Dolar

34,8700

Euro

36,6756

Altın

3.021,04

Bist

10.053,97

12 Eylül kayıplarına seçmen kağıdı geldi

Yedigöl ailesi 31 yıldır aradıkları çocukları Nurettin Yedigöl için gelen seçmen kağıdı şokunu yaşıyor. Aile, gelen seçmen kağıdı ile yeniden umutlandı.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-06-05 12:11:24

12 Eylül kayıplarına seçmen kağıdı geldi

Dicle Müftüoğlu / ETHA

12 Eylül 1980 kayıplarından Nurettin Yedigöl, 31 yıldır kayıp olmasına rağmen, 12 Haziran seçimleri için seçmen kağıdı geldi. Seçmen kağıdı, aile için yeni bir umut ve acı kaynağı oldu.

12 Nisan 1981'de İstanbul İdealtepe'de gözaltına alınan Nurettin Yedigöl, o dönem Emniyet Müdürlüğü olan Gayrettepe'ye götürüldü. Ailenin bütün başvuruları, pek çok kayıp gibi sonuçsuz kaldı. Oysa aynı günlerde Gayrettepe'de gözaltında olan birçok kişi, Nurettin Yedigöl'e ağır işkenceler yapıldığını görmüş ve tanıklıklarını anlatmıştı.

Yedigöl ailesi, tam 31 yıldır Nurettin Yedigöl'ü arıyor. Cumartesi insanlarından olan aile, bugünlerde, 12 Haziran Genel Seçimleri için gelen seçmen kağıdı şokunu yaşıyor.

Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, ailesinin seçmen kağıdı ile yeni baştan yaralandığını dile getirdi. "Biz öldüğünü biliyoruz, mezarını bulamasak da bunu kabullenmek istiyoruz" diyen Yedigöl, seçmen kağıdıyla birlikte 30 yıldır oğlunun yolunu gözleyen annesinin büyük yara aldığını ve yeniden umutlanmaya başladığını söyledi.

TANIKLARIN İFADESİ

Nurettin Yedigöl'ün Gayrettepe'de işkence ile öldürüldüğüne tanık olanlar, olayı şöyle anlatıyor:

Aslan Şener Yıldırım: Sorgudan elbisesiz gelmiştim. Elbiselerimi istediğimde 'al bunları giy' diye Nurettin'in elbiselerini verdiler. Ben 'Onlar Nurettin'in elbiseleri' dediğimde, 'artık O'nun elbiseye ihtiyacı yok, size miras bıraktı' diye cevap verdiler.

Harun Kartal: İşkencenin dördüncü gününde, Nurettin'in durumu oldukça ağırlaşmıştı. Daha sonra Şube Müdürü olduğunu öğrendiğim Tayyar Sever, Nurettin'i kontrole geldi. Nurettin'in yaralı bereli halini görünce sorgulamayı yürüten sorgu timini bizlerin yanında azarladı. 'Bu işi bu kadar aleni yapmayın, bizim öldürdüğümüz adamlarda iz kalmamalı, bu işi öğrenemediniz' diye bağırdı. Daha sonra onu alıp götürdüler. Daha sonra benim sorgumda, beni ölümle tehdit edip 'konuş, yoksa senin de sonun Nurettin gibi olur. İşte gözlerinizle gördünüz, O'nu öldürdük, bizden kimse hesap soramaz' dedi.

Ümit Efe: Onunla aynı dönemde Gayrettepe'deydim. Nurettin ayağa kalkamayacak durumdaydı. Kaburgaları kırık, kafasından açılan delikten kendisine elektrik veriliyordu.
 

Haber Ara