Yunanistan neden Türkiye gibi olamıyor?
Yunanistan Başbakanı George Papandreu, geçen ayın sonlarına doğru parlamentodaki milletvekillerini, ülkedeki isyanları tetikleyen tasarruf tedbirlerini oylamaları için ikna etmeye çalışırken onlara bunu sordu.
Papandreu, 2001 yılındaki ekonomik krizden özveri göstererek çıkan Türkiye'nin başarısına atıfta bulunuyordu. Kredi sağlayan kuruluşlar, şimdi Yunanistan'dan aynı tasarruf tebdirlerini almasını istiyor. Ancak, Yunanlıların bu kadar ileriye gidip gitmeyeceği ve ekonomilerini Türkiye'dekine benzer şekilde düzeltip düzeltemeyecekleri belirsizliğini koruyor.
Papandreu Yunan Parlamentosuna, "Biz neden komşumuz Türklerin yaptığını yapamıyoruz?" diye seslendi.
Türkiye'nin 2001'deki ekonomik kurtarma planını tasarlayan ekonomi eski Bakanı Kemal Derviş'e göre, sorunun cevabı Yunanistan'ın da kurtarılabileceği. Fakat, iki ülkenin kullanımında olan araçlar arasında da bir büyük fark var: Türkiye'nin aksine Yunanistan, faizleri düşürerek para biriminin değer kaybetmesine izin veremez, çünkü Yunanistan, Euro Bölgesinin bir parçası.
Derviş, "Döviz kuru, oldukça iyi ve vazgeçilmesi zor bir araç. Sadece Yunanistan'ın değil, diğer Euro Bölgesi hükûmetlerinin de fark etmediği bir disiplin derecesine ihtiyaç var." dedi.
Derviş, yine de Yunanistan için Türkiye'den çıkarılacak dersler olduğunu söyledi. Öncelikle, Atina da zorluklara katlanacak. Çünkü 2001'de Türkiye'de olduğu gibi, Yunanistan'ın durumu da öylesine bir çıkmazda ki, kredi verenlerin güvenini sağlamanın tek yolu harcamaları kesmek. Derviş'e göre, bu adımı atmaya çalışmak, kredi verecek kuruluşların Yunanistan'a kredi vererek alacakları risk karşılığında, talep edecekleri faiz oranını da artıracak.
Derviş, en az bunun kadar önemli olan bir diğer noktanın ise, hazırlanacak bir programla tasarruf planlarını ve ekonomiyi krizden daha güçlü bir şekilde çıkaracak reformları birleştirerek, kredi sağlayan kuruluşları Yunanistan'ın borçlarını ödeyebileceğine dair yeterliliği olduğuna ikna etmek olduğunu söyledi. Bu Türkiye için, tekelcilik ve siyasi müdahalelerle zayıflayan ekonominin çehresini değiştirmeyi amaçlayan 19 yapısal reform kanununun geçirilmesi anlamına geliyordu. Bu reformlar, bağımsız bir merkez bankasının oluşturulmasını, tarım sektörüne yapılan mali desteğin yeniden düzenlenmesini, bankacılık sistemi ve sivil havacılığın revizyondan geçirilmesini içeriyordu.
Derviş, Yunanistan için zorlukların tamamen farklı olacağını belirtirken, ikna edici bir büyüme hikayesini gerçekleştirebilmesi için onun da elindeki araçları yenilemesi gerektiğini söyledi.
* The Wall Street Journal, Tercüme: BYEGM