Dolar

34,8750

Euro

36,7040

Altın

3.037,15

Bist

10.132,32

Müslüman Kardeşler ve Türk elbisesi

İslami partiler eski şiarlarını değiştirip yerine reform, demokrasi ve sosyal adalet çağrısı yapan yeni şiarlar edindiler. Fakat bu değişim, kılık değiştirmeden öteye geçip daha derin tavırlara bağlanmadığı sürece inandırıcı olmayacaktır.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-07-20 10:51:14

Müslüman Kardeşler ve Türk elbisesi



İngiltere'de Arapça yayımlanan eş-Şarku'l Evsat gazetesi yazarı Emel Abdülaziz el Hazani "Müslüman Kardeşler ve Türk elbisesi" adlı makalesinde şunlara yer verdi;

"İslamcı Adalet Partisi, kendisine -dinî, siyasi çalışma alanında kullanma hakkı dışında- tam anlamıyla siyasi özgürlük tanıyan bir ortamda yetişti…" Bu, Abdurrahman el Raşid'in makalesinden aldığım bir ifade. Gelin bu satırı, önümüzdeki iki yılda Arap dinci partilerin tavırları için bir kıstas olarak belirleyelim. Bir siyasi parti, dini, siyasi çalışmada kullanmadan nasıl İslamcı olur? Türk AK Parti, neden İslami yönelimini, İslam'daki siyasi sistemde bilindiği şekliyle ifade etmedi?
    
Bu Türk partisinin çalışmasının doğasını, fikri kökenini ve öncülerini, yani Erdoğan ve Gül'ü inceleyen biri, sözlü ve fiilî olarak İslami yönelimi reddettiğini, hatta birden çok kez laik devletin Anayasası’na duyduğu saygıyı dile getirdiğini görür.

Her siyasi partinin gerçeği, dışarıda beklentileri ve tutumları olsa da içerideki tutumundan yola çıkar. Türkiye'de AK Parti, türbanlıların üniversitelere girmesine izin verilmesini sağlayamıyor çünkü türban takmak, laiklikle çelişen dinî bir tavır olarak görülüyor. Ama Erdoğan içeride yapabildiğiyle dışarıya kolaylıkla söylediği şey arasında çelişkiye düşerek Fransa'nın, peçenin kamusal alanda kullanımını yasaklamasını eleştiriyor.

AK Partinin iki temel hedefi var: İlki devletin, bireylerin özgürlüklerini, özellikle de inanç özgürlüğünü kısıtlayan aşırı laikliğe doğru sürüklenmesini önlemek, ikincisi de ordunun devlet işlerini eline almasını ve sivil devlet görüntüsünün yıkılmasını engellemek. Bunlar dinî ideolojiden uzak, gerçek siyasi hedefler.

Bütün bu veriler, koşulları ve ortamıyla birlikte Mısır'da, Ürdün'de, Kuveyt'te, Tunus'ta veya Fas'ta mevcut mu?

Mısır'da Müslüman Kardeşler, Mısırlılara eski rejimin mahvettiği ülkeyi Türkiye'den de güçlü ve kalkınmış bir hâle getireceği izlenimi vermek için Erdoğan'ın partisini taklit ediyor gibi görünüyor. Fakat bu doğru değil. Zira Müslüman Kardeşlikten Erdoğanizme dönüşmek, kökleşmiş fikirleri sökmeyi ve yerine tamamen yenilerini ekmeyi gerektiriyor. Kardeşlerin şu zamana kadar yaptığı şey ise derin bir fikri değişime hiçbir şekilde işaret etmeyen bir taklitten başka bir şey değil. Buna en iyi örnek, Müslüman Kardeşler Örgütü Yürütme Konseyi Rehberi Muhammed el Bedii'nin son seçimlerdeki zaferi dolayısıyla Başbakan Erdoğan'a gönderdiği tebrik mesajında, AK Partinin zaferinin "İslam projesinin zaferi" olduğunu söylemesiydi.

Arap coğrafyasının doğusundaki ve batısındaki bütün İslami partilerin hem geleneksel ajandaları hem de Arap baharından sonra doğan yeni ajandaları var. Yeni ajanda, radikal düşüncelerin miadının dolduğunu ve Arap vatandaşının artık dinî sloganlara kanmadığını gösterdi. Partiler de bu nedenle eski şiarlarını değiştirip yerine reform, demokrasi ve sosyal adalet çağrısı yapan yeni şiarlar edindiler. Fakat bu değişim, kılık değiştirmeden öteye geçip daha derin tavırlara bağlanmadığı sürece inandırıcı olmayacaktır. En büyük tavır değişikliği ise farklı olana karşı sergilenen tutumla ve özgürlüklere daha fazla saygı duyulmasıyla olacaktır.

Ama bütün bunlardan daha önemlisi, Müslüman Kardeşlerin din ve siyasetten oluşan çift kimlik taşıyamayacak olması. İtiraf etmeseler bile birinden vazgeçmek zorunda kalacaklar.

BYEGM

Haber Ara