Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ensarioğlu: YSK ile PKK'nın siyasete müdahale zihniyeti aynı

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Yüksek Seçim Kurulu ile terör örgütü PKK'nın aynı zihniyetle siyasete müdahale ettiğini söyledi. Ensarioğlu, "Siyasete müdahale kimden gelirse gelsin biz karşı duracağız. BDP de karşı durmalı. Yoksa

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-06-22 13:56:08

Ensarioğlu: YSK ile PKK'nın siyasete müdahale zihniyeti aynı
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Yüksek Seçim Kurulu ile terör örgütü PKK'nın aynı zihniyetle siyasete müdahale ettiğini söyledi. Ensarioğlu, "Siyasete müdahale kimden gelirse gelsin biz karşı duracağız. BDP de karşı durmalı. Yoksa en büyük zararı BDP görür samimiyetleri tartışılır. Siyasete müdahalede uygulamaya bakıldığı zaman bugün Hazro meselesi ile YSK'nın ya da Yargıtay'ın verdiği karar arasında çok fark yok. Biz rakibimize yapılan haksızlığa karşı çıkacağız ama bize yapılan haksızlığa da sessiz durmayacağız." dedi.
Ensarioğlu, AK Partili Hazro Belediye Başkanının oğlu Fuat Mehmetoğlu'nun seçimden önce kaçırıldığını örgütün ailesinden BDP'ye oy vermesini, AK Parti'den istifa etmesini ve BDP'ye geçmesini isteyerek oğlunu serbest bıraktığını hatırlattı. Mehmetoğlu'nun örgütün elindeyken 'Sonra konuşacağım, yoksa çocuğa zarar verilir' diyen Ensarioğlu, kaçırılan başkanın oğlunun dün gece serbest bırakıldığını hatırlattı. Ensarioğlu, "Türkiye'de gündem hızlı değişir. Hazro olayı siyasete müdahalenin bir başka biçimidir. Siyasete müdahaleyi bir yargıç ta yapsa kabul etmeyeceğiz PKK da yapsa kabul etmeyeceğiz. Belediye başkanının oğlunu kaçıracaksınız, seçimde BDP oy verin diyeceksiniz ve hepsi BDP'ye oy verecek. AK Partili olanlar üstelik. Bu da yetmez diyeceksin ve BDP'ye geçeceksiniz diyeceksiniz. İstifa edecekler ve oğlunu bırakacaksın. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Başta buna BDP'nin karşı çıkması gerekiyor. Çünkü en büyük zararı BDP görüyor. Siyasete bu tarz mı yapacağız." diye konuştu.

"PKK'NIN MÜDAHALESİNİ ASLA MEŞRU GÖRMEYECEĞİZ"
BDP'nin siyaseti özgürleştirelim dediğini anımsatan Ensarioğlu, daha önce tutuklanan KCK'lı siyasetçiler için çağrıda bulunduklarını hatırlattı. Ensarioğlu, "Biz KCK davasında yakalanan siyasetçileri bu yanlıştır, bırakılmalı derken, bir taraftan siyasetin zeminini özgürleştirelim diğer taraftan PKK'nın müdahalesini meşru mu bulacağız. Asla meşru görmeyeceğiz. Hiç kimsenin siyasete müdahale etmesini kabul etmeyiz. Kimden gelirse gelsin biz karşı duracağız. BDP de karşı durmalı. Yoksa en büyük zararı BDP görür samimiyetleri tartışılır." diye konuştu.

TÜRK'E ÇAĞRI: ÇATIŞMALI ORTAMA HALKI SÜRÜKLEMEYELİM
Barış ve Demokrasi Partisi'nin YSK'nın kararını kaos ortamı oluşturmak için verdiğini belirttiğini ancak halkı sokağa çağırdığını belirten Ensarioğlu, "DTK Genel Başkan Vekili Ahmet Türk'ün açıklamasını dinledim. Bu kararını verenler kaos için çalışıyor diyor. Madem bunun için bu karar verilmiş o zaman bunlara alet olmayalım oyunlarını bozalım. Çatışmalı ortama halkı sürüklemeyelim." dedi.
Ensarioğlu şunları söyledi: "Halk iradesine müdahaledir. Kaos yaratmaya yönelik bir karardır. Değişim ve yeni anayasa sürdecini etkilemeye yönelik bir hamledir. BDP üzerinden Ak Parti'ye ve Anayasa'ya yapılmış bir hamledir aslında. 80 bin oy alan birinin parlamentoya girmemesi ve bunun engellenmesi doğru değil. YSK siyasi bir takım dayanakları sıralayarak yapabilir, bunun maddi dayanakları var. Ancak bu maddi dayanak olan Yargıtay kararı normal bir karar değil. Yargıtay'ın yapısını ve işleyişini herkes biliyor. 10 yılları aşan ve birçok davada zaman aşımına uğrattığı halde Hatip Dicle'nin seçime 2 gün kala kararını onaması tamamen tasarlanarak yapılmış bir şey gibi geliyor bana. Kimsenin halkın iradesini üzerine oyunlar oynamayacağı bir zemin oluşturmamız gerekiyor. Bunun için buradan BDP'lilere seslenmek istiyorum. Evet karar haksız bir karar. Bu rağmen çözümü sokaklara havale etmek doğru değil ve kimsenin hakkı da yoktur. Halkın temsilcisi olan bizlerin bu mücadeleyi verip meclis bünyesinde altında siyaset zemininde çözüm bulmamız gerekiyor. Zarar görecekse bizim görmemiz gerekiyor. Çözümlü halka havale ederek bunu çözemeyiz. Bunu hakkımız da yok. Çözüm yeni Anayasa'da ve biz bunu varız. Huzursuzluk yapan ne varsa bunu çözelim."

Haber Ara