İşitme kaybı, 10 kat fazla akademik başarısızlık yaşatıyor
Özel Konak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Erdinç Gözcü, bebeğin doğumunda tespi edilemeyen işitme kaybının çocuğun lisan ve konuşma gelişiminde 7-8 senelik bir kayıp meydana getirdiğini söyledi. Gözcü, araştırmalarda tek kulağında işi
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-01 09:22:04
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Erdinç Gözcü, işitme kaybının en yaygın görülen doğumsal rahatsızlık olduğunu ifade etti. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'de yılda yaklaşık bin 800 bebeğin biyonik kulak gerektirecek düzeyde işitme kaybıyla doğduğu bilgisini veren Gözcü, işitme kaybının geç tanısının kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Gözcü, bebeklerde işitme kaybı açısından riskli durumları ise şöyle sıralardı: "Ailede sağırlığın olması, bebeğin 1 kilo 500 gram ağırlığın altında doğması, doğumda uzun süre oksijensiz kalması, suni solunuma ihtiyaç duyması, bebekte yüz-kulak anomalisi olması, ototoksik ilaçların (Aminoglikozidler, loop diüretikler) kullanımı, bakteriyel menenjit geçirilmesi, ve sarılığın çok yüksek seyretmesi."
"ÇOCUĞUN LİSAN VE KONUŞMASINDA 7-8 SENELİK KAYIP OLUŞUYOR"
Bebeğin sağlıklı doğmasının ebeveynleri yanıltmaması gerektiğini kaydeden Gözcü, çok hafif, hafif ve orta derecedeki işitme kayıplarının aileler tarafından tespitinin zor olduğuna işaret etti. Tarama programlarında kullanılan 'Otoakustik Emisyon ve ABR testleri' sayesinde, ailelerin fark etmekte zorlanabileceği çok hafif, hafif ve orta derecedeki işitme kayıplarının tespit edilebildiğini belirten Gözcü, "Hafif derecedeki işitme kayıplı çocuklar, konuşma çağına geldiğinde, yaşıtlarının konuşma düzeyine erişemeyince, aileler farkına varıyor. Bu da çocuğun lisan ve konuşma gelişiminde 3-4; hatta bazen 7-8 senelik bir kayıp oluşturmaktadır."
İşitme kaybı olan çocukların ileride eğitim ve sosyal uyum açısından yaş ve zekaca eşitleri olan çocuklardan geri kaldığını belirten Gözcü, hafif derecedeki işitme kaybı veya tek bir kulaktaki işitme kaybı bile çok ciddi sonuçlara yol açtığını vurguladı. Gözcü, araştırmalara göre, tek kulağında işitme kaybı olan çocuklar, normal işiten yaşıtlarına göre, 10 misli daha fazla akademik başarısızlık gösterdiğini ve okul hayatında en az 1 sene geride kaldıklarının ortaya çıktığını dile getirdi.
Gözcü, bebeklere yapılan işitme testi hakkında şu bilgilere yer verdi: "Tarama testi olarak adlandırılan Otoakustik Emisyon Testi'nde, bebeğin kulaklarına belli şiddette sesler veriliyor ve beyin dalgaları ölçülerek duyup duymadığı anlaşılıyor. Bu test, bebeğinize acı vermiyor, rahatsız dahi etmiyor. Çok kısa süren ve sessiz bir ortamda gerçekleştirilen test, genelde bebeğiniz uyurken yapılıyor; çünkü bebeğinizin test sırasında ağlaması ya da sesler çıkarması, işitme yeteneğini kontrol etmeyi zorlaştırıyor. Test sırasında anestezik veya sakinleştirici herhangi bir şey kullanılmıyor. Bebeğinizin kulağının dış kısmının içine yumuşak uçlu bir alet konulduktan sonra, buradan kulağa 'klik' sesleri gönderiliyor. Kulak bu sesi işittiği zaman, kulağın iç kısmı (koklea) yankı yapıyor. Test uzmanı, bir bilgisayar aracılığıyla, bebeğin kulağının sese nasıl karşılık verdiğini görüyor."
SON VİDEO HABER
Haber Ara