Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Beşiktaş'ta hoca krizi çözülür mü?

Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Fahrettin Curoğlu, Havutçu'ya güvenlerinin tam olduğunu söyledi, ama hoca krizi hala çözülebilmiş değil.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-07-16 08:45:03

Beşiktaş'ta hoca krizi çözülür mü?

Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Fahrettin Curoğlu, şike soruşturması kapsamında tutuklanan teknik direktörleri Tayfur Havutçu'nun böyle bir olayın içinde olacağına inanmadığını söyledi. Tayfur Havutçu'dan şüpheleri olmadığı için hocan değişikliğini düşünmediklerini söyleyen Curoğlu, bir üst mahkemenin kararını beklediklerini söyleyerek aksi bir karar çıkarsa takımı da hocasız bırakamazsınız diye konuştu.

Siyah-beyazlı ekiple birlikte Avusturya kampından İstanbul'a dönen Curoğlu, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Soruşturma kapsamında tutuklanan Tayfur Havutçu'nun son durumu sorulan Curoğlu, bir hafta içinde bir üst mahkemeye itiraz edeceklerini, oradan çıkacak sonuca göre durumu değerlendireceklerini kaydetti.

Tayfur Havutçu ile yolların ayrılıp ayrılmadığı sorusuna Beşiktaşlı yönetici, ''Hayır hayır asla öyle şey olur mu? Tayfur Havutçu benim dünyada en çok inandığım insanlardan birisi. Böyle bir şeyin içinde olabileceğine ihtimal bile vermiyorum. Kendimden şüphe ederim ondan etmem. Ne Serdar Adalı'dan ne Tayfur Havutçu'dan ne de Ahmet Ateş'ten. Ama böyle bir hadisenin içine maalesef bizi de sürüklediler, bu da bizi üzüyor Beşiktaşlı olarak'' diye konuştu.

Tayfur Havutçu'nun hüküm giymesi durumunda teknik direktör olarak Mustafa Denizli'nin adının geçtiği ifade edilmesiyle ilgili olarak Beşiktaşlı yönetici şunları kaydetti:

''Kendimden şüphe eder, Tayfur Havutçu'nun böyle bir olayın içinde olduğundan etmem. Hiç ihtimal vermiyorum böyle bir şeye. Olursa bir adli yanlışlık olur diye düşünüyorum. Tayfur'dan şüphemiz olmadığı için hocanın değişikliğini düşünmüyoruz şu anda. Ama önümüzdeki hafta içinde bir üst mahkemeden aksi bir karar çıkarsa takımı da hocasız bırakamazsınız. Tayfur da zaten kendisi de o anlayışı gösterecek bir arkadaşımız. Bize kalmadan o kendisi istifa eder, görevini bırakır. Ama o bizim çocuğumuz, Beşiktaş'ın çocuğu. Her zaman bu kulüpte yeri vardır aklandıktan sonra.''

Soruşturma kapsamında tutuklanan yönetim kurulu üyesi Serdar Adalı'ın, asbaşkanlık ve futbol komitesindeki görevlerinden istifa etmesinin çok doğru bir hareket olduğunu belirten Curoğlu, Adalı'nın yönetim kurulu üyeliğinin sürdüğünü ifade etti.

Beşiktaş'ın şike ile alakası olmadığını kaydeden Curoğlu, transfer teklifinin altında şike aramanın çok doğru olmadığını vurgulayarak, ''Ama hadise yargıda olduğu için bunu zaman gösterecek. Şu an bir şey söylememiz doğru da değil'' dedi.

Fenerbahçe ile Beşiktaş arasındaki TFF Süper Kupa maçının oynanıp oynanmayacağı sorulan Fahrettin Curoğlu, ''Süper kupayı söylüyorsanız, süper kupa oynanmayacak yani. Mahkemedeki arkadaşların adliyedeki arkadaşların, dosyaların durumuna göre değerlendirilecek'' cevabını verdi.

''LİGİ ERKEN BAŞLATMANIN BİR ANLAMI YOK''

Lig planlamasında bir değişiklik bekleyip beklemediği sorulan Beşiktaşlı yönetici, ''Federasyon şu anda bunu düşünüyor. Bu değişmez bir şey değil. Şartlarda değişiklik olursa mahkemeye sevk edilen arkadaşlarda, ligde de bana göre değişiklik olması gerekebilir. Erken başlatmanın bir anlamı yok. Önemli olan doğruyu bulabilmek. Burada çünkü bir sürü mağdur olacak. Haksızlığa uğrarsa insanlar, kulüpler, camialar, bunun altından kalkamazlar, ciddi şekilde yara alırlar'' ifadelerini kullandı.

''BU KİRLENMİŞLİK YENİ DEĞİL''

''Şike soruşturması Türk futbolunda bir çok şeyi değiştirecek mi? Bu bir milat mıdır?'' sorusu üzerine Fahrettin Curoğlu şöyle konuştu:

''İnşallah yanlış mecralara saptırılmazsa değiştirebilir. Gerçekten Türkiye'nin bu tip bir şeye ihtiyacı vardı. Maalesef bu kirlenmişlik yeni değil, 6 aylık 10 aylık mesele değil. Uzun yıllardan beri Türk sporunun içinde olan ciddi sıkıntılar vardı. Benim temennim burada da değerli yargıçların, savcıların çok iyi düşünüp çok iyi karar vermeleri lazım. Çok doğru karar vermeleri lazım. Yanlış kararlar olursa Türk sporunun sonu da olabilir. 5-6 kulübü küme düşürürsen, Avrupa kupalarından mahrum edersen, bu kulüpler kolayca ayağa kalkamazlar.''

internethaber

Haber Ara