İran üzerinde dolaşan Türk kara bulutları
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın AKP'nin seçim zaferine bölgesel bir boyut veren sözleri, bölgedeki Fars nüfuzunun genişletilmesine çalışanların üzerine birer 'kara bulut' gibi indi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-06-21 10:40:54
Pratikte partinin elde ettiği zafer, Erdoğan’ın dediği gibi, Filistin, Lübnan, Mısır, Libya, Suriye ve Arapların zaferi değil, bölgede artan Türk nüfuzunun zaferiydi. Bu zafer, tarihi bir asır geriye götürüyor. Saltanat, çağdaş biçimde geri geliyor: Tıraşlı ve kravatlı açılımcı siyasal İslamla Türk kültüründen geriye kalan Atatürkçü laik mirasın karışımı. Eğer Erdoğan’ın sözlerinin İran’ın üzerine kara bulut gibi çöktüğü doğruysa, Ankara’nın yüzüne kapanan Avrupa kapılarını da güçlü biçimde çalmıştır. Bütün bunlar önemli olmasına rağmen, Erdoğan’ın Araplara söylediğine kıyasla ayrıntıdan ibaret. Araplar, şu an bir değişimin yol ayırımında. Türkiye, örnek alınacak bir model olacak.
Bu model, yani sivil devletin şartlarıyla uyum içinde olan ve çerçevesini laiklik ve çoğulculuk sınırlarına genişleten siyasal İslam, İran’daki rejimi sıkıntıya sokuyor.
Türklerin İran’ın yıllardır tahakküm kurmaya çalıştığı bölgesel sahada ustaca bir siyaset izlediği açık. Zira Brezilya’yla birlikte nükleer meselede Tahran’ı razı eden bir tutum takınmıştı. Bu tutum, Tahran’la uluslararası yaptırım zamanında dolar hazineleri arayan Batılı şirketler arasında da arabulucu rolü oynamasına destek oldu. Türk ekonomisi dünyada 16’ıncı sıraya yükselince, sonuçlar beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
İran birçok bölge ülkesiyle düşmanlıklar üretmeyi sürdürürken, Türkiye, Ermenistan, Kıbrıs, Irak Kürtleri ve Suriye’yle ustaca mutabakatlar gerçekleştirdi. Daha da önemli bir gelişme, 2009’da Davos’ta Erdoğan’ın, Gazze’deki İsrail katliamları sebebiyle dünyanın gözü önünde İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’i azarlamasıydı. Ardından ‘Özgürlük filosu’ hikâyesi, Arap dünyasının kapılarını Ankara’ya ardına kadar açtı ve Filistin’de İran nüfuzuyla zıtlaşma başladı.
İran’la Türkiye arasında artan zıtlaşma, şu an Suriye’de yoğunlaşıyor. Tahran Esad’ı desteklerken, Ankara göstericileri destekliyor. Erdoğan, baskıcı rejimi kınıyor ve Esad’ın temsilcisi Hasan Türkmani’nin iki ülke arasındaki ilişkileri uçurumun eşiğinden uzaklaştırma amaçlı Ankara ziyareti başarısız oluyor. İran-Türkiye çekişmesi, Suriye’yi aşıp bütün Arap bölgesini kapsıyor.
*Lübnan gazetesi Nehar, 17 Haziran 2011
SON VİDEO HABER
Haber Ara