Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Rizeli sivil toplum kuruluşları terörü lanetledi

Rize'de bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Diyarbakır'ın Silvan ilçesi kırsalında 13 askeri şehit eden PKK terör örgütünü lanetledi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Rize Şubesi'nde bir araya gelen Rize Tic

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-07-19 13:47:52

Rizeli sivil toplum kuruluşları terörü lanetledi
Rize'de bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Diyarbakır'ın Silvan ilçesi kırsalında 13 askeri şehit eden PKK terör örgütünü lanetledi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Rize Şubesi'nde bir araya gelen Rize Ticaret Borsası, TÜMSİAD Rize Şubesi, RİSİAD, RİMUDER, Rize Ziraat Mühendisler Odası, Rize Hak-İş Temsilciliği, Rize Ziraatçılar Derneği, Rize İmam Hatipler Derneği ve Rize Memur-Sen Şubesi terör olaylarına ilişkin ortak bir basın açıklaması yaptı.
Kuruluşlar adına sözcülük yapan Rize Memur-Sen Şubesi Başkanı Resul Usta, yaptığı açıklamada, "Cumhuriyet'in ilanından bu yana var etmek ve kurumsallaştırmak için çaba gösterdiğimiz demokrasi; gerek bireylerin gerekse toplumların bir şekilde başarmak zorunda olduğu 'birlikte yaşama' hedefinin gerçekleştirilmesini sağlayan bir seçenektir." dedi.
Türkiye'de insanların, demokrasiyi hayata geçirme çabaları hızla artarken bu çabaları engellemeye yönelik gayri insani eylemlerin de sayısının hızla arttığına dikkat çeken Usta, "Demokrasi bu yönüyle, ötekileştirmeyi reddederek birlikte özgürleşmenin, bölünmeye sırt dönerek hakça bölüşmenin, kamplaşmaya karşı çıkarak ortaklıklarımızı pekiştirmenin, diğerine tahakkümden vazgeçip farklılıklara tahammül etmenin ve farklılıkları zenginlik olarak görmenin, kalleşliğe kapıları kapatıp kardeşliği hakim kılmanın en insani yöntemlerinden biridir. Milletimizi yasa, anaların gözlerini yaşa boğan 13 gencimizin şahadeti de bu gayri insani çabaların tertip merkezlerinin ortaklığının eseridir. Bu ve benzeri menfur olayları tertipleyen kirli eller, demokratikleşmede mesafe kat etmemize ve kardeşçe yaşamamıza engel olamayacaklardır." diye konuştu.
Diyarbakır'daki saldırının ardından, "Özerklik" beyanlarının ortaya atılmasını da değerlendiren Usta, şöyle dedi: "Demokratikleşme çabalarının bütün Türkiye sathında ve bütün vatandaşlar için verilmesi, demokrasinin ülke topraklarının bütününde hakim kılınması ve bu ülkenin farklı kültürlerine mensup insanlarının ortak malı haline getirilmesi gerekirken, ülkemizin bir bölümüne ve bu ülkeyi birlikte kuran insanların bir kısmına özerklik elbisesi dikmeye çalışmak; sorunları birlikte çözmek yerine çözüme karşı direnç göstermek stratejisinin benimsenmesidir. Derin devletçe üretilen ve tetikçiliğini Ergenekon'un yaptığı "siz bizden değilsiniz" ötekileştirmesine karşı verilen ortak mücadeleye ihanet edercesine "biz, ayrıyız" bildirisi yayımlayanlar; bu ülkedeki herhangi bir kimliği temsil etmek bir tarafa ülkemizi ve insanımızı, "demokrasi ve özgürlük getireceğiz" vaadiyle dünyanın dört bir yanında kanlı işgaller yapan devletlerin at oynatma alanı haline getirecek bir oyunun parçası olmak üzere olduklarının farkına varmalıdır."

ÇÖZÜM: KARDEŞLİKTE ISRARLI, DEMOKRATİKLEŞMEDE KARARLI TÜRKİYE
Türkiye'nin bugünkü noktada tam ve ileri demokrasi ile tanışamadığını belirten Usta, "Evet, Türkiye henüz temel hak ve özgürlükler açısından olması gereken noktada değildir. Türkiye, henüz çok kültürlülüğe dayalı ortak yaşam konusunda istenilen düzeyde değildir. Türkiye, din ve vicdan hürriyeti açısından henüz tekemmül etmiş demokratik bir olgunluğa erişmemiştir. Ancak, bütün bu alanlarda hukukun evrensel ilkeleriyle ve demokrasinin gerekleriyle uyumlu seviyeye ulaşmak; ülkenin bir bölümünü ve ülke insanın bir kısmını kapsayan yetkisiz demokratik özerklik beyanıyla değil, ülkenin ve ülke insanlarının bütününe yönelik demokrasi iklimini oluşturmakla mümkündür." ifadelerini kullandı. Usta, ötekileştirme politikalarına karşı olduklarını iddia ederken, 'Anayasal ötekilik' anlamına gelen 'özerklik' taleplerini dillendirenlerin, beyanlarının ve bildirilerinin toplum tarafından masum kabul edilmediğini ve 'ötekileştirme politikası heveslilerini' cesaretlendireceğini görmeleri gerektiğini ifade etti. Usta, şöyle devam etti:
"Bu ülkede demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve sorunların çözüm yerinin TBMM olduğuna inanan, bu bildiriye imza atan sivil toplum kuruluşları olarak bizler ve feraset sahibi bütün insanlar; ötekileştirme politikaları ve özerklik beyanları arasında kardeşlik zeminini yok etmek noktasında bir işbirliği olduğunun farkındadır ve kardeşlik zeminini yok etmek isteyenlere fırsat vermemek kararlılığındadır. Çözüm; kardeşlikte ısrarlı, demokratikleşmede kararlı Türkiye."




Haber Ara