Dolar

34,9524

Euro

36,6267

Altın

3.014,38

Bist

10.058,63

Türkiye Meclisinde fırtına alametleri hakim

İsviçre'de yaınlanan Neue Zürcher Zeitung gazetesi seçim sonrasında Türkiye'de yaşanan yemin krizini 'Türk Meclisinde birçok boş yer' başlığını Thomas Fuster imzasıyla verdi.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-07-08 10:07:36

Türkiye Meclisinde fırtına alametleri hakim

Üç Muhalefet Partisinden İkisi Yeni Seçilen Mecliste Çalışmayı Reddediyor. Türk Meclisinde Fırtına Alametleri Hâkim. İki Muhalefet Partisi Ortak Çalışmayı Reddediyor. Hükûmet Partisi İse Kendini Bundan Etkilenmemiş Gibi Gösteriyor--

Türkiye’de yeni yasama dönemi uyumlu başlamadı. Gerçi 12 Haziranda yapılan genel seçimler, Başbakan Erdoğan yönetimindeki AKP’nin çoğunluk sağlamasıyla sonuçlandı ancak düzenli bir Meclis çalışması henüz yok. Üç muhalefet partisinden ikisi, her türlü ortak çalışmayı reddediyor. Eğer partiler uzlaşmazlığı çözmeyi kısa sürede başaramazlarsa ara seçime gidilebilir.

Tutuklu Parlamenterler

Uzlaşmazlığın odağında en büyük muhalif güç olarak Kemalist CHP ve Kürtleri siyasi alanda temsil eden BDP bulunuyor. İki parti de benzer bir sorunla karşı karşıya. Milletvekillerinin bir kısmı, hapiste bulunuyor. Yargı, tutuklu siyasetçileri serbest bırakmak ve seçmenin verdiği görevi gerçekleştirmelerini sağlamak için bir neden görmüyor. İki parti de bu nedenle Meclisi boykot ediyor. BDP milletvekilleri Meclise gelmezken, CHP milletvekilleri geliyor ancak yemin etmeyi reddettikleri için oylamaya katılamıyor. Meclise seçilen CHP’li iki siyasetçi, demir parmaklıklar ardında bulunuyor. Bu kişiler, yeraltı örgütü Ergenekon ile bağlantılı olmak ve AKP hükûmetini devirme planlarına katılmakla suçlanıyor. Ancak buna ilişkin bir kanıt bulunmuyor. Ayrıca iki yıldan daha uzun bir süredir dava için bekleniyor. BDP’li beş milletvekili de yasaklı Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile sözde bağlantıları olduğu gerekçesiyle tutuklu bulunuyor. Diğer bir BDP'li Hatip Dicle’nin ise terör yanlısı propaganda yapmaktan daha önce cezası bulunduğundan, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından milletvekilliği geri alındı. Yine aynı makamın, Dicle’nin aldığı cezaya rağmen adaylığına izin vermiş olması, biraz garip karşılanıyor.

Uzlaşmazlığın arkasında muhalif siyasetçilerin tutukluluk hâllerinin sürmesi konusunda, AKP’nin baskı uyguladığı suçlaması yer alıyor. Dokuz yıllık AKP iktidarı döneminde, hem YSK’ya hem de yargıya, hükûmete yakın kişilerin getirildiği iddia ediliyor. Önceki yıllarda kendisi de tutuklanan Erdoğan, bu olaylarla kendi olayı arasında bir paralellik görmüyor. Erdoğan, güçler ayrılığı ilkesine dikkat çekerek tutuklu milletvekillerinin kaderine etki etmediğini vurguluyor. Erdoğan, Türkiye’nin, Başbakanın mahkemelere emirler verdiği bir muz cumhuriyeti olmadığını ifade ediyor.

Kendinden Emin İktidar Partisi

Başbakan, olaylara güçlünün tarafından bakıyor ve muhalefetin uzakta kalışını sakin bir biçimde yorumluyor. Ayrıca Meclisin, bu iki parti olmadan da en iyi şekilde işleyeceğini ifade ediyor. Erdoğan, yeni bir sivil anayasaya ilişkin büyük proje için CHP ve BDP’nin varlığının, hiçbir şekilde gerekli olmadığını belirtiyor. AKP, aşırı milliyetçi MHP ile birlikte yeni anayasa reformunu yapabilmek için gerekli üçte iki çoğunluğa zaten sahip. Erdoğan’ın seçim mücadelesinde de gözlendiği üzere, MHP’nin milliyetçi konumuna yakınlaşması da sürebilir.

Ancak hukuksal anlamda büyük bir belirsizlik var. Seçilmiş adayların yemin etmemeleri durumunda ne olacağı konusunda, ne Anayasa ne de Meclis kuralları bulunuyor. Sadece, milletvekillerinin yüzde 5’inden fazlasının geri çekilmesi durumunda, ara seçimlere gidileceği belirtiliyor. Ancak daha önce yemin edildiği takdirde geri çekilebilindiği için bu kuralın uygulanması tartışmalı. AKP tarafından her hâlükârda baskı yapılıyor. Siyasetçilere yemin etmeleri için 15 Temmuza kadar süre verildi. Sonrasında ise bir ayda beş oturuma katılmayan milletvekillerinin, Meclis çoğunluğunun kararıyla yetkilerini kaybetmelerine izin veren kuralın uygulanabileceği belirtildi.

Kendi içerisinde yaşadığı tartışmalarla yıpranan CHP için zor bir durum söz konusu. CHP’liler, tutuklu bulunan iki arkadaşlarının hapisten çıkarılıp Meclise girmelerine izin verilmesi durumunda, yemin edeceklerini açıkladılar. Ancak Meclisin boykot edilmesi, kamuoyuna zor açıklanabilecek bir eylem olduğundan, aslında partinin ara seçimlerden bir çıkarı olamaz. AKP ise milletvekili sayısını 327’den 330’a çıkararak seçimden kârlı çıkabilir. Böylece Anayasa değişikliklerini tek başına halka sunabilir. Bu yüzden CHP, AKP’li Meclis Başkanı Cemil Çiçek ile birlikte, içinde bulunduğu ikilemden bir çıkış yolu bulmaya çabalıyor. Fakat bunun için çok fazla hareket alanı bulunmuyor.

byegm

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara