Cumartesi Anneleri 325. kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelerek 12 Eylül'de idam edilen ve cenazesi ailesine teslim edilmeyen Veysel Güney'in dosyasını açıkladı. Kayıp yakınları, 12 Haziran'da gerçekleştirilen seçimlerin sonuçlarını da değerlendirdi.
Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, zorlu bir seçim sürecinden geçildiğini ve seçim sürecinde bir insanını hayatını kaybettiğini hatırlattı. Yeni gelen hükümetin kayıplar sorununa el atıp atmayacağını soran Yıldız, “Ben umutlu değilim. Ben Bolk adayılarına oy veren herkese teşekkür ediyorum. Blok vekillerinin bizim sorunumuzu gündeme taşıyacağına inanıyorum” dedi.
İsmail Bahçeci'nin kardeşi Umut Bahçeci'de yeni kurulacak hükümetten bir şey beklemediklerini belirtti. Bahçeci, “Biz burada kocaman bir aile olduk. Ben artık sadece ağabeyimi değil bütün kayıpları arıyorum. Son kayıp bulununcaya kadar da bu meydanda olacağım” şeklinde konuştu.
'12 Eylül herşeyi ile yerinde duruyor'
Kayıplar Komisyonu adına konuşan Leman Yurtseven, Veysel Güney'in mezarı açıklanmadan 12 Eylül ile hesaplaşılamayacağını vurguladı.
Aradan 31 yıl geçmesine rağmen hala 12 Eylül uygulamalarının sürdüğünü belirten Yurtseven, “12 Eylül'ün kalıntıları, yasaları, kurumları, siyaseti, esas itibarıyla yerinde duruyor. 12 Eylül ile hesaplaşma talebimiz Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın ifadelerine başvurmakla sınırlandırılmak isteniyor. Onlarsa işledikleri insanlık suçunu 'Bungün olsa yine yapardık' deme cürretini gösteriyorlar. Çünkü 31 yıldır bu cüreti gösterecek iklimde yaşıyorlar” diye konuştu.
12 Eylül zihneyiti ile hesaplaşılmadığı sürece bu iklimin devam edeceğini belirten Yurtseven, annelerin 31 yıldır kaybedilen çocuklarını aradıklarını, bu annelerden birinin de 85 yaşındaki Zeynep Güney olduğunu ifade etti.
İdam edildi cenazesi kayıp
Yurtseven, Veysel Güney'in 28 Aralık 1980 yılında Antep'te gözaltına alındığını ve çıkarıldığı ikinci duruşmada savunma hakkı ve avukat hakkı verilmeyerek idam cezasına çarptırıldığını hatırlattı. Yurtseven şunları söyledi: “Veysel'in bedeni babasına verilmek üzere 10 Haziran 1981 tarihinde sıkıyönetimde görevli Bölük Komutanı Yüzbaşı Burhan Erdem'e teslim edildi. Baba Ali Güney'e teslim edilmeyen Veysel'in bedeni kaybedildi. İdamından uzun yıllar sonra Veysel'in ilk ifadesini alan ve idamında hazır bulunan savcı Mete Göktürk onu suçlayacak delillerin olmadığını söyledi.”
Sorumlular yargılansın
Ailesi ve arkadaşlarının yıllarca hukuk mücadelesi verdiğini, dosyayı AİHM'e taşıdıklarını ifade eden Yurtseven, Veysel Güney'nin idam kararını veren Albay Ahmet Arısüt, Yarbay Ayhan Ulusoy, Üstteğmen Güney Sert, Savcı Caner Ersu'nun, taammüden cinayet işlemekten yargılanmasını istedi.
Yurtseven, Güney'in kaybedilmesinden sorumlu tuttukları Kenan Evren başta olmak üzere darbe süracinde görevli olan tüm asker ve sivil unsurların, Antep Sıkıyönetim Komutanı Şahabettin Balkan ve Yüzbaşı Burhan Erdem'in de yargılanması gerektiğini sözlerine ekledi.
etha