Atina'da 70 bin "bıkkın ve öfkeli", IMF ve AB'yi tavalarla tehdit etti

Yunanistan'da geçen hafta başkent Atina ve büyük şehirlerde başlayan hükümetin sert kemer sıkma önlemlerini protesto gösterileri yaygınlaşıyor. Dün ülke genelinde sabahlara kadar süren eylemlerde yüzbinlerce vatandaş meydanlara inerken, Atina'daki "bıkkınlar ve öfkelilerin" barışçıl gösterisine 70 binden fazla kişi katıldı.
    Yaklaşık 2 yıldan bu yana hüküm süren mali kriz ve "ilan edilmemiş iflasın" yaşandığı iddia edilen Yunanistan'da radikal sol partiler ile sendikaların öncülünde yapılan sert gösterilerin ardından İspanya'daki protestolardan ilham alan Yunanlar, Facebook üzerinden organize olarak meydanlara indi. Kendilerini "bıkkınlar ve öfkeliler" olarak adlandıran çeşitli ideolojik gruplardan sade vatandaş, Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) 12 milyar Euro'luk beşinci taksidi vermek için ağır şartlar öne sürmesini protesto etti.
    İlk günlerde yağmurunun azizliğine uğrayan göstericiler, her gün akşamüzeri başkent Atina'da Yunan Parlamentosu'nun da bulunduğu Sintagma Meydanı'nda toplanıyor. Selanik'teki buluşma mekanı ise Beyaz Kule. Başkent Atina'da bugün sabahlara kadar süren gösteri ise parti mitingleri ile önceki eylemlerden daha kalabalık ve adeta insan denizini andıran insanı bir araya getirdi. Büyük maçlarda bile görülmeyen yoğunluk nedeniyle ağzına kadar dolu metro seferlerinde gecikme yaşandı. Hiçbir partinin güdümünde olmayan vatandaşların organizasyonu dikkat çekerken, temizlik grupları ile ilk yardım çadırları da oluşturuldu. Vatandaşlar yanlarında çöp poşeti getirmeyi de ihmal etmedi.
    Sintagma ve civar caddelerin hınca hınç dolduğu gösteride hükümet, AB ve IMF'nin acı reçetesi topa tutuldu. Avrupa'daki diğer ülkelerle birlikte dayanışma içerisinde yapılan barışçıl gösteriye, 70 binden fazla kişi katıldı. Son yıllarda en küçük protesto gösterisinde bile çatışma yaşanmasına alışan basın mensupları için dünkü barışçıl gösteri sürprizlerle doluydu.
    Devamlı gerginliklerle anılan Atina'nın kalbi Sintagma, radikal sol grupların yönlendirmesinden, sendikaların çıkar kavgasından ve partilerin angaje olduğu gösterilerden uzak ve şölen havasında bir güne şahitlik etti. Adeta yabancı medyada çıkan olumsuz haberlerin mahcubiyetini yaşıyordu.
    Gerginlik çıkma ihtimaline karşı Sintagma'yı mesken tutan basın mensupları, polis ve göstericilerin göğüs göğse mücadelesine, molotof, taş ve sopa yağmuruna, dükkan ve arabaların yakılmasına, göz yaşartıcı bomba ve gazla özdeşleşmiş meydanın munis haline alışmakta zorluk çektiklerini söylemek abartı olmaz.

    "MEMORANDUMUNUZU ALIN VE ÇEKİP GİDİN"
    Cüzdanlarının her geçen gün biraz daha inceldiğine şahit olan çalışan, sanatçı, öğrenci, ev kadını gibi her yaştan Yunan vatandaşının hak arama mücadelesine anneler kucaklarındaki bebeklerini de getirmeyi ihmal etmedi. Şiddetin olmadığı barışçıl gösteride verilen mesajlar ise beklentinin aksine çok güçlü ve hükümeti iyice zora sokacak cinstendi. Yumrukların parlamento binasına doğru havaya kalktığı gösteride öne çıkan iki slogan vardı: "Memorandumunuzu alın ve çekip gidin" ile "Hırsızlar". Sık sık "gitme vakti", "meclis geneleve döndü" gibi mesajlar da gönderildi.
    Vatandaş, mutfak ve evinde bulduğu envai çeşit eşyayı kaparak meydana gelmesi ilginç görüntüler oluşturdu. Tencere, tava, kepçe, kaçık, düdük, Yunanistan, İspanya, Portekiz, Arjantin, İtalya ve Kuzey Afrika ülkelerinin bayrakları, pano ve dövizler bu eşyalar arasındaydı. Göstericiler, ilginç protesto ve temsillerle ilgi çekmeyi de başardı. Özellikle boynundan bağlanan ve ağzındaki Euro'larla bir iskeletin çapa ile denizin dibine doğru çekilmesi ile denizin dibindeki para çantasının temsili en çok görüntülenenler arasındaydı.
    Politikacılara mesaj gönderen darağacı, Başbakan Yardımcısı Theodoros Pandalos'a atfen sallandırılan "Pangalos sosisleri" de öne çıkan eylem türleri arasında yer aldı. Bir sanatçı ise market arabasına doldurduğu açlık, ekonomik önlemler, AB ve IMF talepleriyle mesaj göndermeyi tercih etti. Tencere ve tavalara vurarak tempo tutan göstericiler, "Aç olduğumuz için gürültü yapıyoruz, tempo tutuyoruz çünkü umutluyuz" sloganı da attı.
    Bir diğer ayrıntı ise önceki grev ve gösterilerde yan yana gelmesi mümkün olmayan polis ile vatandaş arasındaki yardımlaşmaydı. Meclis etrafında konuşlanan polis ve çevik kuvvet ile vatandaş birbirine karşı oldukça nazik ve mütebessim davrandı. Hem birbirine yol verdi hem de suyunu paylaştı. Sabahlara kadar süren gösteride polis, ihtiyacını gidermek için linç endişesi duymadan göstericilerin arasından sık sık girip çıktı. Barışçıl gösterilerin bundan sonra her gün tekrar edilmesi planlanıyor.

    PANGALOS'A "MODA" TEPSKİSİ
    Öte yandan "bıkkın ve öfkeliler"in protestolarını "İdeolojisi olmayan yeni moda teknolojileri" diye eleştiren Başbakan Yardımcısı Pangalos, vatandaşın küfürlü sloganlarının hedefi oldu. Hükümet Sözcüsü Yorgos Petalotis de Pangalos'un sözlerini eleştirdi. Petalotis, "Bugün meydanlardaki gösteriler halkın gerçek sorunlarının ne olduğunu gösteriyor. Moda yeni teknolojiler bile ideolojidir." dedi.
    Yunan gazeteleri, dün akşamüzeri başlayan ve sabah saatlerine kadar süren gösterilerin hükümeti korkuttuğu yorumunda bulundu. Büyük gösterileri manşetten veren gazeteler, hiçbir olayın yaşanmadığı protesto gösterilerinin takdir topladığına dikkat çekti.

    PAPANDREU TEKNOTRAT DESTEĞİ İSTEYEBİLİR
    Yunan hükümeti, 12 milyar Euro'luk 5. taksit için AB ve IMF'nin talep ettiği 2011 yılındaki 6,4 milyarlık yeni önlemleri hayata geçireceğini açıklamıştı. Bu bağlamda yüksek maaş ve emekli aylarında kesinti, KDV artışı, memurların işten çıkarılması, 2015 yılına kadar 50 milyar Euro'luk özelleştirme yapılması planlanıyor. Alınan önlemlerin hayata geçirilmesi için sol partiler Papandreu'ya kapıyı kapatırken, ana muhalefet Yeni Demokrasi ise destek vermesi için vergi artışlarının geri çekilmesi şartını öne sürüyor.
    Erken seçim senaryosunu reddeden Papandreu'nun önümüzdeki dönemde hükümette revizyona gitmesi bekleniyor. Teknokratlardan oluşan yeni üyelerin özellikle Maliye Bakanlığı'nı güçlendirmek için hükümete dahil edilmesine kesin gözüyle bakılıyor.