Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Prof. Hakyemez: Yemin etmeyen milletvekilleri komisyon çalışmalarına katılamaz

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı, anayasa hukukçusu Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, Anayasa'nın 81. maddesindeki 'göreve başlarken ant içerler' ibaresinden dolayı yemin etmeyen milletvekillerinin Meclis

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-07-02 09:08:01

Prof. Hakyemez: Yemin etmeyen milletvekilleri komisyon çalışmalarına katılamaz
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı, anayasa hukukçusu Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, Anayasa'nın 81. maddesindeki 'göreve başlarken ant içerler' ibaresinden dolayı yemin etmeyen milletvekillerinin Meclis çalışmalarına katılmalarının mümkün olmadığını söyledi.
Hakyemez, Cihan'a yaptığı açıklamada, parlamentodaki yemin krizini değerlendirdi. Yemin etmeyen milletvekillerinin parlamento çalışmalarına katılabileceği iddialarını kabul etmeyen Hakyemez, "Anayasanın 81. maddesi, 'göreve başlarken ant içer' diyor. Dolayısıyla göreve başlamak için ant içmek gerekiyor. Yemin, göreve başlamanın bir şartıdır ama milletvekilliğini kazanmanın bir şartı değildir. Bir kişi milletvekilliğini kazandığına, seçildiğine dair mazbatası ile gelirse bu sağlanır. Yemin etmese dahi milletvekili dokunulmazlıklarından, milletvekili güvencelerinden yararlanır. Ama parlamento çalışmalarına katılabilmesi için Anayasa, yemini şart koşuyor. O nedenle milletvekili olan bir kişi yemin etmeden parlamento çalışmalarına katılamaz. Buna Genel Kurulda komisyon çalışmaları da dahildir." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'kendileri olmadan hükümetin komisyon kurmasının Anayasaya aykırı olduğu' iddialarının da doğru olmadığını belirten Hakyemez, iktidarın komisyonları oluşturmasının anayasayı ihlal olmayacağını belirtti.
Meclisin yeminle birlikte çalışmaya başladığına işaret eden Hakyemez, "Parlamento, çoğunluk duruma sahip ve yemin ederek göreve başladı. Başkanlık seçiminin ardından da komisyonlar oluşacak. Çoğunluk oyuna sahip bir parlamento kanun yazamayacaksa ne işe yarar. Burada anayasayı ihlal diye bir şey yok." ifadelerini kullandı.
Yemin etmeyenlerin bir anlamda kendi üyeliklerinden vazgeçtiğini söyleyen Hakyemez, 'biz komisyona üye vermiyoruz, dolayısıyla parlamentoyu çalıştıramazsınız' demenin demokrasi ve halkın iradesini temsille bağdaştırmanın mümkün olmadığına vurgu yaptı.

"HÜKÜMET ÇÖZSÜN DEMEK DOĞRU DEĞİL"
Yaşanan süreci sadece CHP, BDP ya da iktidarın yanlışı olarak görmenin de doğru olmayacağını kaydeden Prof. Hakyemez, sorunun, anayasadaki dokunulmazlıkla ilgili maddeden kaynaklandığını belirtti.
Burada paradoksal bir durumun ortaya çıktığını söyleyen Hakyemez, eskiden dokunulmazlığı sınırlandıralım, hatta kaldıralım diyenlerin şimdi dokunulmazlığa sarıldığına dikkat çekti.
Tahliye taleplerini mahkemelerin reddettiğini, kanun yararına bozma konusunda sıkıntılı olduğunu ifade eden Hakyemez, en radikal çözümün anayasa değişikliği olacağını belirtti.
'İktidar partisi bunu çözsün' söylemlerinin de yanlış olduğuna vurgu yapan Hakyemez, "İktidar partisinin, mahkemenin, tutukluluğun devamına yönelik kararına yapacağı müdahale ile çözüm getirmesi yargıya müdahaledir. Bu kuvvetler ayrılığı prensibi ile çelişir. Bunu hükümeti sürekli yargıya müdahale etmekle suçlayan gerek CHP, gerekse bağımsızların söylemiş olması da enteresan bir durumdur. Bu noktada hükümetin elinde sihirli bir formül falan yok. Hükümetin elinde sadece sahip olduğu oy var. Ben bu noktada en iyi çözümün, anayasadaki dokunulmazlıkla ilgili maddenin yeniden düzenlenmesi olduğunu düşünüyorum. Ama onların istediği şekilde değil. Suç üste hariç dokunulmazlığın tam anlamıyla milletvekillerine verilmesiyle çözülebileceği kanaatindeyim. Bu anayasa değişikliğinin yapılabilmesi için de ilginçtir o partilerin oyuna ihtiyaç var." dedi.
Yaşanan tıkanıklığın uzun sürmeyeceğine inandığını dile getiren Hakyemez, sorunun bir uzlaşma ile çözülebileceğini sözlerine ekledi.



Haber Ara