Öcalan: 15 Temmuz'un anlamı kalmadı, barış konseyi kurulacak
İmralı'da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, daha önce son tarih olarak açıkladığı 15 Temmuz'un artık geçerliliğini yitirdiğini söyledi. Kendisiyle görüşen devlet heyetiyle barış konseyinin kurulması için mutabakata vardıklarını anlatan Öcalan, konseyi
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-07-08 12:08:40
Abdullah Öcalan'ın avukatları 6 Temmuz günü yaptıkları görüşmenin notlarını örgüte yakın internet sitelerinde yayınladı. Notlara göre, Öcalan'ın daha önce üzerinde durduğu 15 Temmuz tarihinin bir hükmü kalmadı. Öcalan, "Daha önce bahsettiğimiz 15 Temmuz tarihi yanlış algılanmasın. 15 Temmuz dememizin sebebi heyetle yapacağımız son görüşme tarihinin 15 Temmuz'a yakın tarih olmasındandır. Zaten heyetle yapacağımız görüşmeyi daha erken gerçekleştirdik. Benim için esas olan bu görüşmeydi, 15 Temmuz tarihi değil. Bu görüşmeyi de bugün gerçekleştirdiğimizden artık benim için 15 Temmuz'un bir hükmü ve bir anlamı kalmamıştır." dedi.
Öcalan, kendisiyle görüşen heyete ve Kandil'e sunduğu protokollere de değinerek, protokoller konusunda kamuoyunda bir yanlış algı olduğunu dile getirdi. Öcalan, "Bizim ve devlet tarafından karşılıklı imzalanmış bir şey değildir. Protokollerde imza söz konusu değildir. Bu konularda bir yanlış anlaşılma olmuştur. Protokoller karşılıklı imza şeklinde değil de çözüme ilişkin üzerinde mutabakata varılan bir metin şeklindedir. Protokoller ön açıcı, çözüm geliştirici ve çözüme ilişkin devletle üzerinde uzlaşmaya vardığımız ve bağlı kalacağımız çözüm metinleridir, çözüm protokolleridir." ifadelerini kullandı.
Heyetle son görüşmesinde barış konseyinin kurulması için mutabakata vardıklarını söyleyen Öcalan şöyle konuştu: "En son heyetle yaptığımız bugünkü görüşmede üzerinde uzlaştığımız en önemli ve atılması gereken pratik adım, barış konseyinin oluşturulmasına-kurulmasına ilişkindi. Heyetle barış konseyinin kurulmasına ilişkin bir mutabakata varmış durumdayız. Zaten bu durum protokollerde de yer almaktadır. Barış konseyinin kurulması, atılması gereken ve atılacak en önemli somut adımdır. Barış konseyi, mutlaka kurulmalıdır. Barış konseyi ne resmi bir devlet organı olacak ne de sadece sivil bir organ olacaktır. Barış konseyi, barış çalışmaları, barışın gerçekleşmesi ve çözüm için çalışacaktır. Bir ay veya bir aydan daha kısa bir sürede barış konseyi kurulmalıdır."
BDP, BENİM YOL HARİTAMI DEVLET KADAR ANLAMIYOR
Öcalan geliştirdiği yol haritasıyla ilgili olarak da BDP'yi eleştirdi. Öcalan şöyle devam etti: "Geliştirdiğim yol haritası iyi okunmuyor. Neden yol haritasını okumuyorlar? BDP, benim yol haritamı ya okumamış ya da anlamıyorlar. Devlet bile yol haritasını iki yıl aldı okudu, üzerinde yoğunlaştı ve üzerinde çalışmalar yaptı, faydalandı. Ama BDP, yol haritasını okumadı bile, okumuyorlar, ya da anlamıyorlar, üzerinde çalışmıyorlar. BDP, hukukçular yol haritasını neden okuyup takip etmiyorlar? Yol haritası çalışmam okunmalı ve anlaşılmalıdır. Türkiye'deki yazarlar da takip ettiğim kadarıyla bu çalışmayı olumluyorlar. TESEV raporunda da yol haritasından faydalanılmış, üzerinde durulmuş ve raporda yol haritasına yer verilmiş. Son savunmam da aynı şekilde yol haritasının daha kapsamlısıdır."
SON VİDEO HABER
Haber Ara