Feyza Gümüşlüoğlu / TİMETURK
Mısır Başbakanı Esam Şerif geçtiğimiz günlerde kabinede değişikliğe giderek daha temsili bir hükümet kurulacağını vaad etti. 14 bakanın görevinde değişikliği içeren düzenlemede Maliye ve Dış İşleri bakanları değişirken, eski rejim yetkililerinin yargılanmasını geciktirmekle suçlanan Adalet bakanı ve İçişleri bakanının aynı kalması tepkilere yol açtı.
Mısır'ın önde gelen gazetelerinden El Ahram'ın 'liberal' olarak nitelendirdiği yeni kabine 'fazlasıyla Mubarek yanlısı' olmakla suçlanıyor. Nitekim artan tepkiler ve kamuoyu baskısı neticesinde Şerif salı günkü meclis yeminini 'ileri bir tarihe' erteledi.
Mısır'da devam eden isyanları 'yeni ve daha temsili bir hükümet' ile yatıştırmaya çalışan Şerif kabineyi yenilerken, kadınlar da siyasette daha aktif rol oynamak için atağa geçiyor. 'Daha genel bir temsil' vaad eden yeni kabinede yalnızca bir kadın bakanın yer alması Mısırlı kadın hakları savunucularının tepkisine neden oluyor. Yeni kabinenin tek kadın bakanı olan Uluslararası İşbirliği ve Planlama bakanı Feyza Ebul Neca'nın kadınların temsili açısından son derece yetersiz olduğunu vurgulayan kadın örgütleri 'yeni hükümetin eşitlikçi olmaktan çok uzak' olduğunu düşünüyor.
Mısır genelindeki kadın örgütleri yeni kabineyi Mübarek yanlısı olmakla birlikte fazla 'ataerkil' olmakla suçluyor. Son kabine değişikliğinin 'kadınların temsiline vurulan bilinçli bir darbe' olduğunu söyleyen Kahire merkezli Kadın Hakları Merkezi yetkilisi Nahed Şehata, 'Kadınlar devrim süresince Tahrir meydanında erkeklerle yan yana mücadele verdi. Erkekler gibi saldırılara uğradı, yaralandı hatta öldürüldü. Bu olay bir cinsiyet meselesi değil, demokrasiye geçişte hayati önem arz eden bir mesele' diyerek devrimlerde canı pahasına mücadele veren kadınların aynı şekilde ülkenin siyasetinde de aktif rol oynaması gerektiğini belirtiyor. Mısırlı kadınları liderlik pozisyonlarından alıkoyan herhangi bir dini ya da eğitimsel engel olmadığını dile getiren Şerata ülkede pek çok kadının hakimlik, akademisyenlik gibi önemli görevler yürüttüğünü hatırlatıyor.
Şerata toplumda eşitlik, adalet gibi kavramların yerleşmesinden hükümetin sorumlu olduğunu, bunun içinse mecliste daha fazla kadın vekilin yer alması gerektiğini düşünüyor.
Mısır'da kadınlar 1956 yılında oy kullanma hakkı elde ederken 2009'da çıkarılan bir yasa ile meclisteki 454 koltuktan 64'ü kadınlara ayrıldı. Bu göreli iyileşmeye rağmen daha üst makamlarda kadınların temsili oldukça sınırlı.
Nitekim Mısır'da önümüzdeki sonbaharda yapılması planlanan başkanlık seçimlerinde 19 erkeğe karşı yalnızca bir kadın aday yarışacak. 49 yaşındaki haber sunucusu ve aktivist Buseyne Kemal rejime karşı muhalif duruşu ve devrimlerdeki aktif rolü ile Mısır halkı arasında oldukça popüler.
'Devrimin kendilerinden çalındığını' söyleyen Kemal, ''Yeterince sessiz kaldık ve bekledik, bunun sonucunda da oldukça geriye gittik'' diyor. Yolsuzlukla mücadele için bir kampanya başlatacağını söyleyen Kemal, hükümeti protesto etmeye devam etmek için bu hafta yine Tahrir meydanındaydı.
Arap Baharı bölgede demokratikleşme için kritik bir dönem başlatırken, kadınlara da uzun zamandır bekledikleri 'tarihi bir şans' verdi. Meydanlardaki misyonunu tamamlayan kadınlar artık eve dönmek değil meclise girerek siyasi alanda söz sahibi olmak istiyor.
