Turkcell, işletmeleri MobilŞirket'le tanıştırdı

İzmir'de e-ticaret üssü kuracaklarını, ayrıntılarını ise 3 Haziran 2011'de açıklayacaklarını belirten eski Ulaştırma Bakanı ve AK Parti milletvekili adayı Binali Yıldırım, 'Ticaret sanal, teslimat gerçek olacak. Pazarlama tek elden yapılacak. İstihdam da artacak.' dedi. Yıldırım, Swissotel Grand Efes İzmir'de Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv'in evsahipliği yaptığı toplantıya katıldı. Turkcell yetkililerinin İzmirli şirketlere teknolojik dönüşüm çağrısı yaptığı "MobilŞirket"in tanıtım toplantısında konuşan Yıldırım, bilişim ve bilişime dayalı e-ticaret ve teknoloji geliştirmenin, İzmir'in en önemli kalkınma alanlarından olduğunu söyledi. İş yapma üsluplarının zamanla değiştiğini vurgulayan Yıldırım, "Bu değişikliği sağlayan en önemli araçların başında da internet geliyor. İş âlemini, 'internetten önce' ve 'internetten sonra' diye tanımlamamız mümkün. İnternet yokken iş dünyasında herkes rahattı, herkes bir yol tutturmuş gidiyordu. Kimse kimsenin hangi yoldan gittiğini fazla da merak etmiyordu. Herkes hakkına razı olmuştu. İnternet her şeyi değiştirdi." şeklinde konuştu.
İşletmelerin, böyle bir yapıya hazır değilse işini geliştirmesinin mümkün olmadığını belirten Binali Yıldırım, "Eskiden elektrik kesildiği zaman insanların dünyası kararıyordu ama çok önce elektrik yoktu. Cep telefonunuz konuşurken çekmemeye başlayınca hemen Ulaştırma Bakanı'nı hatırlıyorsunuz. Hele hele internet diyelim ki bir hafta koptu, hayat ne kadar rahat olur değil mi. Millet birbiriyle kavga etmez, 'senin kasetin, benim kasetim' diye. İşin şakası bir yana, internet artık ekmekten, sudan daha kıymetli hale geldi." dedi. Bakanlığı döneminde iletişim altyapısını güçlendirdiklerini ancak bunun yeterli olmadığını aktaran Yıldırım, 2023 yılında her eve 1 gigabyte internet erişim kapasitesi sağlamayı hedeflediklerini dile getirdi. Aynı dönemde 55-60 milyon internet abonesine erişeceklerini kaydeden Yıldırım, şöyle konuştu: "Bunu yaptığımız zaman geleceğe yönelik riskimiz kalmaz. Aksi halde bugün gelişmiş ülkelerin içinde bulunduğu durumu biz de yaşarız. Onlar başlangıçta bizden ileriydi ama internet trafiği arttıkça altyapı kaldırmıyor. İletişimin en çok geliştiği ülkelerde bile sürekli kesintiler, yavaşlamalar var. Türkiye henüz o hacme ulaşmadığı için çok daha iyi görünüyor. Gerekli altyapıyı, yolları, şehir sayılarını arttırmazsak, biz de onların yaşadığı akıbeti yaşarız. Mevlana'nın bir sözü vardır, 'Dün dünde bitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım' diye. Bilişim böyle bir şey, her gün yeni bir şey söyleyeceksiniz. Ezberlerinizi tekrarlamanız, bu alanda hiçbir işe yaramaz. Sıradan bir işletmeye dönüşürsünüz. Gelecek, bilişimle gelecek." Bilişim sıralamasında İzmir'in dördüncü sırada görüntüğü aktaran Binali Yıldırım, "Gerçekler acı, İzmir çok daha fazlasını başarabilir. Onun için diyoruz ki İzmir, bilişimde 2 numara olacak." diye konuştu. Bilişim destekli yaşam projesini de İzmir'de devreye sokacaklarını belirten Yıldırım, sloganınınsa "70'den 70'e herkese internet" olacağını duyurdu.
Turkcell Genel Müdürü Ciliv ise MobilŞirket'i hayata geçirdiklerini belirterek, "Önümüzdeki bir yıl içinde şirketlerimize mobil iletişimin sağladığı olanakları tanıtmak ve danışmanlık vererek yaşayacakları teknolojik dönüşümü kolaylaştırmak için yoğun çaba içinde olacağız." dedi.
Bu arada 10-12 Haziran 2011 arasında İspanya'da düzenlenecek Para-Bisiklet Yol Dünya Kupası'na hazırlanan millî sporculara başarı dileyen Binali Yıldırım, "Engeller aslında zihinlerdedir. Azmin elinden hiçir şey kurtulmuyor. Bu gençlerimiz de engellisi engelsizi el ele vermiş, btün engelleri aşmışlar. Tebrik ediyorum." dedi. Bisiklete binerek gazetecilere poz veren Yıldırım, İstanbul-İzmir otoyolu inşaatında yerli malı kamyon ve diğer ekipmanların kullanılmasına ilişkin çağrının hatırlatılması üzerine şunları söyledi: 'Prensip olarak Türkiye'de yapılan her tür imalatta, her türlü taahhüt işinde yerli payının arttırılmasını önemsiyoruz. Gerek istihdama katkı sağlamak gerekse cari açığın büyümemesi için yerli üreticilerimizi desteklememiz, daha fazla fırsat vermemiz gerekiyor. Bunu yaparken rekabet şartlarını da gözardı etmememiz lazım; Dünya Ticaret Örgütü'ne üyeyiz. 'Ne olursa olsun, yerli olsun, benim olsun' anlayışı geride kaldı. Devir, hesap devri. Onlar da rakiplerinin durumunu dikkate alacak, rekabetçi şartları sağlayacaklar. Eşitler arasında tercih gerekirse idareler de yerliyi tercih edecek.'