Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

27 Mayıs'ı yeni anayasa temizler

27 Mayıs 1960 darbesinin 51. yıldönümünde, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam edildiği Yassıada, demokrasi talebinde bulunan yüzlerce insanın akınına uğradı.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-05-28 06:53:45

27 Mayıs'ı yeni anayasa temizler


İki vapur kaldıran 'Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu'na eşlik eden başka platformlarla birlikte ada doldu taştı. Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Osman Can, virane haldeki mahkeme salonunun ortasında Adnan Menderes'in idama gidişini gösteren 'Bir Daha Asla!' yazılı fotoğrafın yanında bir konuşma yaptı. 12 Haziran'dan sonra yeni anayasa sürecine girileceğini hatırlatan Can, "Türkiye, 27 Mayıs'la gelen karanlığı yeni bir anayasa ile aşabilir. Bu şans ıskalanırsa bütün partiler vebal altına girer." uyarısında bulundu.

Etkinliğe; Ufuk Uras, Sacit Kayasu, Osman Can, Mete Tunçay, Emine Gürsoy Naskali, Süleyman Soylu, Cahit İleri, Ferhat Kentel, Turgay Oğur, Ayhan Ogan, Akın Özçer, Ulvi Alacakaptan gibi isimler katıldı. Etkinlikte; 27 Mayıs'ın getirdiği vesayet sisteminin ortadan kaldırılması isteği dile getirildi. Virane haldeki mahkeme salonunun ortasına konulan Adnan Menderes'in idama gidişini gösteren 'Bir Daha Asla!' yazılı fotoğrafın yanında kurulan platformda konuşan anayasa hukukçusu Doç. Dr. Osman Can, "Türkiye 27 Mayıs sistemiyle gelen vesayet anlayışını temizlemek zorundadır. Ancak yeni anayasa bunu yapabilir. Bu mahkeme salonundan başlayıp bugüne kadar gelen karanlık ve bunun aydınlanmasını isteyen bir toplum var. Burası bir terör çetesinin faaliyetlerini icra ettiği yerdir. Silahsız, hukuk yoluyla da terör estirebilirsiniz. Burada üretilen karanlık sistem hâlâ devam ediyor." şeklinde konuştu.

27 MAYIS'A ORTAK OLANLAR ÖZÜR DİLEMELİ

Eski Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu ise 27 Mayıs'la başlayan darbe sürecinin 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan süreçleriyle devam ettiğini, ardından da Ergenekon, Balyoz, Sarıkız, Ayışığı darbe planlarının geldiğini söyledi. "O gün yapılanlar için İstanbul Üniversitesi'ni ve diğer kurumları halktan özür dilemeye çağırıyorum." diyen Soylu, şöyle devam etti: "TSK, toplumun gelecek tasavvurlarını biçtiğini kabul ederek özür dilemeli. Anayasa Mahkemesi, o günkü yargılamalar adına özür dilemeli. CHP de darbeyi meşru kılıp, topluma kabul ettirmeye çalıştığından dolayı özür dilemelidir." çağrısı yaptı.

Yassıada mahkemelerinde idama mahkûm edilen; ancak yaşı sebebiyle affedilen dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın torunu Emine Gürsoy Naskali de, 27 Mayıs'ta başlayan darbe sürecinin arkasından başka darbelerin geldiğini ve son olarak, 28 Şubat'ta görevinden ayrılan 'darbeci' paşaların arkalarında Ergenekon'u bıraktıklarını kaydetti. "Bunun mimarlarını çok iyi biliyoruz; çünkü hayatımız darbelerle mücadeleyle geçti." diyen Naskali, sözlerinin sonunda ise "Bu salon, 51 yıl öncesine ait bir tecavüz mahallidir. Bu salonun hep böyle viran ve metruk kalmasını istiyorum." ifadelerini kullandı.


ZAMAN

Haber Ara