Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türkiye’nin ekonomik büyümesi tehdit altında!

Türkiye'yi Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi yapan piyasalardaki canlılık, kıtanın en kötü ekonomik performansını gösteren komşu Yunanistan'daki borç krizi nedeniyle tehlikeye girebilir.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-07-25 12:31:20

Türkiye’nin ekonomik büyümesi tehdit altında!
Steve Bryant - Maria Petrakis *

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 30 Haziranda Türkiye'nin ilk çeyrekteki yüzde 11'lik büyümesini, "muhteşem" diyerek övmüştü. Bu durum Türk lirasının dolar karşısında son iki yılın en düşük seviyesine, avro karşısında da rekor değer kaybına engel olamadı. Ülkenin ticari açığı ise ithal mallara yönelik artan talep nedeniyle büyüyor. Yatırımcılar, üretim miktarında yüzde 5,5 oranında daralma yaşayan Yunanistan'ın borcunu ödeyememe riski nedeniyle paniğe kapılırken, Türkiye'deki ticari açığın finanse edilebilmesi için nakit girişinin artması gerekiyor.

Mevkidaşı Papandreu'nun bütçede kesintilere gitmek ve borçların ödenememesi durumuyla mücadele etmek zorunda kalması, Atina'nın, Erdoğan'ın ekonomiyi soğutma hamlesine gıpta ile bakmasına neden oluyor. Papandreu, Türkiye'nin başarısının yardımcı olabileceğini belirtiyor.

Yunanistan ile Ticaret

Türk hükûmetinin verilerine göre, geçen yıl komşular arasında üç milyar dolarlık ticaret yapılırken mineral yakıt, petrol ürünleri ve plastik satan Yunanistan son 10 yıldır ilk kez ortaya çıkan ticaret fazlasının tadını çıkarıyor.

Öte yandan Yunanistan, Türkiye'nin ekonomik sıçramasını raydan çıkarabilir. Yunanistan'ın borcunu ödeyememesi, riskli görünen yatırımlardan kaçışı tetikleyebilir ve Türkiye'yi ihtiyacı olan kısa vadeli finansmandan mahrum bırakabilir. Bu durum, Erdoğan'ın ekonomide onlarca yıldır süren ani yükseliş ve düşüş döneminin sona erdiği ve ülkesinin bölgenin ekonomik gücü hâline geldiği iddialarını baltalayabilir.

Türkiye'nin Borcu

Türkiye'nin borcunu sigortalatma maliyeti de gittikçe pahalılaşıyor. Karşılaştırmalı piyasa analizi fiyatlarına göre, beş yıllık borç üzerindeki kredi temerrüt sigortası, yaklaşık 195 baz puanı artarak son bir yılın en yüksek rakamına ulaştı.

Geçen ay üçüncü kez tekrar iktidara seçilen Erdoğan, ekonomik başarıları nedeniyle yatırımcılardan övgü almıştı. IMF ile yapılan iki anlaşmayı sonuçlandıran Erdoğan, gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 74'üne tekabül eden ülke borcunu, yüzde 40'a indirdi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 15 Temmuzda "daha müdahaleci" bir sanayi politikası sözü verdi. Ticaret Bakanı Çağlayan da 12 Temmuzda yaptığı açıklamada, araba parçalarının üretiminin yerel bazda yapılması ve yurt içindeki hurda metalin kullanılması durumunda, ülkenin cari hesap açığının en az 10 milyar dolar düşebileceğini belirtirken, yılda en az 30 milyar dolar değerinde ithalat yapan sektörlere yapılacak ve yıl sonuna kadar yürürlüğe girmesi beklenen teşvikleri duyurdu.

Ticaret Açığı

Erdoğan o zamana kadar ticaret açığını kapatma görevini, ithalatı alevlendiren kredi patlamasını dizginlemeye çalışan Türkiye'nin finans yetkililerine bırakacak. Merkez Bankası, bir yandan faiz oranlarını rekor seviyede düşük tutarken, bir yandan da bankaların mevduat munzam karşılıklarını yükseltti. Mali düzenleyiciler, karşılıkların daha da yükseltilmesini talep ediyor. Borçlanma hâlâ hükûmetin hedefi olan yüzde 25'ten daha yüksek bir oranda, yüzde 40'larda büyümeye devam ediyor.

Sıcak Para

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şu anki cari hesap açığının, önlemler etkisini göstermeye başlayana kadar sürdürülebilir olduğunu söyledi. Açık, uzun vadeli yatırımlar yerine, daha çok hisse senedi ve tahvil alımına yönelik kısa vadeli sermaye girişleri, yani "sıcak para" ile finanse ediliyor.

Yunanistan Başbakanı Papandreu, Türkiye'nin 2001 yılındaki deneyimine atıfta bulunarak, bu deneyimin Yunanistan'ı da ümitlendirdiğini belirtiyor. Papandreu, "IMF'ye gittiler, zor bir dönemden geçtiler ve ekonomilerini yenileyerek daha dinamik bir hâle getirdiler." dedi.

Asya'nın İzinde

Yine de bazı aksilikler Türkiye'nin uzun süreli büyümesini, gelişmekte olan bazı piyasaların özellikle de Asya'dakilerin gerisinde bıraktı. IMF verilerine göre, 1980'lerden bu yana Güney Kore'nin üretimi yedi kat artarken, Türkiye bunun yarısından daha az büyüdü.

Erdoğan, hükûmetinin krizler dönemini sonlandırdığını söylüyor. 5 Mayısta İstanbul'da yaptığı seçim mitinginde seçmenlerine, "Türkiye'nin küresel duruşu şimdi çok farklı." demişti. Seçim kampanyası sırasında ülke genelindeki reklam panolarına parti sloganlarından biri asılmıştı: "İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün"

* Bloomberg, Tercüme: BYEGM

Haber Ara