Dolar

34,8715

Euro

36,6851

Altın

3.020,07

Bist

10.108,10

'Belediye engel çıkarmazsa trafiği 2,5 yılda çözeceğiz'

Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım, genel seçimde İzmir'de istedikleri oy oranını tutturduklarını söyledi. Belediye engel çıkarmadığı takdirde şehrin trafiğini 2,5 yılda çözeceklerine de söz verdi. Mürselpaşa-Konak arasında planlanan tünele önceli

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-06-14 10:34:03

'Belediye engel çıkarmazsa trafiği 2,5 yılda çözeceğiz'
Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım, genel seçimde İzmir'de istedikleri oy oranını tutturduklarını söyledi. Belediye engel çıkarmadığı takdirde şehrin trafiğini 2,5 yılda çözeceklerine de söz verdi. Mürselpaşa-Konak arasında planlanan tünele öncelik vereceklerini belirten Yıldırım, "Projesine önümüzdeki hafta başlıyoruz. Hedefimiz bu dönem bitirmek ama belediyeyle bir sorun yaşamazsak." dedi. Bunun hayati bir proje olduğuna dikkat çeken Yıldırım, tünel güzergâhında geçici kamulaştırmalar yapabileceklerini belirtti. Körfez geçişinin hazırlıklarına da bu dönem başlayacaklarını kaydeden Yıldırım, zor bir proje olduğunu vurgulayarak, "Her 50 santimetrede bir sondaj alınması lazım. 1,5 sene toprak numuneleri alınacak. Köprü ayakları gelecek, tünel olacak. Zeminin sağlam olması lazım, değilse bir düzenleme yapacağız. Bu işi yapan tek tekne Japonya'da." ifadelerini kullandı.
Binali Yıldırım, İzmir'deki gazete ve televizyon temsilcileriyle biraraya geldi. Seçim sürecinde gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ederek, bundan sonraki yol haritasını paylaştı. Yıldırım, "Bugünden itibaren 35 proje konusunda iş planlarını yavaş yavaş devreye sokacağız. Şu anda en önemli işimiz bu." diye konuştu. Seçimden önce kendisinin açıkladığı "35 İzmir, 35 Proje" konusunda önceliğin hangisine verileceğinin merak edildiğini vurgulayarak, kısa vadede bilişimle ilgili olanların bitirileceğini söyledi. Bilişim projelerinin ortalama gerçekleşme süresinin 1,5 yıl olduğunu ifade eden Yıldırım, "Bu arada diğer altyapı projelerinin hazırlık çalışmalarını hemen başlatacağız. Onlara da herhalde 2012 yılının ilk yarısında başlamış oluruz." dedi.
EXPO 2020 ile ilgili hemen kanuni düzenleme yapmaları gerektiğine değinen Binali Yıldırım, kurumsal bir yapı oluşturmaları gerektiğini belirtti. Bunun hükümet kurulduğunda gündeme getirecekleri ilk konu olacağını ifade eden Yıldırım,bütçesi, kurumsal yapısı, kimlerin hangi görevleri üstleneceğine yönelik kanunu mutlaka çıkacaklarının altını çizdi. İnciraltı'ndaki imar planıyla ilgili sıkıntının EXPO 2020'yi etkileyip etkilemeyeceği sorusuna ise, "EXPO'da Kültür ve Turizm Bakanlığı o kısmını yürütüyor. Turizm alanı ilan edildiken sonra mesele kalmıyor. İtirizları ortadan kaldırınca ne tür altyapı ve üstyapı planlaması varsa yapılacak." şeklinde cevap verdi.
Binali Yıldırım, İzmir için düşündükleri projelerle ilgili yerel yönetimlerden bir dirençle karşılaşmayacaklarına inandığını ifade etti. Doğrudan insanların günlük hayatını ilgilendiren ama küçük müdahalelerle çözülebilecek problemler olduğuna dikkat çekerek, bu tür konularda belediyelerin önayak olmasını isteyeceklerini anlattı: "Örneğin Yenişehir Gıda Çarşısı'nın girişi, Çiğli'de yonca geçit, öbüründe altgeçit, berikinde üstgeçit. Bana göre çok kolay aşılabilecek konular ama oralarda efsane olmuş. 'Kimse sesimizi duymuyor' gibi şikayetler geliyor ama belediyenin işi diye bir şey yok. Vatandaşın ihtiyacı varsa, 'Belediyenin işidir karışmam' diyemeyiz. İnsanlar bize oy veriyor, ona da oy veriyor, hepimize oy veriyor, O sorumluluğu taşıyoruz. Yapamazsan, müsaade edeceksin yapan yapsın."
İzmir Körfezi'nde, İstanbul Haliç'te yaptıkları uygulamayı hayata geçirebileceklerini anlatan Yıldırım, denizden çıkacak çamurun taş ocaklarında değerlendirilebileceğini kaydetti. Haliç'ten 5 milyon ton çamuru alıp Eyüp sırtlarında bir taş ocağına verdiklerini hatırlatan Yıldırım, şöyle konuştu: "İzmir'in acil konusu katı atığın yakılması, enerjiye dönüştürülmesi, tüm çamurların da yakılması. Depoladıktan sonra koku yapıyorlar. Depoluyorlar, kireç atıyorlar, yağmur yağıyor, o kireç eriyor, hava ısınıca alttan koku yukarı, buraya kadar her tarafa rüzgârla yayılıyor. Sürdürülebilir bir yöntem değil, yarım bir proses, devamı yapılmamış fakat yapılması gerekir. Şimdi hem arıtıp hem de arıttığınızı enerjiye dönüştürüyorsunuz. Yap-işlet-devret ile birçok ülkede bu yapılıyor. O zaman katı çöpleri de yakıyorlar. Torbalı Taşkesik'e de gerek kalmıyor, çünkü orada da büyük tepki var."

Haber Ara