TİB, özel hayatı gerekçe göstererek görüşme kayıtlarını mahkemeye göndermedi
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davanın 19. duruşmasında, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) özel hayatın gizliliğini gerekçe göstererek mahkemenin istediği telefon görüşme kayıtlarını göndermediği
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-07-29 12:02:39
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ile Yasin Hayal getirildi. Duruşmaya Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, kızı Delal Dink ve kardeşi Hosrof Dink de müdahil olarak katıldı. Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz'ın, dosyaya gelen evrakları okuması ile duruşmaya başlandı.
Yasin Hayal'in bir önceki duruşmada, 'cezaevinde odasına kadar gelen ve Pelitli'den geldiğini düşündüğü kişiler tarafından tehdit edildiği' şeklindeki iddiası nedeniyle Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Cezaevine yazılan yazıya gelen cevap, Başkan Eryılmaz tarafından okundu. Yazıda, Hayal için cezaevine son 6 ay içinde avukat ya da ziyaretçi gelmediği belirtildi.
Mahkeme Başkanı, olay günü Saray Kumaşçılık önünde iki noktadan cep telefonuyla konuşan şüpheli kişinin tespiti için bu mevkiyi kapsayan baz istasyonlarından yapılan tüm görüşmelerin bildirilmesi amacıyla TİB Başkanlığı'na ve her üç GSM operatörüne yazdığı yazılara cevap geldiğini kaydetti. Mahkeme Başkanı, TİB'in, "Şüpheli ya da sanık olmayan çok sayıda kişinin görüşme kayıtlarının alınması anlamına gelir." ifadesi ve 'özel hayatın gizliliğinin ihlali' olacağı gerekçesiyle bu talebe itiraz ettiğini ve cevap verilmediğini bildirdi.
Avukatların olay yerinde Osman Hayal'in de olduğu iddiasının araştırılması için Osman Hayal'in önden, arkadan ve yanlardan boy fotoğraflarının ve yüz fotoğraflarının ayrı ayrı biometrik olarak çektirilerek gönderilmesi için Trabzon Emniyet Müdürlüğü'ne yazılan yazıya da cevap gelmedi. Mahkeme Başkanı, Ogün Samast'ın babası Ahmet Samast'ın talimatla ifadesinin alınması için yazılan yazının da cevabının gelmediğini belirtti.
AVUKAT ÇETİN, DURUŞMADA KAMERA KAYITLARINI İZLETTİ
Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin de, önceki duruşmada TÜBİTAK Başkanlığı tarafından gönderilen cevabi yazıda Akbank'a ait olduğu belirtilen sabit diskler üzerinde yapılan incelemeye ilişkin rapor hakkında konuştu. Çetin, raporda, olay zamanına ilişkin görüntüler ile karşılattırılamaması halinde sabit diskte bulunan görüntülerin olay gününe ait olup olmadığının tespit edilmesinin mümkün olmadığının belirtildiğini hatırlattı. Avukat Çetin, dolayısıyla bu sabit disklerin Akbank'a ait olmama ihtimali bulunduğunu söyledi. Çetin, olay zamanına ilişkin görüntülerin kaydedildiği sabit disklerin Akbank'a ait olup olmadığının tespit edilmesini istedi.
Avukat Fethiye Çetin, daha sonra da dosyaya yansıyan, Hırant Dink'in öldürülmesine ilişkin olay yeri krokisi ve bölgedeki güvenlik kamera kayıtlarına ilişkin yaptıkları bir çalışma ile olay yerinde Ogün Samast haricinde 4 kişinin daha bulunduğunu tespit ettiklerini söyledi. Avukat Çetin, Saray Kumaşçılık ve Akbank güvenlik kamera kayıtlarında Hırant Dink ile Ogün Samast'ın da geliş gidiş görüntüleri ile olay sonrasında Samast'ın kaçış anına ilişkin görüntüleri kroki üzerinde duruşma salonunda izletti. Çetin, Dink'in öldürüldüğü 19 Ocak 2007 tarihine ait görüntülerde saat 11.00 ile 14.57 arasında çoğunlukla telefon ile konuşan siyah montlu bir kişi, biri beyaz saçlı iki yaşlı kişi ile bir de dördüncü kişinin kamera kayıtlarına yansıdığını söyledi. Özellikle siyah montlu kişi ile üçüncü kişinin, Samast'ın kaçışını kolaylaştırmak için kaçtığı istikamette güvenlik önlemi almış gibi göründüklerini ifade etti. Çetin, TİB Başkanlığın'dan istenen cevapta bu 4 kişinin tespit edilmesini amaçladıklarını söyledi. Bu kişilerin tespit edilmesinin, olay yerinde cinayete karışan başka kişiler de olup olmadığının tespiti açısından çok önemli olduğunu belirten Çetin, mahkemenin TİB Başkanlığı'ndan gönderilen cevabı kabul etmesi halinde kendi taleplerinin tekrar değerlendirilmesi için dava dosyasının 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini istedi.
HAYAL'İN 'TEHDİT EDİLDİM' İDDİASI
Bu sırada tutuklu sanık Yasin Hayal, önceki duruşmada Pelitli'den geldiğini düşündüğü bazı kişiler tarafından tehdit edildiği iddiasıyla talepte bulunduğunu hatırlattı. Hayal, bu talebi ile ilgili Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığında ifade verdiğini ve cezaevine dönerken cezaevi kapısı önündü bekleyen 4 kişiden 3'ü tarafından saldırıya uğradığını öne sürdü. Hayal, saldırı olayının kamera kayıtlarından tespit edilebileceğini belirterek şikayetçi olduğunu söyledi.
Tutuklu sanık Erhan Tuncel'in avukatı Erdoğan Soruklu da, Dink ailesinin avukatlarının taleplerine katıldıklarını belirterek TİB'den istenen ve olay yerindeki baz istasyonlarına yansıyan görüşmelerin istenmesini talep etti. Avukat Soruklu, "Sanık Yasin Hayal, geçen duruşmada rahatsız edildiğini ve rahatsız edilmek istenmediğini belirten bir dilekçe vermişti. Cezaevinden gelen yazıda son 6 ay içinde herhangi bir ziyaretçisinin olmadığının belirtilmesi, Hayal'in iddiasını inandırıcı olmaktan uzaklaştırıyor." dedi.
Bu sırada Avukat Soruklu'nun sözünü kesmeye çalışan Hayal, avukatın sözlerine devam etmesi üzerine "Dinle lan." diye bağırdı. Cezaevi kapısında uğradığı saldırının, kamera kayıtlarından bulunabileceğini yineledi. Daha sonra Avukat Soruklu, sanık Yasin Hayal'in talebinin ağabeyi Osman Hayal'in tutuklanma ihtimali üzerine gerekli kişilere koruma sağlamaları mesajını içerdiğini iddia etti.
AVUKATI, HAYAL'İN BAKIRKÖY RUH VE SİNİR HASTALIKLARI HASTANESİNE SEVKİNİ İSTEDİ
Yasin Hayal'in avukat Eda Salman ise Osman Hayal'in tespiti yönünden mahkemenin verdiği ara karara yani Osman Hayal'in fotoğraflarının Trabzon'dan istenmesi yönündeki ara karara katıldıklarını söyledi. Salman, konuşmasının bu bölümünde de sanık Yasin Hayal'in Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilerek Ruhsal bozukluğu olup olmadığı ve herhangi bir ilaç kullanıp kullanmadığının tespit edilmesini talep etti. Avukat Salman'ın bu talebi üzerine bazı izleyicilerin güldüğü gözlendi.
Hastaneye sevk talebinin ardından Yasin Hayal, kendisini gayet iyi hissettiğini, sağlık yönünden bir sıkıntısı olmadığını söyledi. Mahkeme Başkanı Eryılmaz, sanık Yasin Hayal'e, "Pelitli'den gelenler tarafından rahatsız edildiğini söyledin. Sorduk ancak 6 aydır ziyaretçin olmadığını söylediler. Nasıl oluyor bu?" diye sordu. Hayal ise son saldırı olayının aleni yapıldığını, gizli kapaklı bir durum olmadığını iddia etti.
Cumhuriyet Savcısının taleplere ilişkin mütalaasını sunmasının ardından duruşmaya ara karar için yaklaşık bir saat ara verildi.
Duruşma sonunda tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in, kuvvetli suç şüphesinin varlığının devam ettiği gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verildi. Kararda, tanık Cemal Yıldırım'ın tüm aramalara rağmen bulunamadığı için dinlenmesin vazgeçildiği, tanığın emniyet ifadesinin gelecek duruşmada okunmasına hükmedildi. Yasin Hayal'in tehdit edildiği ve cezaevi girişinde saldırıya uğradığı iddialarına ilişkin ifadesi ve onaylı evrakların bildirilmesi için Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasına karar verildi.
Mahkeme, TİB'in 'özel hayatın gizliliği' gerekçesiyle olay yerine ait telefon trafiğini gösterir listeyi mahkemeye göndermemesine ilişkin avukatların itirazlarının İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine hükmetti. Ayrıca, Yasin Hayal'in adli tıp uzmanına ruh sağlığı yönünden kontrol ettirilmesi için Tekirdağ Cezaevi Müdürlüğü'ne yazı yazılması karara bağlandı. Dav dosyasının, esas hakkındaki mütalaa hazırlanması için savcılığa gönderilmesi kararlaştırılan dava ertelendi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara