizdi. İslam'ın var olduğu yerde şiddet ve cinayetin olamayacağını vurgulayan Yavuz, İslam'ın rahmetinin yerleştiği gönülde nefret ve kavganın da olamayacağına işaret etti. İslam'ın insanlığa rahmet ve merhameti getirdiğini belirten Prof. Dr. Yavuz, şiddet uygulayan insanların İslam'dan nasip alamadığını savundu.
Maneviyattan ve manevi değerlerden yoksun yetişen nesillerin akıbetinin karanlık olduğunu kaydeden Yavuz, şöyle devam etti: "Kadına karşı şiddetin ve töre cinayetlerinin bir de iman boyutuna bakmamız gerekir. Allah ve Resulüne inanan ve onların talimatlarını hayat felsefesi yapan insanların yanlış yapmaları, değil kadını dövmek ya da bir hiç uğruna öldürmek, bir karıncayı bile incitmemeleri gerekir. Boynuzsuz koyunun boynuzludan hak talep edeceği Kıyamet günündeki hesap kitaba inanan bir Müslüman, bu zulmü işleyemez, kadına karşı şiddet uygulayamaz, töre cinayetine teşebbüs edemez. Hz. Peygamber Veda Hutbesi'nde ümmetini uyardığı ve tembih ettiği hususlardan biri şeytana uyarak tekrar şirke dönmemek, diğeri ise kadınlara karşı güzel davranmak ve onları Allah'ın bir emaneti olarak korumak, kollamak, haklarına riayet etmektir. Kadına karşı şiddet uygulayanlarla töre cinayetleri işleyenler ve işletenler Allah'ın rahmetinden ve Hz. Peygamber'in şefaatinden şiddetle uzaklaşmış olurlar. Hanımını dövenler her şeyden önce Hz. Peygamberi üzmüş, onun ruhuna eziyet vermiş olurlar."

"HANIMINA ŞİDDET UYGULAYAN HEM DÜNYA HEM AHİRETİNİ YIKAR"
Hanımlarına karşı şiddet uygulayanların hem dünya hem de ahret hayatlarının hüsranda olduğunu anlatan İlahiyatçı Yavuz, kıyamette, Allah'ın huzurunda her kulun yaptığı işlerden tek tek hesaba çekileceğini söyledi. En küçük bir ayrıntının Allah'ın atlamayacağına vurgu yapan Prof. Dr. Yavuz şu değerlendirmede bulundu: "O halde, gerçekten inanan bir kimse, kâmil bir insan, hanımını dövmez; şefkat bekleyen eşine, kızına, kız kardeşine şiddet uygulamaz, cinayet işlemez. Şiddet uygulayanlar, hem dünyada hem de ahrette büyük bir şiddetle ve azapla karşılanacaklardır. Hakka, hukuka ve hakikate teslim olan insanlar huzurlu bir hayat yaşarlar. Toplumumuzun bu huzura her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. Dinimizin talimatlarına teslim olalım, kurtulalım. Şiddet, töre cinayetleri cahiliye dönemi işidir. Şiddet uygulayanlar, cahiliye dönemine dönmüş olurlar. Şiddetten şiddetle uzak durmalıyız."
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara