Ormanlar onlara emanet (Özel)

Ormanlar, yangın ihtimaline karşı hakim tepelerde bulunan gözetleme kulelerinden 24 saat izleniyor. Yangına hassas bölgeler arasında bulunan Sakarya'nın Geyve ilçesindeki Çinetaşı Gözetleme Kulesi'nde çalışan iki görevli, 25 yıldır ormanları yangınlara ve kaçakçılara karşı gözetliyor.
     Orman gözetleme kuleleri, orman yangınlarının önceden tespit edilmesi için hayati önem taşıyor. İlkbaharla birlikte kulelere çıkan görevliler, kış aylarına kadar ormanları 24 saat boyunca izliyor. Dumana karşı hassas olan görevliler, ormandan yükselen bir duman gördüklerinde durumu telsizle işletmeye bildiriyor. Yangına karşı teyakkuzda olan ekipler, gözetleme kulesinden bildirilen bölgeleye kısa sürede ulaşarak yangını büyümeden söndürüyor.
        Yerleşim yerlerinden uzakta bulunan kulelerde çalışan görevliler, genellikle vardiyalı şekilde görev yapıyor. İhtiyaçlarını yakındaki köylerden karşılayan çalışanların en büyük sıkıntısını yalnızlık oluşturuyor. Yakınlarıyla cep telefonları aracılığıyla iletişim kurabilen kule görevlileri, sıkıntılarını televizyon izleyerek geçiriyor.

25 YILDIR ORMANLARI GÖZETLİYORLAR
         Yangına karşı birinci derece hassas olan bölgeler arasında bulunan Sakarya'da da ormanlar, kartal yuvasını andıran gözetleme kulelerinden izleniyor. Bu kulelerden biri de Geyve ilçesinde 1050 metre yükseklikte bulunan Çinetaşı Yangın Gözetleme Kulesi. Burada çalışan Ahmet Kurdaş (50) ve Osman Köksal (49), 25 yıldır aralıksız ormanları izliyor.
        Oldukça geniş bir alanı gözetleme imkanı sunan kuleden Bolu Göynük'ten Bilecik Gölpazarı'na, Kocaeli Kartepe'den Sakarya'nın Geyve, Pamukova ve Taraklı ilçelerine kadar olan bölgede ormanlık alanlar çıplak gözle ve dürbünle gözetleniyor. Bursa Uludağ'da dürbünle görülebiliyor.
         İşini severek yaptığını söyleyen kule görevlisi 4 çocuk babası Osman Köksal, Cihan Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, bulundukları kuleden 5 ilin ormanlık sahasını gözetleyebildiklerini belirtiyor. Yangını başlar başlamaz bildirip bir ağacı kurtardığında çok mutlu olduğunu kaydeden Köksal, şunları anlatıyor: "25 yıldır bu işi yapıyorum. Mevsimlik işçi olarak başlamıştım. Yedi yıldır kadroluyum. Ormanlar bize emanet. 24 saat geniş bir alanı izliyoruz. En ufak bir duman görsek hemen bildiriyoruz. Dürbünle yada çıplak gözle göremediğimiz kör noktaları traktörle giderek kontrol ediyoruz. Bölgemiz birinci derecede yangına hassas bölge. Bulunduğumuz yer bölgeye hakim. Hava açık olduğunda Uludağ eteklerindeki bir yangını bile görme şansımız bulunuyor."
         Aynı köyde yaşayan arkadaşıyla birlikte 25 yıldır ormanları gözetleyen Ahmet Kurdaş da ormancılığa yangın işçisi olarak başlamış. Arkadaşı gibi kendisi de kadrolu olan Kurdaş, yaptıkları işin sorumluluğunun büyük olduğunu dile getirerek, "Yıllardır bu kulede çalışıyorum, gece-gündüz ormanları izliyorum, asker gibi nöbet tutuyorum. Yaptığım işi zevk alarak yapıyorum. Yoksa burası sıkıcı bir yer. Yerleşim yerine uzak. Ayı, domuz gibi hayvanları görebiliyoruz. Havadar olduğu için yazın ağustos ayında geceleri soba yakıyoruz." diye anlatıyor.