Dolar

34,8615

Euro

36,6628

Altın

3.015,16

Bist

10.087,46

Remzi Baroud: Refah’ın açılması Laf-ı Güzaf!

Birçok Filistinli için Mısır üzerinden Gazze’den çıkmak, girmek kadar çileden çıkaracak bir süreç.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-06-14 14:37:47

Remzi Baroud: Refah’ın açılması Laf-ı Güzaf!


Remzi Baroud* / TIMETURK

Birçok Filistinli için Mısır üzerinden Gazze’den çıkmak, girmek kadar çileden çıkaracak bir süreç.

Siyasi ve kültürel hassasiyetler etkisiyle, birçok Filistinli yönetici ve tanınmış simalar, Refah sınırında Filistinlilere yapılan muameleyi eleştirmekten sakınıyor.

Ancak Gazze’yi Mısır’dan ayıran sınırdaki Mısır yetkilileri ile (bazıları hayatları için mücadele eden) çaresiz Filistinliler arasındaki ilişkiyi tanımlayacak gerçekten diplomatik bir dil gerçekten yok.

Bir dostum bana “Gazzeliler sınırda hayvan gibi muamele görüyor” diye anlattı.

Tüm belgeleri eksiksiz olmasına rağmen nişanlısının Gazze’den ayrılmasına izin verilmeyeceğinden korktuğunu söyledi.

Birkaç gün önce sınırı bizatihi geçmiş biri olarak, ona karşı çıkabileceğim bir neden yoktu.

The New York Times 8 Haziran’da “Refah sınırından geçeceklerle ilgili sınırlamalara Hamas ve Mısır arasındaki dair söz dalaşının ardından; Hamas, Mısır’ın Gazze’den günlük 550 kişinin ayrılmasına ve sınırın mesai saatlerinin uzatılmasına ikna olduğunu açıkladı” diye yazdı. 

Ve efsane devam ediyor.

Mısır’ın sınırın “sürekli” açıklamasına, yani Gazze’de muhasara altındaki kapana kısılmış Filistinlilere can simidi uzatmasına dair resmi açıklamasından birkaç hafta sonra, Mayıs sonunda Refah sınırı 2 günlüğüne sınırlı şekilde açıldı ve ardından 4 gün kapandı.

Şimdi bir kez daha “yeniden-açıldı”.

Tüm bu açıklamalar lafı güzaftan öte bir şey değil. 

Son “daimi” yeniden açılmada, cinsiyet, yaş, ziyaret nedeni vs gibi sınırlamalar ve şartlarla birlikte geldi.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 13’ncü Maddesi, “Herkesin kendi ülkesi dahil herhangi bir ülkeyi terk etmeye ve ülkesine geri dönmeye hakkı vardır” der.

Bu evrensel ilke nedense Gazze’deki birçok Filistinli için geçerli değil.

“Daimi” açılmanın ilanın ardından Refah’a giden ilk Filistinlilerden biriydim.

Otobüsümüz geçişte bir hayli bekledi.

Bir babanın berbat bir kemik hastalığından muzdarip olduğu aşikâr 6 yaşındaki ağlayan çocuğunu sürekli sakinleştirmeye çalışmasını izledim.

Yaşlı bir yolcu zorlukla soluyarak, “Çocukları çıkarın yoksa ölecekler” diye bağırdı.

İçerdekilerin ter kokusuyla birleşmiş otobüsteki sıcak dayanılacak gibi değildi.

Mısırlı yetkililerin kınayan bakışlarına katlanarak yolcular otobüsten çıkmaya karar verdi.

Sonraki amacımız temiz su ve Mısır ile Filistin taraflarını ayıran çorak bölgede gölgelik bir yer aramak oldu.

Tuvalet yoktu.

Gazze yolcularının yüzlerinden somut bir aşağılanma ve umutsuzluk duygusu okunuyordu.

Hiç-kimse Filistinliler arasındaki favori konulardan Mısır devrimi hakkında konuşmaya bile hevesli değildi.

Bu bölgede garip, yıllarca geriye giden bir ilişki hüküm sürüyor. Hatta Hüsnü Mübarek’in yönetiminde Mısır, Hamas’ın siyasi ölümüne yardım etmek için 2006’da sınırı kapamasından bile önceye…

Olay asla cinsiyet, yaş ya da lojistikle ilgili olmadı.

Tüm Filistinliler, Refah sınırında kötü muamele görür ve Mübarek, ailesi ve onun yozlaşmış güvenlik unsurlarının devrilmesinden sonra bile acı çekmeye devam eder.

Mısır devrimi henüz Gazze’ye varmadı.

Beş saat sonra nihayet otobüsümüze giriş izni verildiğinde, Filistinliler, çaresizce şanslılardan olmayı umarak kapıya hücum ettiler.

Yolcuların endişeleri onları sınırda para karşılığı yardımcı olmaya söz verenlere karşı savunmasız hale getiriyor.

Tüm bunların hepsi aslında bir dümen, tek bir adamın kararı, Muhaberat yani İstihbarat’ın…

Bazılarına izin verilirken bazıları geri gönderiliyor.

Herkes saatlerce bazen günlerce beklemek zorunda. Neden beklediklerine dair bir açıklama verilmediği gibi neden geri gönderildikleri de söylenmiyor.

Yürürken ceketine tutunmaya çalışan çok hasta 6 yaşındaki çocuk ve babası, hummalı şekilde tüm gerekenleri sağlamaya çalışıyor.

Her ikisi de yıkılacak gibi görünüyor..

Muhaberat, Rusya’da üniversitelerine gitmeye çalışan 3 Gazzeli öğrencinin geri gönderilmesine karar verdi.

Bunu başarmak için şimdiye kadar kaç badire atlatmışlardı.

Kararı duyduklarında yürekleri dondu.

Onların lehine itiraz ettim ve karar tıpkı en başta olduğu gibi keyfi şekilde değişti.

Gazze’ye geri gönderilenlere, eskimiş otobüsü bekleyeceklere yere kadar, sevimsiz memurlar eşlik ediyor.

Girmelerine izin verilenlerden bazılarına tüm Sina Çölü boyunca, Kahire Uluslararası Havaalanı’ndan “sınırdışı” edilmek üzere eşlik ediliyor. Sıradan suçlular gibi muamele görüyorlar.

IPS Haber Ajansı’ndan Muhammed Ömer, 11 yaşındaki Muhammed Ali Salih’in babası “Oğlumun gözlerimin önünde ölmesine seyirci kalamam” diye bağırdığını aktarıyor.

Sözüm ona bir haftadan daha kısa süre içinde ikinci kez açılan sınırdaki Mısır’daki birliklere böyle seslenmiş.

Tedavi, eğitim ve özgürlük gibi zorlayıcı ihtiyaçlar Filistinlileri buraya geri getiriyor.

İsrail ablukası Gazze’yi neredeyse tamamen boğulma noktasına getirdi. Mısır, Gazze’nin yegane umudu.

Ömer, Refah sınırındaki birçok üzüntülü yüzden biri 63 yaşındaki Nezihe el-Sebahi’nin “Sınırı açın, yalvarıyorum… Siz, Mısırlı kardeşler, bizi uzun zamandır aşağıladınız. Artık itibarımızı geri verin” diye seslendiğini anlatıyor.

Mısır’a geçtiklerinde bazı yolcular, sevinçten neredeyse havalara uçacaklar.

Kahire’ye kadar 3 Rusya öğrencisi ile taksiyi paylaştım.

Teypte Ummu Gülsüm’ün "Amal Hayati" (Hayatımın Umudu) sürekli çalıyordu.

Her şeye rağmen gençlerin Mısır’a karşı bir küskünlükleri yok.

Aşırı yorgunluktan uykuya dalmadan önce Macit dalgın şekilde “Mısır’ı seviyorum. Neden bilmiyorum” dedi.

Altı yaşındaki çocuk ve babası aklıma düştü.

Acaba hastaneye zamanında varabildiler mi?

*PalestineChronicle yazarı. “Özgürlük Savaşçısı Babam” adlı son kitabı Pluto Press, Londra’da yayınlandı.

Bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.

Haber Ara