Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Tıp ahlakı

Ünlü şari ve düşünür Aydın Işık, yaşadığı bir olaydan hareketle kaleme aldığı 'tıp ahlakı' başlıklı makalesinde önemli tespitlerde bulunuyor.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-06-29 15:06:41

Tıp ahlakı
Aydın Işık* / TIMETURK

Post modern tıp dünyasının bugüne yansıyan yüzünün arı duru bir yüz olmadığına defalarca tanık oldum. Kimi zaman insan olma adına hüzünlendim, kimi zaman tıp dünyası adına “bu kadar da olmaz” dedim ve insanlık adına hicap ettim. Çünkü tıp dünyasının insanı yanıltan bir yüzünün olduğunu gördüm. Zira; hasta ve doktor ilişkileri, insanı önceleyen bir ilişki olmaktan çok insanı kendi çıkarına feda eden bir biçimde tezahür ediyor.

Tıp dünyasında ticari zihniyetin insani değerlerin önünde olduğu görülmektedir. Beş ayda yedi bin kalp ameliyatı yapmış olmakla övünerek bilboardlara reklam verilmesi para kazanmayı insanın önüne almaktan başka bir anlam taşımaz. Gözleri sağlam olan insanların ameliyat edilerek mağdur olduklarını biliyoruz. Bebekleri para kazanmak adına istismar eden tıp sektörünün şimdi yargıya hesap verirken vicdan sızısı dahi duymuyorlardır. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Takdir edersiniz ki bu mektuba sığmayacaktır. Kısa bir şekilde söylemek gerekirse tıp dünyasının güvenliği zedelenmiş ve zafiyeti ortaya çıkmıştır.

Neo-tıpçılık önce insanın parasını alıyor sonra insanı dizayn ediyor, zamanını elinden alarak bir tür ehlileştiriyor, tepkisizleştiriyor, duyarsızlaştırıyor. Sabahtan öğleye kadar hakkı olan sağlık hizmetini alabilmesi için bekletiliyor. İnsan hem parasını hem de zamanını harcıyor ancak buna karşılık teşhis ve tedavi görmüyor daha çok sağlığınından oluyor.

Bedel karşılığında hizmet veren sağlık kuruluşları kusursuz hizmet vermekle görevlidir. Tıp dünyasının ayıplı hizmet vermesi kabul edilir bir davranış değildir. Böylesi ayıplı davranışlar insan sağlığı söz konusu olduğunda yanılma da dahil kabul edilmez. Çünkü karşınızda insan sağlığı gibi hayati bir sorun bulunmaktadır. Bu konuda bütün önlemleri almak ehil olan insanların sorumluluğundadır. Herhangi bir ihmalin bedeli insan hayatına karşılık olduğunda telafisi ve geri dönüşü mümkün olmaz. Türkiye toplumunda hasta hakları öncelikle zihinlerde yerleşmesi gereken önemli bir konudur. Hekim sadece hastayı tedavi etmekle yükümlü değildir. Aynı zamanda hasta haklarını da korumakla yükümlüdür. Çünkü hasta her zaman hekimin himayesine ve korumasına muhtaçtır.

İnsan sağlığına yönelik toplum olarak çok ciddi bedeller ödüyoruz. Devlet bütçesinde sağlık için ayrılan milyonlar hepimizin cebinden çıkmaktadır. Bu bütçede insan emeği, hüzün ve gözyaşı ile yoksulun hakkı olduğu bilinciyle hareket etmeliyiz. Dolayısıyla neo-tıpçılık ve tıp mensuplarının hassasiyetle toplumsal hakkı korumamak temel ilke olarak hem hastanın hem de kendi gönüllerine yansıtma görevleridir. Mesleki hassasiyetleri kadar önemlidir. Bunun tehir edilmesi topluma ve devlet kasasına ağır yük getirecek, herkes bir biçimde bedel ödemek zorunda kalacaktır. Gidişat bunu işaret etmektedir. Özel tıp sektörleri bunu dikkate almak zorundadır.

2010 yılında resmi verilerin gösterdiği sonuçlar çok ürkütücüdür. Türkiye'de yirmi dört milyon kutu antidepresan ilacı satılmış. Buna bakarak ne kadar sağlıklı bir toplum olduğumuzu anlayabiliriz. Dünyada gelişen imkanlar ölçeğinde baktığımızda egoist ve hazcı çıkarların insan hayatında daha önemli olduğu kanıta gerek bırakmayacak bir biçimde kendisini hissettiriyor. İyiler her zaman olduğu gibi var, onları insanlık saygıyla anımsamakta. Unutmamak gerekir ki bugün kötüler insanlığın üstünde ve iyileri de etkileyecek bir biçimde baskılarına devam etmektedir.

Tıp dünyasının insana dayalı bilgi, feraset, yetenek ve derinleşme özelliği karşısında insan sağlığının hekimlerin derin tecrübesi yerine gelişen elektronik aygıtlara havale etmiş gibi görünüyor. Bunun sonucunda cerrahi müdahalelerin yaygınlaştığını görüyoruz. Hastamızın üç hekimin muayene ihtiyacı duymadan elektronik aygıtların yönlendirmesi sonucunda çıkan tetkik sonuçlarına bakarak hastaya cerrahi müdahalede bulunulması ile kesin karara varmışlardır. Daha da vahim olan hekimlerden birinin hastanın yüzünü görmeden tahlil talebinde bulunarak verilen tahlili esas alarak cerrahi müdahaleye karar vermiş olmasıdır. Aynı zamanda bu hekim hastasını fiziksel olarak muayene ihtiyacı duymamıştır.

Teknolojinin dönüştürücü ruhu bedenen ve ruhen yönlendirme hakimiyetini kapsamış durumda. Elektronik aygıtlara evet ama tamamıyla elektronik aygıtların öncü rol almasına hayır. Vicdanlarda derin bir yara açan ve gittikçe kirlenen bir tıp dünyası ile yüzleşiyoruz. Bilime ve teknolojiye tamamen teslim olan, insan ruhunu tamamıyla ortadan kaldıran ve çıkarı esas alan tehlikeli bir zihni yapı vicdanları kirletmiştir. Tıp dünyası insani ve fıtri esaslara dayanarak kendisi ile yüzleşmelidir. Çünkü insan hayatı gibi önemli bir sorumluluk ile karşı karşıyadır.

İnsanla ilgili verilen her kararın vicdan ve hukukla yüzleşmesi gerekmektedir. Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına yapmayın mantığı ile ve insani bir söylemle hareket ederek insanı diriltmek, onun sorunlarını en güzel biçimde çözmek erdem olarak nitelendirilmektedir. İnsan sağlığı üzerinde istismara yol açacak her yöneliş vicdanlarda derin yara açacaktır. Buna sebep olanlar ne tarihe ne de vicdanlarına asla cevap veremeyeceklerdir.

Sizi hastahanede tanıdım, tanıklığım sonucunda hastamızın sağlığı hakkında sağlık kuruluşlarının hastamızın tetkik ve sonuçlarına yönelik yaklaşımınız, şeffaf ve objektif bir değerlendirmede bulunmanız, nihai sonuçlarla alakalı olarak hasta ve yakınlarına aydınlatıcı bilgiler vererek nezakette bulunmanız takdire şayandır.

Bugün bir çok yerde sağlık mensupları; hasta olan insanlara ve yakınlarına en tabi hakları olan bilgilendirmede bulunmayı, hasta ile ilgili bilgileri açıklamayı adeta zül saymaktadır. Son derece psikolojik ve makyavelist bir tutum ile karşı karşıyayız tıp dünyasında; halkı insan yerine koymazlar, hasta haklarının hasta mahremiyetinin gözetildiği bir dünyanın var olması adına özellikle sağlık çalışanlarının yanıltıcı yaklaşımlarının en aza inmesi adına hepimize sorumluluklar düşüyor. Sterilize edilmiş sağlık kadar sterilize edilen ilişkiler insan için daha önemlidir.

İnsani yaklaşımınız, tavır ve tutumunuzdan dolayı bilgilendirerek yapmış olduğunuz çaba ve gayretinizden dolayı bir insan olarak ve ülkenin bir bireyi olarak bu davranışınızı önemsiyor ve öncelikle insanlıktan nasiplenen hekimlerin var olmasını bütün duygularımla diliyorum. İnsanlığın yaşam biçimi için, sağlığın temel taşı olan değerli hekimlerin var olmasını diliyorum. Ufkunuz ve bahtınız açık olsun, hazan görmeyesiniz, hep ama hep bahar olsun hayatınız.

* Şair Yazar



Haber Ara