Rum üssündeki patlamanın perde arkası ortaya çıkıyor
Kıbrıs Rum Yönetimi'nin, AB'deki ortaklarının bütün uyarı ve ricalarına rağmen, Monchegorsk isimli Rum bandıralı Rus gemisinin İran'dan alıp, Rusya'ya götürdüğü patlayıcı ve mühimmatı, İran ve Suriye'yi gücendirmemek için geri göndermediği iddia edil
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-07-26 10:10:25
Gazete "İran ve Suriye uğruna ortaklarımızı sildik, Ölümcül yükün karanlık perde gerisini aydınlatan yeni belgeler" başlıklı manşet haberinde, söz konusu belgeden, Rum yönetiminin, bütün uyarılara rağmen patlayıcıları İran'a geri göndermemek için bütün imkânları tüketme niyetinin açıkça anlaşıldığına işaret etti.
Habere göre, Rum Yönetimi'nin, belgelere de yansıyan, patlayıcı ve mühimmatın müsadere kapsamında olup olmadığı araştırmasındaki özeni, başlıca emelinin İran ve Suriye'yi gücendirmemek olduğu görüşünü biraz daha güçlendirdi. Ayrıca, belgelerde, gerek Avrupa Komisyonu'nun, gerek BM Güvenlik Konseyi'nin, Rum Yönetimi'nin tavrına yönelik sert tepkiler ve Rum Yönetimi'nin, AB'nin ortak tutumuna rağmen, İran'ı gücendirmeyecek çıkış yolları aradığı ortaya çıktığı da belirtildi.
"KONTEYNERLERDE NE OLDUĞUNU HEPSİ BİLİYORDU"
Alithia gazetesi ise "Konteynerlerde Ne Olduğunu Hepsi Biliyordu" başlığıyla yansıttığı haberinde, Deniz Üssü'ndeki patlamaya neden olan patlayıcı dolu konteynerler konusunun ele alındığı Rum Meclisi Savunma Komitesi'nde siyasilerin konteynerlerin içerisinde ne olduğunu bilmediğini söyleyerek sorumluluğu başkasına atmaya çalışmasına rağmen aslında herkesin yükün ne olduğunu bildiğinin ortaya çıktığını yazdı.
Haberde, Monchegorsk'un yükü müsadere edildiğinde askerlerden oluşan uzman grubun konteynerleri teker teker inceleyip, içeriğini not ettiği kaydedildi. Konteynerler içerisindeki kutuların birkaçının açılıp, geriye kalanın da aynı malzeme olduğu varsayımı ise tek hata olarak nitelendi.
İnceleme sonrasında ortaya çıkan raporun, BM Güvenlik Konseyi'ne gönderildiği, Güvenlik Konseyi'nin de ilgili kararlarını aldığı hatırlatılan haberde, Rum Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın gönderilen bu raporun içeriğini bilmemesinin mümkün olmadığının altı çizildi.
Gazete, "98 konteynerden 95'i Mari'de (deniz üssü) muhafaza edilecekti. Çok daha tehlikeli olan 3 konteynerin ise başka yerde muhafaza edilecek olması, içeriğinin bilindiğinin kanıtıdır" vurgusunu yaptı.
"EMİR, PATLAYICILARIN GEÇİCİ MUHAFAZASI YÖNÜNDEYDİ"
Habere göre Rum Meclisi Savunma Komitesi konuyla ilgili kendi araştırmasını yapıyor. Bugüne kadar 2 toplantı yapan komite, yarın da üçüncüsünü gerçekleştirecek. Konuyla ilgili bir soruya muhatap olan Komite Başkanı Yorgos Varnavas, Evangelos Florakis Deniz Üssü'ndeki ölümcül patlamayla ilgili sorumluluk mühimmat dolu konteynerlerin yerleştirilmesinin tevdi edildiği subaydan çok daha yukarıdakilere ait olduğunu açıkladı. Varnavas, "Subayın üç seçeneği vardı: konteynerleri ya Zigi'ye, ya Mari'ye veya Limasol Acemi Eğitim Kampı'na yerleştirecekti. Ordunun kendisine verdiği emirde de, patlayıcıların geçici muhafazası yönündeydi." dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara