Sanayiciler istikrar ortamında istihdam sağlayan bir büyüme istiyor
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) 2011 yılı ekonomi raporunu açıkladı. Yeni dönemin 'istikrar ortamında, istihdam sağlayan, inovasyon odaklı imalatı önceleyen bir dönem' olmasını isteyen sanayiciler, siyasilerin ekonomik istikrara katk
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-07-05 10:06:16
MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı İsmail Ruhlukürçü, Türkiye genelinde 3 bin 500'ü aşkın reel sektör temsilcisinden alınan görüşleri de kapsayan, Sürdürülebilir Büyüme İçin Stratejik Dönüşüm başlığı altında yayınlanan '2011 Türkiye Ekonomisi Raporu'nun basın toplantısında konuşan MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı İsmail Ruhlukürkçü vatandaşların 2011 haziran seçimlerinde büyümenin devam etmesini istediğini gösterdiğini söyledi. Türkiye ekonomisinin bugün ki günlere çok kolay gelmediğine dikkat çeken Ruhlukürkçü, "Türkiye, 1980'lerde bir kıpırdanma sürecine girdi, ancak bu sürede istenen kalkış yapılamadı. Dolayısıyla da bu on senede, önce çıkış, sonra da iniş bir arada yaşandı. Koalisyon hükümetlerinin başarısız politikalarına sahne olan 1990'lı yıllar ise, Türkiye Cumhuriyeti ekonomi tarihinde 'kayıp on yıl' adıyla bir 'tahribat' dönemi olarak yerini aldı. Hemen ardından gelen 2001 krizinin de etkisiyle, kalkınmada oldukça geride kalan ve artık hasta adam olarak görülmeye başlanan Türkiye, bu dönemden hemen sonra, tek parti ve güçlü bir liderlikle gelen istikrar, AB üyelik müzakere süreci, kriz sonrasının reform paketleri gibi destekleyici unsurlar sayesinde 2000'li yıllarda nihayet silkinerek başarılı bir 'tamirat' sürecine girdi. Avrupa ülkeleri, ABD ve Japonya gibi olgun ekonomiler dahi kriz sonrasında bir hamle yapamazken, Türkiye, dünyada pozitif yönde ayrışmış, çalkantılı dünyada sakin ve güvenilir bir liman olarak ön plana çıktı. Bu da, Türkiye'nin şoklara karşı bu son on yılda bir hayli mukavemet kazandığını, daha önce kendisi bir kriz kaynağı olan ekonomisinin, küresel krizlere bile karşı koyabilecek mukavemete kavuştuğunu gösterdi. Girilen yeni dönemde, zincirleri kıracak farklı yaklaşımlara açık olmak ve 'stratejik bir dönüşüm' anahtar niteliğindedir." dedi.
Bu yeni döneme başlarken, mevcut durumun devamı için gereken en önemli şartın istikrar olduğuna dikkat çeken Ruhlukürkçü, CHP ve BDP'nin halkın eğilimleri önünde engel teşkil etmemeleri gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda meclisteki eylemlerini bir an önce sonuca kavuşturmaları tavsiyesinde bulunan Ruhlukürkçü, Türkiye'nin 2023 vizyonuna engel teşkil edilmemesi gerektiğine değindi. 2023'te kişi başına düşen milli gelir hedefi olan 25 bin dolara ulaşmak için, Türkiye'yi 3 bin dolar bandından 10 bin dolar bandına taşıyan mimarinin yeterli olmayacağını kaydeden Ruhlukürkçü, ek hamleler yapılması gerektiğinin de kabul edilmesi gerektiğini açıkladı.
Türkiye'nin daha nitelikli, toplam faktör verimliliğine dayalı rekabetçi bir büyüme modeline geçme sürecinin hızlandırılması gerektiğini aktaran Ruhlukürkçü, "Temel amaç, daha çok kaynak girdisine dayanan ve nicel olan büyümeyi artık nitel bir hale dönüştürmek olmalıdır. Bu meyanda, Türkiye, gerekli rasyonel destek-teşvik-yönlendirme mekanizmalarının yanı sıra, bir o kadar önemli olan kontrol-denetim-disiplin unsurlarını etkinlikle hayata geçirerek, kritik girdileri içeride üretebilmenin bütün yollarını sonuna kadar zorlamalıdır." ifadelerini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara