Dolar

34,8884

Euro

36,6232

Altın

3.009,94

Bist

10.058,63

Norveç, İslam ve Batı tehditi

Middle East Monitor'ın editörlerinden İbrahim Hevit, Oslo'daki katliamın arkasında sağ ideoloji olduğunu belirtiyor, 'dünyada çoğu anti-semitist ve diğer ırkçılıkların arkasında bu var' diyor.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-07-26 21:55:35

Norveç, İslam ve Batı tehditi

Birkaç yıl önce, Müslüman ismiyle Abdül Hekim Murad olarak tanınan hatırı sayılır Cambridge eğitmeni T J Winter, Liecester Üniversitesi'nde beşeri kadroya ve öğrencilere büyüleyici bir ders verdi. Konu başlığı, daha yaygın olan "İslam ve Batı'ya tehdidi"nin tamamen tersi "İslam ve Batı'nın tehdidi" idi.

Bu, kısaca tarihsel olarak saldırının diğer yönden olduğunu, daha çok Avrupa'dan Müslüman dünyasına yöneltildiğini resmeden romansal bir yaklaşım.

Tabi ki 2 saldırının da "İslami terörle bağlantılı" olduğu yönünde spekülasyonların olduğu Norveç'te dehşet verici bombalamanın ve silahla insanların öldürülmesi konusunda gelen raporları okurken, bu sabah Abdül Hekim'in yazısını düşündüm. Hiç kuşku yok ki, ilerleyen günlerde daha fazlasını öğreneceğiz, fakat aslında ilk isim, failin "İslam karşıtı bakış açısına sahip ve sağa meyilli siyasi özellikte", "sarışın, mavi gözlü Norveçli" olduğunu gösterdi. Beklendiği gibi, adamın niyeti, ne bu özelliklerle ne de "aşırı dinci Hristiyan eğilimli" internet sitesine gönderileriyle bağlantılı. Herhangi bir etki (olup olmadığı ç.n.) "belirsizliğini hala koruyor"; Oklahoma 1995'in tekrarı.

İlginç bir şekilde bu suçlu, isimini vermeyen Norveçli bir görevli tarafından "deli" olarak tarif edildi. Olabilir de, fakat bu, halkın düşüncesinde yer etme şansı bulmadan önce hikayenin dışına atılabilecek çirkin suçları teşvik eden bir yöntem.

KİTABI KAPATMAK

Örneğin 1969'da Kudüs'teki El Aksa camisini ateşe veren Avustralyalı Hristiyan Denis Michael Rohan'ın "deli" olarak azledildi ve hikayenin sonu; Rohan psikiyatrik tedaviye gönderildi. Camiyi ve yanındaki Kubbetaş Sahra'yı yok etmeyi planlayan aşırı sağcılar, başka bir gün savaşmak için yaşadılar. Zannederim ki Norveçli bombacıya da aynı şey olacak; sağ yanlısı bağlantıları ve aşırı Hristiyan ilişkileri alakasız bir şekilde reddedilecek. Bize, bunun bağımsız hareket eden deli birinin işi olduğu söylenecek. Uygarlığa karşı örgütlü tek "terör tehdidi" Ergo, hala "İslam bağlantılı" ve terör karşıtı yasalar, Müslüman dünyası ve Avrupa ile ABD'deki Müslüman topluma karşı sürdürülmeli!

Eğer bunun olmasına izin verirsek, özellikle yeni sağın Avrupa genelinde yükselişte olması nedeniyle dünyaya büyük zarar veriyor olacağız -ve Oklahoma, bunun meyvesinin büyük yıkıma neden olmasının kanıtı.

Doğu Avrupa'dan Neo-Nazi göçmenler, aşırı sağ eylemlerden dolayı yasa boğulmalarına rağmen devletin günlük ilkelerde olduğundan daha fazla aşırı sağa yaklaştığı İsrail'de aktifleştiler. İsrail'i "Yahudi devleti" olarak temize çıkarmak için bakanlar, Filistinlilerin etnik temizliğini destekliyor; dünyanın mücadele ettiği değerli insan hakları, "ülke güvenliği" adına ayaklar altında çiğneniyor; üniformalı suçluların tüymesine izin veriliyor, abartısız, yanlarına kar kalıyor.

Tüm bunlar, azınlıklara hoşgörü ve saygı konusunda yuvarlak konuşma yönünde kendilerini sağ eğilimli gösteren Batılı devletlerin gizli anlaşmasıyla meydana geliyor. Bugün Avrupa'dan az bir miktar farklıysanız, özellikle Müslümansanız kuşkuyla gözlenirsiniz ve gerekli yasaları geçirmek ve benzer şeyler için geçitleri olduğunda sizi defedecek bu devletlere bağlılığınızı kanıtlamak için yolunuzun dışına çıkmalısınız. Bazı durumlarda bu tür yasalar anti-terör önlemlerinin bahanesinde aslında kullanışlı.

Tüm bunlar, doğru ya da yanlış olduğuna bakmadan İsrail ve dokunulmazmış gibi hareket eden İsrail yanlısı lobiyi destekleyen görültülü ve etkili sağ medya tarafından destekleniyor. Batı çevresinde belirli siyasi bağlamda bu mümkün.

SOLA SALDIRILAR

Norveçli 'deli'nin hedefinin hem Oslo'da hem de ateş etme olayının meydana geldiği adada sol eğilimli İşçi Partisi olduğu belirlenmesi kayda değer. Avrupa genelinde sol, faşizm ve ırkçılığın her çeşidiyle savaşmak için Müslüman gruplarla ittifak kuruyordu ve 1997'de basılan, istisnasız Avrupa'nın karşılaştığı 'sorun' "içimizde büyük Müslüman toplumunun mevcudiyeti" şeklinde sonuçlanan kıta genelinde toplanan makalelerin derlemesi yeni Avrupa'daki çok kültürlülük siyaseti rastlantı olamaz. Bundan dolayı, failin "sağ yanlısı özellikleri" ve "Müslüman karşıtı bakış açısı" ya da hatta "aşırı tutucu Hristiyan" internet sitesi bağlantısının konu dışı olduğunu iddia eden herhangi biri, kabul edilemez özellikler gerçeği üstüne perde çekmeye çalışıyor ve bizim sağcı ideolojinin birini, böyle suça yöneltmekte yetersiz olduğuna inanmamızı umuyor.

Tabi ki bu fikir saçma. Katliamın arkasında sağ ideoloji var; dünyada çoğu anti-semitist ve diğer ırkçılıkların arkasında bu var; Avrupa'nın ulusu ve Avrupalıların ırk üstünlüğü -aşırı sağa kültürel itibar veriyor- köle ticaretine sebep oldu; bu, Ortadoğu ve Uzakdoğu'da tekrarlandı. Ne gariptir ki, 1930'lar ve öncesinde Siyonist öncülerin sosyalist hayallerinden uzak, 20. yüzyıl boyunca, bugüne kadar gerekli olduğundan ordu tarafından özel politika izlenerek Filistinlilerin etnik temizliğinin arkasında olan Siyonizm, aşırı sağ Siyonizm. Bu durum iyi belgelenmiş ve yine de kendi siyasi üstadlarımız tarafından görmezden geliniyor.

Bu deliyi başımıza geleceklerden sorumlu tutacağımız "uluslararası terörist örgütlerden biriyle" bağlantısı olduğunu reddediyoruz. Hiçbir şey değilse tarih, bu tür ideolojilerin dünyanın geri kalanında yıkıcı etkileriyle Batı'nın ötesinde ve çapında ulus ötesi olduğunu gösterdi. Uyarıldık.

*Eğitim ve medya danışmanı olan İbrahim Hevit, Filistin Bağış ve İlerleme fonunda mütevelli heyeti ve "Middle East Monitor"ın editörlerinden.

etha

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara