'AB olmazsa, Ankara kriterleriyle yürür gideriz'

- Türkiye-AB Müzakerelerinde 35 başlıktan sadece ‘bilim araştırma’ faslı açıldı, kapandı. 13 fasıl açıldı ama Rum kesiminin şartları ve Fransa’nın blokajları var. Diğer fasıllarda durum nedir?

Şu anda zaten açabileceğimiz 3 fasıl var. Onlar da aslında diğer ülkelerin kapsamının geniş olmasından dolayı en son sırada müzakere ettiği başlıklar. Biz engellemelerden dolayı bu üç faslı hemen müzakere etmek durumunda kaldık. O yüzden acele etmiyoruz. Şimdi acele edip bunları hemen açma kaygısına girsek o zaman ekonomimize zarar veririz. Türkiye için en doğru adım neyse tam zamanında o adımları atarız.

Ulusal program tam gaz gidiyor

- Türkiye’nin AB’ye uyum konusundaki çalışmaları ‘durdu’ mu?

Tabii ki durmadı. Reformlardan asla taviz vermedik. Şu anda biz belki 13 fasıl açtık ama inanın çıkardığımız uyum yasalarıyla 29 fasıl açacak durumdayız. Yani yarın AB Komisyonu Türkiye’nin önündeki bütün engellerin kaldırıldığını açıkladığı an biz masaya oturup 13 fasla ilave olarak 16 faslı aynı anda müzakereye açabiliriz. Bizim yol haritamız belli. Önümüzde Ulusal Program’ımız var. Buna göre de 2013 sonuna kadar Türkiye AB uyum sürecini kendi içerisinde tamamlamış olacak.

- Türkiye AB müktesebatının ne kadarına uyum sağladı?

Teknik olarak 33 başlıktan 29’unu açabilecek noktadayız. Bunu hayatımıza yansıyan kısmıyla rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Bizim reform motivasyonumuz asla kaybolmaz. AB Bakanlığı’nı bir reform bakanlığı gibi düşünüyoruz. Bu da bir nevi AB sürecinin yanı sıra reform sürecinin de kurumsallaştırılması demek.

Artık Rumların ‘Prizleri’ konuşacak

- Uyumda, üye olan Romanya, Bulgaristan ve üyelik yolunda önümüze geçen Hırvatistan ve Sırbistan’la kıyasla durumumuz nedir?

Birçok AB üyesi ülkeden bile ileride olduğumuzu hem rakamlar, hem de AB çevreleri söylüyor. Mesele de bu aslında. Zaten Türkiye’ye karşı bazı önyargılar var. Bu önyargıları büyük ve güçlü Türkiye imajı besliyor. Yani Türkiye’nin büyüyüp güçlenmesinden hem rahatsız oluyorlar, hem de korkuyorlar. Ama yanıldıklarını er geç anlayacaklar. İşte Rum Kesimi’ndeki olay bunu çok net ortaya koydu. AB ile ‘Enerji Faslı’nı açmamıza Rumlar ısrarla karşı çıktı. Sonra ne oldu? Karanlıkta kalma tehlikesiyle yüzleştiler. Şimdi KKTC’den elektrik alacaklar. Artık biz konuşmayacağız, Rum Kesimi’ndeki elektrik prizleri konuşacak. Dünya artık şunu görmüştür; çözüme zorlanması gereken taraf Rum Yönetimi’dir. Şimdi herkesin Rumlara baskı yapması gerekiyor. Aksi takdirde olacaklardan ne Türkiye, ne de KKTC sorumlu olur.

Biz 2013’te AB’ye hazırız

- Daha önce Fransa ve Almanya’nın engellemelerine karşı ortaya konulan Norveç örneği ve ‘Ankara kriterleri’ gibi ‘kendi yolumuzu çizeriz’ aşamasına gelindi mi?

Biz her zaman o noktadayız zaten. Fazla naz aşık usandırır. AB Türkiye’nin üyeliği konusunda nazlanmaya devam ederse başımızın çaresine bakarız. Kopenhag ve Maastricht Kriterleri geçici olabilir ama Ankara ve İstanbul Kriterleri baki. Ama biz şu anda bunları tartışacak noktada değiliz. Bizim için AB kriterleri Türkiye’nin kendi meselelerini çözmesi ve muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkması için en geçerli reçetedir ve biz o reçeteyi uygulamaya devam edeceğiz. Karar anı geldiğinde o zaman Norveç örneği mi İngiltere örneği mi oluruz, ona milletimiz karar verir. Bize düşen 2013 sonunda kadar Ulusal Program’la uyum sürecini tamamlamak ve ülkemizi 2023’e hazırlamaktır.

Türkiye, AB ve Yunanistan’a 4 mesaj

- Sizden AB’ye, BM’ye, Rum Yönetimi’ne ve Türkiye’ye yönelik 4 mesaj istiyorum.

- AB ülkeleri ve halklarına: Önyargılarınıza mahkum olmayın. Türkiye size yeni sorunlar değil, ancak dostluk ve zenginlik kazandırır. Türkiyesiz bir AB sürdürülebilir bir proje olarak kalamaz. Muz Cumhuriyeti bile olamayanların esiri olarak kendi geleceğinizi tehlikeye atıyorsunuz.

- Yunanistan ve Rum Yönetimi’ne: Statükonun varacağı nokta geri kalmışlıktır. Elinizdekilere güvenip yanılgıya düşmeyin ve çözüm çağrılarına cevap verin.

- BM’ye: Kofi Annan’ın BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu 2004 raporunu cesaretle açığa çıkarın. Kıbrıs sorununun çözümü Bileşmiş Milletler için bir onur meselesidir.

- Türkiye kamuoyuna: Her iki vatandaşımızdan birinin oyunu alan AK Parti sizin güveninize layık olmaya devam edecektir. Milletimiz endişe etmesin. Milletimizin hayrına olan şey neyse biz onu yaparız.

star

'AB olmazsa, Ankara kriterleriyle yürür gideriz'

AB Bakanı Bağış, Türkiye’nin AB uyum kriterlerini 2013’te tamamlayacağını vurgulayarak, “AB kendi kararını vermeli. Aksi halde biz ‘Ankara Kriterleri’ ile 2023’e hazırlanırız” dedi.