Bugün bir bölümü yayınlanan röportajda Karayılan, Kürt sorununa ilişkin yaşanan gelişmelere ve Öcalan'ın çözüm önerilerine ilişkin bilgiler verdi. Karayılan, “2011 çözüm yılı olmalı. Yoksa direniriz” dedi.
'SİLAHLARI DEVRE DIŞI BIRAKMAK İSTİYORUZ'
“Artık sorunu şiddetle çözmek istemiyoruz” diyen Karayılan, şu noktalara dikkat çekti: “Silahı devre dışı bırakmak istiyoruz. Bölücü değiliz. Türkiye’yi bölmek istemiyoruz. Çok kritik bir kavşaktayız. TBMM şu sıralar tatile girmeden önce milletvekili krizi ve yeni anayasa konusunda olumlu bir tavır belirlerse, barış sürecini derinleştirir, kalıcı kılar.”
Abdullah Öcalan'ın İmralı görüşmelerinde devlete üç protokol verdiğini söyleyen Karayılan, protokolün Kürt sorununda yeni bir yol haritası olduğunu belirterek, “Demokratik anayasal çözüm sürecinin başlatılması ve şiddetin tümden devre dışı bırakılması... Yani barış açısından çok önemli bir açılım...” dedi.
Karayılan açıklamalarına göre üç protokol şöyle: “Birinci protokol: 'Türkiye’de Kürt sorununda demokratik çözümün ilkeleri’ başlığını taşıyor. Yani demokratik yeni anayasa konusu. İkinci protokol: Türkiye’de devlet ve toplum ilişkilerinde adil bir barışa ilişkin ilkeleri konu alıyor. Üçüncü protokol: Demokratik ve adil barış için acil eylem planı.”
KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, protokoller ile ilgili olarak şu yorumda bulundu: “Bu protokoller, demokratik ulus çerçevesinde yeni anayasayı içine alan, Türkiye’deki tüm kimliklerinin tanınması temelinde toplumsal bir barış projesi öngörüyor. Tarafların karşılıklı olarak birbirlerini af temelinde, şiddetin tümüyle devre dışı kalması ve silahsızlandırmayla ilgili koşullar da yer alıyor protokollerde.”
'AÇILIMCI BİR ANAYASA ŞART'
Karayılan, Türkiye'nin bugün geldiği noktada “yeni ve açılımcı bir anayasa” ile “iç barış”a ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Türkiye’nin barış ve demokrasi açılımını gerçekleştirmesi için önümüzde bir fırsat penceresi açmış durumda. Bu açıdan, Emek Özgürlük Demokrasi Blok'unun 36 milletvekili çok önemli bir gelişmedir, bir başarıdır. Kürt halkı demokratik Türkiye ve demokratik özerklik için oy verdi, bir projeye oy verdi Kürtler... Bakın ‘özerk Kürdistan’ deyimini kullanmıyoruz ya da çok seyrek kullanıyoruz. Demokratik özerklik bütün Türkiye için geçerli. Bu özerklik tüm Türkiye’yi kapsadıkça, Türkiye daha çok demokratikleşecek. Çünkü yerinden yönetimin güçlenmesi ile demokrasi ete kemiğe bürünür. Tek merkezcilik gevşer, zayıflar.”
BAŞBAKAN'A SESLENDİ
Murat Karayılan, Hasan Cemal'a verdiği röportajda Başbakan Erdoğan'a da seslendi: “Şimdi toplumsal barışın kapısını açmak Başbakan Erdoğan’ın elindedir. Hem milletvekili krizini çözmek, hem Kürt sorununda köklü bir çözümün kapısını açmak Ak Parti liderinin elindedir. Bugün böyle bir tarihsel liderliğe ihtiyacı var Türkiye’nin. Bunu gerçekleştiren lider, tarihe geçer.”