İsrail'in İran hakkındaki ikiyüzlülüğü, Ofer Kardeşler ile ortaya çıktı
İsrail'de düşman ilan edilen ve her türlü anlaşma imzalanması yasaklanan İran ile ünlü İsrailli sanayici işadamları Ofer Kardeşler'in 2002'den beri ticaret yaptığının ortaya çıkması, İsrail'de gündeme oturdu. Haaretz gazetesi yazarlarından Yossi Melm
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-30 12:48:41
Ofer Kardeşler'in, 2002'den beri İran ile ticaret yaptığı, Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın geçen hafta geçtiğimiz hafta Ofer Kardeşler Grubu'na ve Tanker Pasific'e İran ile ilişkilerinden dolayı yaptırım uygulamasıyla ortaya çıktı. Ofer Kardeşler, Raffles Park adlı gemiyi Crystal Shipping adlı bir şirkete satmış, ardından da gemi İran İslam Cumhuriyeti Gemicilik Hattı'na (IRISL) satılmıştı.
Sınır kontrolü kayıt dairesi ve gemicilik enformasyon veritabanı olan Equasis'e göre şimdiki adı Emma olan Raffles Park gemisi, 2002 yılında Ofer şirketinin bir alt kuruluşu olan Tanker Pacific Management şirketine ait olduğu dönemde defalarca İran'a demirledi. Amerikan Dışişleri Bakanlığı'na göre, Oferlerin bu gemiyi IRISL'e sattı. Yine Equasis'e göre İsrail'in İran'la ticaret yapma yasağına rağmen Tanker Pasific'e ait en az 13 gemi, son yıl içerisinde İran limanlarına demirledi. Gemilerin demirlediği limanlar arasında İran'ın güneyindeki Bandar-Abbas ve İran'dan petrol ihracatı için kullanılan Kharg Adası da bulunuyor. İran bir düşman ülke olarak tanımlanması ve ticari ilişkiler dahil bu ülkeyle her türlü anlaşmanın yasak olmasına rağmen gemiler bu limanlara demirlemeye 2002 yılında başladı.
Olayın ortaya çıkmasının ardından Ofer Grubu topu İsrail yönetimine atarak "İran'a asla gemi satmadık ve İsrail Devleti'nin yetkili idareleri bizim açıklamamızı doğrulayacaktır" diye bir beyanatta bulundu. Ancak bu açıklama hiçbir İsrailli yetkili tarafından doğrulanmadı. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun ofisinden de dün yapılan açıklamada Ofer Kardeşlerin, "gemilerin İran limanlarına İsrail güvenlik güçlerinin yetkisiyle demirlediği" iddialarına cevap verildi ve iddiaların doğru olmadığı savunuldu.
Amerikan Dışişleri Bakanlığı, Ofer Kardeşler'in tankeri satarken alan şirketin bağlantılarını araştırması gerektiğini şeklinde yaptırım kararını savunuyor. Ofer Kardeşler'in, İsrail Savunma ve Dışişleri Bakanlıkları'ndaki kaynaklarına başvurarak Ofer Grubu'nun kara listeden çıkarılması için girişimde bulundukları belirtiliyor. Savunma Bakanlığı, konu tamamen Dışişleri'ni ilgilendiren bir mesele olduğu için hiçbir şekilde olayla ilgilenmediğini belirtiyor.
OFER KARDEŞLER YABANCI ŞİRKET ŞAPKASIYLA İRAN'LA PETROL TİCARETİ YAPIYOR
Raffles Park'ın satışı, Amerika'daki yasal otoritelerin de dikkatini çekti. Uzmanlar, Ofer Grubu'nun BM yaptırımlarını ihlal edip etmediğini araştırıyor. Uzmanlar, BM Güvenlik Konseyi yaptırımlarına göre Ofer Grubu'nun tankeri satarken alıcı şirkete İran ile bağlantısı olup olmadığını sorması gerektiğine dikkat çekiyor.
Haaretz yazarı Yossi Melman'a göre ise Ofer Kardeşler'e, "yabancı şirket" şapkasını giydikleri zaman İran'ın birçok bölgesinde petrol alım satımı dahil ticaret yapmasına izin veriliyor. Ancak kara listede bulunan IRISL şirketine tanker satmaları yasak. Çünkü şirket BM Güvenlik Konseyi'nin yaptırım uyguladığı kuruluşlar arasında yer alıyor.
Ancak Ofer Kardeşler, İsrail şapkasını giydiklerinde İran'da neyi yapabildikleri veya neyi yapamadıkları kesin değil. Melman bu yüzden, İsrailli bir işadamının İran ile ticaret yapmasının ahlaki olup olmadığı sorusunu yöneltiyor.
BM Güvenlik Konseyi, İran'ın nükleer programı ile ilişkisi olan kişi, özel şirket ve devlet şirketlerine doğrudan yaptırım kararı alabiliyor. IRISL de bu şirketler arasında yer alıyor. Her ne kadar gelirinin yüzde 90'ının petrolden kazanan İran'a uygulanacak en etkili yaptırım bu alanda olsa da, İran'ın petrol ve rafine ürün ticareti üzerine getirilmiş herhangi bir yasak bulunmuyor. Bu tür bir yaptırımın Çin ve Rusya'nın itirazından dolayı Güvenlik Konseyi'nden geçmeyeceği biliniyor. İran'a yönelik bir başka yaptırım kanalı ise bankalar ve finans kuruluşları üzerinden uygulanıyor.
DÜNYAYA İRAN'A YAPTIRIM VAAZI VEREN İSRAİL, KENDİSİ HİÇBİR ŞEY YAPMIYOR
Haaretz yazarına göre İsrail'in ikiyüzlü ve sadece kendi çıkarını düşünen politikaları burada açıkça ortaya çıkıyor. Dünyaya İran'a yaptırım uygulanması için vaaz veren İsrail, kendisi yaptırımlar konusunda hiçbir şey yapmıyor. Buna örnek olarak da Los Angeles kenti Almanya'nın Siemens şirketi çeyrek milyon dolarlık bir anlaşmayı, Siemens'in İran ile bağlarından dolayı iptal etmesini örnek veren Haaretz yazarı, İsrail Havayolları Yönetimi'nin Siemens'ten 150 milyon NIS'lik malzeme aldığını hatırlatıyor. Melman ayrıca İran'da rafineri inşa eden Danimarka şirketi Haldor Topsoe'nin İsrailli bir şirketle yarım milyon dolarlık anlaşma imzaladığına dikkat çekiyor.
Yossi Melman'a göre İsrail'in İran konusundaki ikiyüzlülüğünü kendi yasalarında da görmek mümkün. Netanyahu daha Başbakan olmadan önce geçen bir yasaya göre İsrail şirketleri, İran'la iş yapan uluslararası şirketlerle 10 milyon doları aşan ticaret anlaşmaları imzalayamıyor. Yazara göre İsrail bürokrasisi bu konuda "körleri oynuyor." Her bakanlığın İran konusunda kendisine göre bir tanımda bulunduğunu söyleyen Melman, İran'a silah ithalatını yasaklayan Savunma Bakanlığı'nın 1980 ve 1990'lar İran'a askeri mühimmat sattığını belirtiyor.
Ofer Kardeşler İran ile ticaret yapmasından haberi olan ve bundan yararlanan resmi bir birimin olmasının, İsrail için bir utanç olacağını savunan Melman, bu utanca son verilmesi için tek bir politika belirlenmesi ve İsrail'in ikiyüzlülükten kurtulması gerektiğini kaydediyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara