'Suriye'de insanlık suçu işlendi'
İnsan Hakları İzleme örgütü, Suriye'nin Dera kentindeki gösterilerin bastırılması sırasında 'insanlık suçu' işlendiğini bildirdi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-06-01 14:55:06
Örgütün bildirisinde, "Dera'da 18 Mart'ta gösterilerin başlamasından bu yana güvenlik güçlerinin işkence ve sistemli bir şekilde cinayet işlediklerine dair bilgilerin, olup bitenlerin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak nitelenebileceğini gösterdiği" vurgulandı.
Örgüt, 50'den fazla kurban ve görgü tanığıyla yapılan görüşmelerden hareketle yayımladığı raporda, büyük bir bölümü yeni olan ve Suriyeli yetkililer tarafından bilgi paylaşımı engellendiği için şu an için doğrulanması çok zor olan ifadelere göre, sistemli olarak cinayetler işlendiği, darp edildiği, elektroşokla işkence yapıldığı ve tıbbi tedavi görmesi gereken kişilerin gözaltında tutulduğu anlatıldı.
Örgütün Ortadoğu yetkilisi Sarah Leah Whitson, "iki aydan daha fazla bir süreden beri Suriyeli yetkililerin kendi yurttaşlarını öldürdüğü ve işkence yaptığını, bu durumun son bulması gerektiğini, aksi taktirde sorumluların adalet önüne çıkarılmasının sağlanmasının BM Güvenlik Konseyi'nin sorumluluğunda olacağını" söyledi.
Örgüt, Güvenlik Konseyi'nin Suriye'ye karşı yaptırım uygulamasını, bu da yeterli olmazsa Suriye'yi Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sevk etmesi gerekeceği düşüncesini ifade etti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Dera'daki gösterilerin, rejim karşıtı duvar yazıları yazdıkları gerekçesiyle onbeş çocuk ve gencin gözaltına alınarak işkence görmelerinin ardından başladığını hatırlattı.
Yerel eylemcilere göre, güvenlik güçlerinin göstericilerin üzerine sistemli olarak ateş açması sonucu, Dera bölgesinde en az 418 kişi, Suriye çapında da 887'den fazla kişi öldü.
Örgüt buna karşın, bu rakamların bağımsız kaynaklarca doğrulanamadığını belirtti.
Örgütün bildirisinde, "Suriyeli yetkililerin Dera'daki göstericileri şiddet eylemleri ve güvenlik güçlerine saldırıların sorumlusu olmakla suçladığı, ancak elde edilen tüm görgü tanıklığına göre, gösterilerin çoğunun barışçıl olduğu" vurgulandı.
Kentte yaşayanların bu baskılara karşılık olarak, güvenlik güçlerini öldürmesi, otomobilleri ve binaları ateşe vererek şiddet yoluna başvurması gibi eylemlerinin de soruşturulması gerektiği, ancak bu eylemlerin, göstericilere karşı öldürücü ve kitlesel bir şekilde güç kullanımını haklı göstermediği kaydedildi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara