Dört bin eleştiriye boyun eğmeyen Cumhurbaşkanı Wulff (Haber Analiz)

Almanya'da daha önce alevlenen uyum tartışmalarının küllendiği bir dönemde İslam ile ilgili açıklamasıyla tartışmaların çıkış noktası olan Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Protestan Kilise Gününde katıldığı bir programda İslam ve uyum konusunu yine gündeme getirdi. Geçen yıl Almanya'nın birleşme gününde yaptığı konuşmasındaki 'İslam Almanya'ya ait' sözünün arkasında olduğunu ve bu şekilde Almanya'nın Cumhurbaşkanı olarak ülkede yaşayan Müslümanlara olumlu mesajlar vermek istediğini ifade etti.
    Buraya kadar her şey normal görünüyor; işin ilginç yanı ise Wulff'un bu mesajına toplam 4 bin 200 cevap alması ve bunlardan sadece 200 tanesinin tebrik mahiyetinde olması. Cumhurbaşkanı Wulff'un, tebriklerin 20 katı eleştiri almasına rağmen verdiği mesajın arkasında olduğunu tekrarlaması, Cumhurbaşkanının dört bin eleştiriye boyun eğmediğini ve gerçek bir devlet adamı olduğunu gösterdi.
    Halkın İslam korkularını anladığını ifade eden akil devlet adamı, İslam'ın ideoloji olarak kullanılabildiğine ve İslam'dan korkunun özellikle Müslümanların olmadığı yerlerde olduğuna dikkat çekti. Uyumu büyüleyici bir görev olarak gören Wulff, Alman toplumuna göçmenlere karşı açık olmaları çağrısı yaptı ve yeniliklere açık toplumların kendini daha iyi geliştireceğine parmak bastı.
    İslam ve uyum konusunda Alman medyasının ilgisini çeken bu olayda bizce asıl merak konusu ise, 200 olumlu mesajı kimlerin gönderdiği idi. Bunların kaçı göçmen kökenli ya da Alman? Her halükarda açıklamanın ardından kendini rahatlamış hisseden ve bu nedenle tebrik mesajı çeken göçmen kökenli vatandaşların sayısının bir hayli yüksek olduğu aşikar. Demek ki göçmenler, kendileri hakkında yapılan açıklamaları can kulağı ile dinleyip, kendi kuvvetince tepki vermeyi ihmal etmeyerek "Tepki veriyorum, öyleyse buradayım" mesajı verdi.
    Bu, gelecek adına ümit verici bir durum. Bu rakamın daha da artması ve en azından Almanya'daki göçmenlerin oranı ile yerli halkın oranına eşit hale gelmesi umuluyor. Ayrıca Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un, ülkenin geleceği için uyumu büyüleyici bir görev olarak algılaması, farklı dinlerin anayasayı temel alarak birlikte yaşamasının mümkün olduğunu söylemesi, eksikliklere rağmen uyum sürecinde ilerleme sağlandığını dillendirmesi ve daha fazla olumlu örneklere ihtiyaç olduğunu belirtmesi de onun ülken tablosunu oldukça iyi okuduğunu gözler önüne serdi.
    Almanya'nın geleceğini düşünüp, göçmen vatandaşlara önyargısız yaklaşan ve bu konudaki düşüncelerini açıkça ifade eden akil devlet adamlarının sayısının da artması umuluyor. Siyasetçiler her ne kadar halkın isteklerine kulak verseler de, yaptıkları açıklamalarla yine halkı yönlendirme kabiliyet ve yetkisine sahipler.