Türkiye’de haftaladır devam eden seçim süreci, parti politikalarının ve projelerinin anlatıldığı miting meydanlarında hız kesmeden devam ediyor.
Televizyonda kısa bir film havasında çekilen reklamlar, afişler, sokaklardaki rengarenk bayraklar… Seçim dönemlerinde yaşanan bu görüntülere artık hepimiz aşinayız. Ancak gelişen internet teknolojileri, siyasilere geleneksel mecraların dışında yarışacak yeni platformlar hazırlıyor. Peki siyasi partiler dijital mecrayı nasıl değerlendiriyor?
Hergün bilgisayarları başında pek çok insan sayısız video, fotoğraf ve uygulama paylaşıyor. Üye sayıları milyonları bulan Facebook, Twitter, Myspace gibi sosyal paylaşım sitelerinde düşüncelerini özgürce yazıp, haberleşiyor. Böylece daha hızlı ve kolay bir iletişim sağlanıyor. Bu ortamlarda birebir yer almanın ve alternatifli çalışmanın en güzel örneğini 2004 yılında ABD’de yaşanan Başkanlık seçimlerinde görmek mümkün. İnternetin sunduğu bütün olanaklardan yararlanılan süreci yöneten David Plouffe, uygulanan stratejiyi şöyle anlatıyor. “Seçim kampanyası çok sıra dışıydı. Kimse kazanacağını düşünmüyordu. İnsanlara telefonlarla, e-postalarla, mobil cihazlarından ve videolar göndererek ulaştık. Bizi desteklemelerinin bizim için
ne kadar önemli olduğunu onlara hissettirdik.”
Obama’nın seçimlerdeki başarısında, dijital mecranın doğru ve çok yönlü kullanımı hiç şüphesiz büyük katkı sağladı. Türkiye’de ise ilk olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Twitter hesapları açıldı. CHP’nin Facebook’ta sayfaları ve Twitter’da da farklı hesapları var. Böylece siyasiler de en az meydanlar kadar sesli olan sosyal ağlarda yer almaya başladı.
Ancak son bir yıldır devam eden bu gelişmeler önemli adımlar da olsa, sosyal medya ve internet daha çok alternatif sunuyor. Örneğin; arama motorlarında öne çıkabilmek reklamcılığa yeni bir yön verdi. Bilgisayarın cep telefonlarıyla birleşmesi mobil uygulamalarını getirdi. Artık daha dinamik daha farklı mecralar var. İnteraktif hazırlanan web siteleri, açık hava lcd ekranlar, billboardlar, mobil ortamlar, SMS, e-posta ilk akla gelen uygulamalar.
İletişim faaliyetleri için kadrolar oluşturulup, ciddi bütçeler ayrılsa da partilerin tanıtım çalışmalarında reklam ajanslarının yanısıra internet teknolojilerini iyi bilen, yaratıcı interaktif dijital ajanslara da ihtiyaçları var. Özellikle web sitelerinde tasarımın, interaktivitenin ve işlevselliğin, kitlelere ulaşmadaki gücü ve önemi göz ardı edilemez. Burdan yola çıkarak partilerin web ortamlarında neler yaptığına birkaç kriteri de baz alarak bakmak gerekirse;
- İnteraktif ve işlevsel bir yapının kurulması,
- Kullanıcı dostu bir arayüz,
- Doğru ve anlaşılır içerik,
- Tipografik öğelerin uyumlu kullanımı,
- İnternet tarayıcılarına (browser) uyumluluk,
- Renk kullanımlarında doğru tonların seçimi,
- Dil seçeneklerinde çeşitlilik,
- Banner, anket, üyelik, site içi arama ve
çeşitli viral uygulamalar dikkate alınacak noktalar olarak sayılabilir.