Bakan Günay: Milli iradenin temel alındığı yeni bir Anayasa gerekiyor

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 1982 Anayasası'nın maddeleri değiştirilerek düzeltilemediğini belirterek, "Birini değiştiriyorsunuz ama vesayetçi anlayış başka bir maddeden toplumu bastırmaya çalışıyor. Derin felsefe, 'bu toplum kendini yönetemez, elitler yönetir' anlayışı. Doğrudan doğruya milli iradenin temel alındığı yeni bir anayasa yapılması gerekiyor." dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Aksiyon Dergisi Ankara Temsilcisi İdris Gürsoy'a konuştu. Derginin son sayısında yer alan röportajda Bakan Günay, yeni dönemin en önemli gündeminin sivil anayasa olacağını belirtti. Günay, "Toplumu potansiyel suçlu, devleti de onu koruyucusu gören yani vesayeti öngören bir bakış açısı olduğu için 1982 Anayasası'nın maddelerini değiştirerek düzeltemiyorsunuz. Birini değiştiriyorsunuz ama vesayetçi anlayış başka bir maddeden toplumu bastırmaya çalışıyor. Derin felsefe, 'bu toplum kendini yönetemez, elitler yönetir' anlayışı. Bunun kaldırılması doğrudan doğruya milli iradenin temel alındığı yeni bir anayasa yapılması gerekiyor." dedi.
Sivil anayasanın felsefesinin onun sınırlanmamasını hedefleyen bir anayasa olması gerektiğini ifade eden Günay, "Milli irade kayıtsız şartsız milletindir diyoruz ya; milletinse, bu anlayışı hayata geçiren bir anayasa vaat ediyoruz. Vesayet kurumları ortadan kalkacak, Elbette hukuk devletini, demokrasiyi, sosyal devleti ve laikliği esas alan bir anayasa olacak." diye konuştu. Bakan Günay, yeni anayasanın halkoyuna götürülerek milletten onay alınmasının önemli olduğunu vurguladı.

"12 EYLÜL, HALKA KARŞI İŞLENMİŞ BİR İHANET"
12 Eylül'ü Türkiye'ye ve halka karşı işlenmiş bir ihanet olarak nitelendiren Bakan Günay, şöyle devam etti: "Yargılanması gerekir. Ancak yargılanmanın önüne geçmek için anayasaya geçici bir madde koydular. Bu hükmü anayasa değişikliği ile kaldırdık. Bu engelleyici hüküm kalktı ve zaman aşımı bir anlamda işlemeye başladı... Sadece askerlerle ilgili değil, bunların yargı, bilim ve basın kesiminde suç ortakları var ama asıl burada hükümetin verdiği görevleri yerine getirmeyen güvenlik birimlerinin başındaki kişiler yargılanacaktır... Polis ve askerlerin alt kadroları verilen emirleri uyguluyorlar. Ama asıl tepede ülkede güven ve asayişi sağla dediğimiz bir üst komuta kademesi var. 'Ortamın olgunlaşmasını bekledik' diyorlar. ne demek bu? Daha çok insan birbirini öldürsün, demek. Daha çok siyasi partiler ve liderlerden nefret edilsin ve bizi de alkışlarla karşılasınlar demek. Bunlar suç itifafları ve açık."

"AYDINLARIMIZ, HUKUKÇULARIMIZ İŞBİRLİKÇİ VE SUÇLUDURLAR"
Çok partili hayata geçilen 1950'li yıllardan bu yana yaşanan darbe ve teşebbüsleri hatırlatan Bakan Günay, "Bütün bunlar Türkiye'nin yargısında, medyasında, akademik çevrelerinde hep doğal karşılanmış. Alkışlanmış. Aydınlarımız, hukukçularımız çok suçludurlar. İşbirlikçi ve suçludurlar. Zamanın genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları yargılansınlar ama başka bir vicdani yargıda da medyanın yazıp çizenleri, hukukçular, aydınlarda yargılansın. Asıl bunu yaptığımız zaman biz darbelerle yüzleşmiş olacağız." şeklinde konuştu.

"BABAM KARŞILAŞTIĞIM HAKSIZLIKLARI İÇİNE ATTI VE TAŞIYAMADI, 3 AY SONRA VEFAT ETTİ"
Bakan Günay, "12 Eylül'de tutuklanmanız bu yargılamayı isteme sebeplerinizden biri mi" şeklindeki soruyu şöyle cevapladı: "12 Eylül'de topluma karşı suç işlendiğine inanıyorum. Ben yaşadığım mağduriyetleri Allah'a havale ettim. Yaşadığım mağduriyetlerin karşılığını hiçbir mahkeme veremez. Dünya iyisi babam 12 Eylül sonrası yaşanan olayların şokunu anlayamadı. Ben onun gözünde idealleştirdiği bir evlattım. Parlak bir başlangıç yapmıştım siyasi hayata. Fazla vakur bir insandı, karşılaştığım haksızlıkları içine attı ve taşıyamadı, 3 ay sonra vefat etti. Ben tutukevindeydim. Bir yıl yargı önüne çıkamadım. Sonra serbest kaldım. Toplumun neler yaşadığını biliyorum. Batıdaki, doğudaki bütün sıkıntıların sebebi 12 Eylül'ün yanlışları. Etnik kimlik, inanç ve dili yasaklarsanız bu bir tepkiye dönüşür ve bir süre sonra bunun hıncını çıkarır."

"MEM U ZİN'DEN SONRA YENİ PROJELERİMİZ VAR"
Mem u Zin'i başka Kürtçe eserlerin izleyeceğini kaydeden Bakan Günay, "Biz vaatettiğimiz pek çok şeyi yaptık. Kürtçe yayın var. Mem u Zin'den sonra yeni projelerimiz var. Kültürler kaybolmasın diye uğraşıyoruz. Biz bunu yok etmemeye çalışıyoruz, bunu halk okuyor. Yüksekova'ya havaalanı, kültür merkezi yapıyoruz. Militan ve maceracı değiliz." dedi.
Yassıada'yı da bir kültür merkezi yapacaklarını ifade eden Günay, "Askerlerden doğru kullanımda olmayan bazı yerleri almaya başladık. Yassıada'yı da alacağız. Orada canlandırmalar yapılacak. Dünya tarihinin en yüz kızartıcı yargı kararları burada verilmiştir. Bunu sergileyeceğiz." dedi.