Haberal'ın avukatlarından tahliye talebi: Müvekilimiz milletvekili oldu
Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) Zonguldak milletvekili seçilen Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mehmet Haberal'ın avukatları, Zonguldak İl Seçim Kurulu'ndan alınan mazbatayla birlikte tahliye talebinde bulundu. Dilekçede, Haberal'ın milletvekili
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-06-20 14:44:31
Haberal'ın avukatı Dilek Helvacı, bugün Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne geldi. Avukat Helvacı, Zonguldak İl Seçim Kurulu'ndan alınan Haberal'ın milletvekili seçildiğine dair mazbatayı ve tahliye dilekçesini, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sundu. Haberal için "Halen hayati risk teşkil eden ciddi sağlık sorunlarının mevcudiyetine rağmen Silivri 5 No'lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda tutukludur" ifadeleri kullanılan dilekçede, "Müvekkilimiz Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın 12 Haziran Genel Seçimleri'nde Zonguldak ilinden 24. dönem CHP Milletvekili olarak seçildiğinin göz önünde bulundurularak, Türk milleti adına karar vermekle yükümlü mahkemenizin millet iradesine saygı göstermesini ve dosyada mevcut delil durumu, tutuklulukta geçen uzun süre ve halen kaçma ya da delilleri karartma şüphesi altında olmadığı gerekçesiyle bihakkın tahliyesine karar verilmesini talep ederiz." denildi.
Haberal'ın 'hayati risk' altında bulunmasına rağmen 26 aydan beri hukuksal bir gerekçe gösterilmeksizin tutuklu olduğu iddia edilen dilekçede, "Müvekkilimiz Prof. Dr. Mehmet Haberal, sabit ikametgah sahibi, sabıkasız ve dünyaca tanınmış, başarılı bir bilim insanıdır. Müvekkilimizin toplumdaki saygın konumu ve uzun zamandan beri, devlet koruması altında olduğu göz önünde bulundurulduğunda kaçma şüphesi altında olmadığı tartışmasız bir gerçektir." ifadeleri kullanıldı.
'Milletvekili Seçim Kanunu'nun 35 ve 37. maddelerine göre, milletvekilliği sıfatının, il seçim kurulu başkanının alınan sonuçlara göre, o seçim çevresinde siyasi parti aday listelerinde ve varsa bağımsız adaylardan seçilenleri tespit ederek tutanağa bağlandığı anda kazanıldığı' ifade edilen dilekçede, ant içmenin milletvekilliği görevinin başlamasının bir koşulu olduğu, milletvekilliği sıfatının kazanılması ile ilgili bir husus olmadığı kaydedildi. Dilekçede, "Müvekkilimiz Prof. Dr. Mehmet Haberal, 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan milletvekili genel seçimlerinde, Zonguldak ilinde yüzde 37,47 oranında (145 bin 859 adet) oy olarak, CHP'den 24. dönem milletvekili olarak seçilmiş ve 24. dönem milletvekili tutanağının alındığı 20 Haziran'da milletvekilliği sıfatını kazanmıştır." denildi.
Dilekçede isim verilmeden tutuklu iken milletvekili seçilen ve daha sonra tahliye edilen Sebahat Tuncel örneği de hatırlatıldı. Avukatlar, o dönemde İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin mazbatanın sunulmasının ardından mahkemenin aynı gün karar verdiğini hatırlattı. Dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı'nın itirazı üzerine tahliye için yeniden gerekçe yazıldığının kaydedildiği dilekçede, "Mehmet Haberal'ın 'Kanun önünde eşitlik' ilkesi gereğince milletvekili seçilmiş olması nedeniyle, kaçma ya da delilleri karartma ihtimali kalmamış olduğundan derhal tahliyesine karar verilmesi gerektiği açıktır." ifadeleri kullanıldı.
Dilekçede şunlar kaydedildi: "Sayın mahkemenizin, demokratik hukuk devletinin bir gereği olarak milletin iradesine saygı göstereceği inancıyla, 2 yıl 2 aydan beri hukuksal hiçbir gerekçe gösterilmeksizin hürriyetinden mahrum edilen müvekkilimiz Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın TBMM'de yemin ederek, bir an önce milletvekilliği görevine başlaması için bihakkın tahliyesine karar verilmesini talep etmekteyiz."
Adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan avukat Helvacı, milletvekili seçilen birinin kaçma ve delilleri karartma şüphesinin olmadığına dikkat çektiklerini söyledi. Gazetecilerin "Emsal dediğiniz karar nedir?" sorusu üzerine Helvacı, "Sebahat Tuncel ile ilgili olarak daha önce mahkeme mazbatanın sunulmasına müteakip aynı gün bir karar vermişti." dedi.
Avukat Helvacı, basın mensuplarının "Tahliye olursa çalışabilecek mi parlamentoda?" sorusu üzerine, "Tabii ki. Müvekkilimizin bu rahatsızlığı geçmişe dayalı bir hastalık ama tutukluluk hali bu sağlık problemlerini artış gösterip maalesef hayati risk teşkil eden bir noktaya getirdi. Bu çerçevede tahliyesine karar verilmesi halinde tabii ki öncelikle tam teşekküllü bir hastanede tedavi sürecinin ardından görevine başlayabilir. Ama hastalığının sebebi maalesef tutuklanması değil ama hastalığının bu noktada ilerlemesinin tek sebebi haksız tutukluluk halinin yarattığı stres ve buna bağlı rahatsızlıklar." diye konuştu.
Soru üzerine Helvacı, "Bu ülkeye hizmet etmek müvekkilimizin tek temennisi. Tabii Türk milletinin de ona güven duyarak bu göreve layık görmesi son derece onur verici bir olay. Bu çerçevede görevini layıkıyla yerine getirmeye çalışacağına inanıyoruz." dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara