İsveç hükümeti, teröre karşı aksiyon planı hazırlıyor

Geçtiğimiz ay Norveç'te meydana gelen kanlı terörist saldırı sonrası İsveç'te merkez sağ koalisyon hükümeti teröre karşı hazırlamakta olduğu aksiyon planına hız verdi. Ülkeyi her türlü terörist saldırıya karşı korumayı hedefleyen aksiyon planı geçtiğimiz yılın Aralık ayında Stockholm'de meydana gelen intihar saldırısı sonrası start almıştı. Plan, Oslo saldırısı sonrası yeniden ülke gündemine taşındı.

Öncelikli hedefin terör saldırısını daha meydana gelmeden önlemek olan aksiyon planı çerçevesinde aşırı sağ, radikal sol ve dini terör akımları mercek altına alacak. Söz konusu siyasi veya dini görüşleri doğrultusunda terör eylemi yapmak isteyen militanlar daha harekete geçemeden tespit edilerek yakalanacak.

Bu çerçevede hükümet başta gizli istihbarat teşkilatı olmak Säpoo olmak üzere birçok devlet kurumundan destek alacak. Aksiyon planına göre, teröre karşı ulusal stratejinin belirlenmesinden ve güncellenmesinden Adalet Bakanı Beatrice Ask sorumlu olacak. AB Bakanı Birgitta Ohlsson ise aksiyon planının işleyişi ile ilgilenecek. Konu ile ilgili olarak önde gelen ulusal gazetelerden Dagens Nyheter'e bir yazı yazan Başbakan Fredrik Reinfeldt, ülkede demokratik değerlerin korunması adına herkesin aksiyon planına destek olmasını istedi.

Bu arada son yapılan araştırmalar ülkede aşırı sağ görüşlerin halen zemin kazanmakta olduğunu gösteriyor. Lise öğrencileri arasında başta yabancılar olmak üzere Müslümanlara, Yahudilere ve Romanlara olan hoşgörüsüzlüğün yüzde 20 gibi yüksek oranlara çıktığına dikkat çekiliyor.

"EN BÜYÜK TEHLİKE AŞIRI SAĞ AKIMLAR"
Yeşiller Partisi Meclis Grup Başkanı Mehmet Kaplan, hükümetin geçen yıl hazırlamaya başladığı ve bugünlerde tekrar gündeme gelen aksiyon planında çok yeni bir şey olmadığını savundu. Europol tarafından açıklanan istatistikî verilere göre aşırı sağ terör örgütleri tarafından gerçekleştirilen eylemlerin daha çok ve daha fazla sayıda insanın hayatına mal olduğunu vurgulayan Kaplan, "Bana göre İsveç'te toplumsal huzuru tehdit eden en büyük tehlike aşırı sağ akımlar. Aşırı sağ terör eylemleri yanında topluma yaydıkları fikirler ile kamuoyunu zehirliyorlar. Az olmalarına rağmen çok organizeler ve internet üzerinden yaptıkları anonim yayınlarla kamuoyunda korku kültürü oluşturuyorlar. Bu korku kültürü nedeniyle onlardan farklı düşünen kanaat önderleri fikirlerini rahatça dile getiremiyorlar, çünkü düşüncelerini söylediklerinde kamuoyunda medyatik linç kampanyalarına maruz kalıyorlar." dedi.

Sosyal Demokrat Parti Stockholm İl Genel Meclisi Üyesi Hasan Dölek, İskandinav ülkelerinde 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ilk defa bu tip toplu katliamların meydana geldiğini ifade etti. Dölek, "Bu, halkta büyük bir korku meydana getirdi ve çok tedirgin oldular. Norveç saldırısından sonra ilk birkaç gün saldırı ile ilgili olarak Müslümanları suçladılar ve gerçeğin ortaya çıkmasıyla önyargılı olduklarının farkına vardılar. Bu saldırı aşırı sağ'a karşı da tedbir alınmasının zamanının geldiğini gösteriyor. Hükümetin hazırlamakta olduğu aksiyon planı her türlü teröre karşı eğilmeli. Terör deyince artık İslam değil, aşırı sağ akla gelmeli." ifadelerini kullandı.

İsveç Uygur Maarip Derneği Başkanı Ahmet Tursun da aşırı sağın yükselişinden rahatsız olduğunu belirterek, "Bu gidişle 4-5 yıl sonra bizi bu ülkeden gönderecekler diye endişeleniyorum." dedi.