Hillary Clinton'dan PKK açıklaması
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, terör örgütü PKK'yı hiçbir zaman desteklemediklerini ve her zaman kınadıklarını söyledi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-07-16 14:03:40
Diyarbakır'da PKK'nın saldırısı sonucu 13 askerin şehit olmasına ilişkin görüşleri sorulan Clinton, Türkiye ve ABD'nin pek çok ortak değer ve kaygıları paylaştığını belirterek, "ABD, Türkiye'yi terörizmi ortadan kaldırması için çok güçlü bir şekilde desteklemiştir. Geçen günkü korkunç saldırı tarafımızdan kınandı" dedi.
Demokrasilerde farklı görüşlerin de yer alacağını anlatan Clinton, demokratik sürecin sağlıklı işlemesi için bu fikirlerin sahiplerinin şiddeti reddetmeleri ve şiddetle ilgilerinin kesildiğini duyurmaları gerektiğini belirterek, "Barışçı protestolar ve politikaya katılma bir yanda, bir yandan da şiddet, bu ikisinin arasındaki farkı ayırdetmek çok önemli" dedi.
Clinton, ABD'nin PKK'ya karşı duruşu açısından Türk halkında bazı şüphelerin olduğu ve "ABD'nin PKK'yı desteklediği ya da yeterli derecede PKK'yı durdurmak için çaba göstermediği" yönünde eleştirilerin bulunduğunun sorulması üzerine, "Bu kesinlikle yanlış bir şey. Herhalde biz yakın işbirliğimizi tarif etmek için çok daha yeterli çabalar göstermeliyiz. Türk askeri kesimleriyle desteklerimiz, istihbarat desteklerimiz, birlikte çalışmamız son derece önemli aşamalar kaydetmiştir" diye konuştu.
Ellerine ne zaman bir istihbarat geçse hemen Türkiye'ye ilettiklerini kaydeden Clinton, Türk yetkililerin ABD hedeflerine yönelik Ankara'da bir komployu ortaya çıkarmaları dolayısıyla da teşekkür etti.
ABD'nin PKK'yı teröristler listesine aldığını ve çok sert bir şekilde kınadığını ifade eden Clinton, "Açıkça bir şekilde söylemem lazım PKK'yı hiçbir zaman desteklemedik, PKK'yı her zaman kınadık. Ve Türkler üzerine yönelik herhangi bir şiddet olayını şiddetle kınıyoruz" diye konuştu.
Bir katılımcının "Kürt sorununa, Kıbrıs'ta sunulan Annan Planı tarzında bir çözüm öneriniz var mı" sorusuna da Clinton, "Türk hükümetine saygımız ve desteğimiz devam ediyor. Hükümetin, Türkiye'de yaşayan Kürt halkına yönelik politikalarını destekliyoruz. Bunun yanı sıra demokratik olarak seçilmiş Irak hükümetini de destekliyoruz. Oradaki Kürt politikalarını da destekliyoruz" diye cevap verdi.
Politik süreçleri mümkün olduğu kadar açmak gerektiğini kaydeden Clinton, kültürlerarasında var olan farkları da hoşgörüyle karşılamak gerektiğini dile getirdi.
Demokratik toplumlarda şiddet ve terörizmin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Clinton, "Türkiye'deki Kürtler, kendilerinin Türkiye'nin tam bir parçası olduklarını hissedebilirler ve diğer taraftan da kendileri için önemli olan Kürt kimliğini de muhafaza etmek isteyebilirler. Buradaki çizginin şiddet ve terörizm noktasında çizilmesi lazım" dedi.
EKONOMİK BÜYÜME
Clinton, Türkiye ekonomisinin büyüme hızına yönelik düşüncelerinin sorulması üzerine, Türkiye'nin büyüme hızının heyecan verici olduğunu kaydederek, "Yüzde 11'lik bir büyüme hızı hakikaten olgusal birşey, fenonem sayılacak birşey. Dünyanın bütün ülkelerinden fazla" dedi.
Türkiye'nin büyümesinde içinde bulunduğu siyasi ortamın ve iş piyasasının herkese açık olmasının büyük etkisi olduğunu dile getiren Clinton, Türkiye'nin iç ve dış büyüme bileşiminin diğer ülkelere göre çok daha güçlü bir temele dayandığını ifade etti.
Clinton, Türkiye'de güçlenen ve büyüyen bir orta sınıf bulunduğunu ve bunun çok daha uzun yıllar büyümeyi sürdürecek bir etken olduğunu kaydederek, "Zannediyorum ki Türkiye, bölgedeki ekonomik büyümenin lokomotifi olacaktır" dedi.
Türkiye'nin AB ülkeleri ile olan yüksek ticaret hacminin ABD ile de oluşturulmasını dilediklerini anlatan Clinton, "Türkiye'nin Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da hakikaten çok önemli bir örnek olması için de biz elimizden geleni yapıyoruz. Gerçekten diğer ülkelerin Türkiye'den öğreneceği pek çok şey var" diye konuştu.
Türkiye'yi dünyanın en heyecan verici ülkelerinden biri olarak gördüğünü söyleyen Clinton, son 20 yıl içinde Türkiye'de ekonomik büyümenin tabanının genişlediğini dile getirdi.
EKSEN KAYMASI TARTIŞMALARI
Hillary Clinton, son yıllarda "Türkiye'nin yüzünün Batı'dan Doğu'ya kaydığı"na yönelik tartışmaların sorulması üzerine, "Türkiye'nin Batı'dan Doğu'ya kayması için sebep yok. Türkiye öyle stratejik bir noktada bulunuyor ki, başka bir ülke yok böyle. Hakikaten iki kıtaya ayağı basarak duran böyle konumlanmış bir ülke daha yok" dedi.
Dışarıdan bakan birisi olarak "Türkiye'nin Doğu'ya mı, Batı'ya mı baktığı" tartışmalarını anlamsız bulduğunu kaydeden Clinton, şöyle konuştu: "Çünkü ikisini birden yapabilme durumunda olan bir ülke niye yalnız bir tanesine yönelsin ki. Yüzde 11 büyüme oranı, stratejik coğrafyanızdan kaynaklandığı kadar sizin zihniyet yapınızdan da kaynaklanıyor. İki tarafa da bakabiliyorsunuz. Ve bence bu hakikaten inanılmaz bir avantaj dünyada böyle bir konumda olmak. Türkiye bence hem bölgesel hem de küresel bir lider, G 20'nin üyesi. Sadece bölgesel sorunlar değil küresel problemlerle de başa çıkabilmek için son derece güçlü bir adanmışlığı var. Hiç mantık yok yani 'ya Doğu ya Batı olacak' diye bir ayrım yapmanın."
ARAP BAHARI
Clinton, "Arap Baharı" ve bölgedeki gelişmelere ilişkin sorular üzerine de Arap ülkelerinde meydana gelen gelişmeleri kimsenin önceden tahmin edebildiğini sanmadığını söyledi. Bir takım değişimlerin olmasını kendilerinin de beklediğini ifade eden Clinton, bu ülkelerdeki demokratik dönüşüm için destek verilebileceğini ama içsel değişim sürecini ülkelerin kendilerinin gerçekleştirmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin ekonomik başarısının ve politik değişiminin bir çok ülke için örnek olduğunun altını çizen Clinton, bölge ülkelerinin bu konuda Türkiye'den destek ve öneri alabileceğini söyledi.
Suriye'deki duruma da değinen Clinton, burada bir belirsizlik ve can sıkıcı durum olduğunu belirterek, "Çoğumuz düşünüyor ve ümit ediyoruz ki Başkan Esad, bu reformları yapacaktır. Şimdi Suriye sokaklarında gördüğümüz şeylerin ortadan kaldırılmasını, barışçıl göstericilere askerlerin ateş açması gibi durumların ortadan kalkmasını umuyoruz tabi" dedi. Hiçbir ülkenin etkisinin "inandığını söylemenin" ötesine geçemeyeceğini kaydeden Clinton, Türkiye'nin sığınmacılara kucak açtığını ve Suriye hükümetini "vahşeti" sona erdirmeleri konusunda teşvik etmek istediğini ama Suriye'deki durumun nasıl bir sona gittiğini bilmediklerini dile getirdi.
Türkiye ile Suriye'nin 900 km'lik bir sınırı olduğunu ve konunun Türkiye için diğer ülkelerden daha önemli olduğunu vurgulayan Clinton, "Suriye'de istikrar lazım ama doğru çeşit bir istikrar lazım. Hem Suriye hem de Türkiye için en iyi sonuç olmalı" diye konuştu.
Clinton, "Türkiye ve ABD'nin, Suriye ve İran konusuna farklı baktıkları görülüyor. Şimdi biraz daha yakınlaştı mı acaba tavırlar?" sorusu üzerine de şu anda iki ülkenin politikalarının da çok yakın olduğunu söyledi.
Türkiye ve ABD'nin olup bitenler hakkında çok benzer stratejik değerlendirmeler yaptığını anlatan Clinton, "Her zaman taktikler konusunda mutabakat içinde olmayabiliriz ama İran'ın nükleer silaha sahip olmaması için elden gelen herşeyin yapılması gerektiği konusunda aramızda hiçbir ayrım yok. Farklılıklarımızı yumuşatıyoruz. Birbirimize büyük güvenimiz var" diye konuştu.
Clinton, Türkiye'de "ifade ve basın özgürlüğü konusundaki kısıtlamalar"ın sorulması üzerine de "Gazetecilerin, blogcuların, internetin üzerine gitmek Türkiye'nin yararına değil. Aslında Türkiye'nin katettiği bütün aşamaların tam tersi bu. Yani dışarıdan bakan birisi bunu anlamakta zorluk çekiyor. Ben de zorluk çekiyorum" dedi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara