Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kimsesiz büyüdü kimsesizlerin abisi oldu

7 yaşındayken yetim kalan, yetiştirme yurdunda büyüyürek üniversiteyi bitiren Alim Yavuz, Malatya Sevgi Evleri Çocuk Yuvası Müdürü olarak kendisi gibi kimsesiz çocuklar için çalışıyor. Çocuklara yalnızlık duygusunu yaşatmadan sağlıklı bir gelişim yaş

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-05-26 09:43:41

Kimsesiz büyüdü kimsesizlerin abisi oldu
7 yaşındayken yetim kalan, yetiştirme yurdunda büyüyürek üniversiteyi bitiren Alim Yavuz, Malatya Sevgi Evleri Çocuk Yuvası Müdürü olarak kendisi gibi kimsesiz çocuklar için çalışıyor. Çocuklara yalnızlık duygusunu yaşatmadan sağlıklı bir gelişim yaşamaları için çaba harcayan Yavuz, her türlü aktivitede çocuklara eşlik ederken öğrenci olanların sorunlarıyla okula giderek bizzat ilgileniyor.
Giresun'un Şebinkarahisar ilçesine bağlı Dere köyünde doğdunu belirten Yavuz, 2.5 yaşındayken annesini, kaybedince ortopedik engelli olan babası kendisini 7 yaşında, abisiyle birlikte yetiştirme yurduna verdi. 11 yaşına geldiğinde babasını kaybettiğini aktaran Yavuz, ancak babasının öldüğünü 14 yaşında yurttan izin alıp köyüne gitmek için dolmuş beklediği sırada bir köylüsünden öğrendiğini ifade etti. Yurt yaşamı boyunca birkaç kez intiharın eşiğinden döndüğünü aktaran Yavuz, şöyle devam etti: "19 yaşındayken yurttan ayrıldım. Hacettepe Sosyal Hizmetler Yüksekokulu'nu bitirerek sağlık memuru olarak çalışmaya başladım. 26 yaşına geldiğinde Safranbolu Yetiştirme Yurdu'nda Sosyal Hizmet Uzmanı olarak atandım. Bir yıl burada çalıştıktan sonra Manisa'ya tayin oldum. Manisa'da sekiz yıl görev yaptıktan sonra iki yıldır Malatya'da işadamları tarafından yaptırılan 0-12 yaş grubu sevgi evleri çocuk yuvasında müdür olarak çalışıyorum. Şimdi benimle aynı kaderi paylaşan çocuklara tecrübelerimden yararlanarak sağlıklı bir gelişim süreci yaşamalalarına katkı sağlamaya çalışıyorum."
24 çocuğun bulunduğu yuvada, çocuklar Yavuz'u 'abi' olarak görüyor. Çocuklara kendi yaşantısından örneklek vererek hayatın zorluklarını aşmalarına yardımcı olduğunun altını çizen Alim Yavuz, "Günümüzde Sevgi Evleri'nde çocuklar çok nezih, ev ortamını aratmayan, modern konutlarda kalıyor. Eskiden bu şartlar yoktu. Çocuklara, bakım şartlarının geçmişe göre daha iyi olduğunu anlatıyorum. Devletimizin onlar için seferber ettiği imkânları anlatırken, kendi dönemimizde akşam olduğunda kapısı zincirle kilitlenen buzdolabından bahsediyorum. Şimdi diledikleri zaman yemek yiyebildiklerini anlatıyorum." diyor.
Yetiştirme yurdunda yetişen biri olarak çocukların ruh hallerini çok iyi anladığını vurgulayan Alim Yavuz, şunları söyledi. "Mevlana'nın ölümsüz mesajı, Mesnevi'de bir hikaye anlatılır: 'Kendi cinslerinden ayrı olarak yaşayan bir ördek ve bir pelikan birlikte yaşarmış. Bu halleri birilerinin merakını celbetmiş. Sormuşlar neden kendi türlerinizle dolaşmaşsınız da, birbirinizle gezersiniz? Cevap çok manidardır; Çünkü birimizin kanadı kırık, diğerimizin ayağı kırık. Birbirimizin halinden iyi anlarız' demişler. Yanlış bir mesaj vermek istemiyorum ama (buralarda çok fedakar) bu çocukların hallerinden iyi anlarım gibi bir iddiam var. Çünkü onların şu an cenderesine alan aynı sızılarla, aynı yaralarla büyüdüm. Ve bugün, sızılarımı, yaralarımı nasıl iyileştirdiğim (iyileştirebildiğim kadarıyla) konusundaki tecrübelerimi yuvadaki çocuklara aktarıyorum."
Yetiştirme yurtlarıyla ilgili ön yargıları yıkmak amacıyla anılarını 'Şatom Benim Üzgün Yurdum' isimli kitapta anlatan Yavuz, "Çalıştığım sosyal hizmet kuruluşlarında her gün ayrı sevinç, ayrı dramla karşılaşıyoruz. Bunlardan bir kısmını insanlarla paylaşmanın güzel olacağını düşündüm. 'Bu çocukların hallerinden iyi anlarım' gibi bir iddiam var. Yaşadıkları sızıları, yaraları nasıl iyileştirdiğimi paylaşmak istiyorum." şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara