Kurtulmuş: Halkın egemen olduğu bir Türkiye için yola çıktık
HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, adaletle hükmedilen, eşit ve özgür bir Türkiye için yola çıktıklarını söyledi.
Kurtulmuş, Büyük Samsun Otel'de sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile yemekli toplantıda bir araya gelerek, partisinin çalış
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-23 00:17:27
Kurtulmuş, Büyük Samsun Otel'de sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile yemekli toplantıda bir araya gelerek, partisinin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Türkiye'de 12 Haziran'da yapılacak seçimin, 21. yüzyılın önemli seçimlerinden biri olacağını belirten Kurtulmuş, bu seçimin aynı zamanda "eski" Türkiye'nin son seçimi olacağını belirtti.
Türkiye'de soğuk savaş döneminden kalma siyaset anlayışının devam ettiğini savunan Kurtulmuş, "Seçim meydanlarını görüyorsunuz. Son 10 yıllık parlamento serüvenine baktığınızda, partilerin asla uzlaşamadığı, ülkenin menfaatine bir iş yapamadığını görüyoruz. Aksine üslup olarak sürekli olarak kavga gürültü, karşı tarafı aşağılama, ak dediğine kara deme şeklinde bir siyaset üslupsuzluğu gibi sürekli hakaretler, sürekli didişme, soğuk savaşın siyaset dilinin alışkanlığıdır. Kendisini anlatmaz, karşı tarafa hakaret eder. Kendisinin iyiliklerini anlatmaz, karşı tarafın kötülüklerini anlatır, hatta sadece kötülük değil, bu siyaset dili düşmanlık üzerine kurulu bir dildir. Halbuki siyaset düşmanlık dili üzerinden değil, rekabet dili üzerinden konuşmak zorundadır. Düşmanlık karşıtlık oluşturur, rekabet ise yarış oluşturur. Rekabet ise ben karşı taraftan daha iyi yapacağım demektir. Dolayısıyla düşmanlık dili üzerinden siyaset oluşturanlar, maalesef hemen yöntemlerinde de bu ortaya çıkıyor. Hemen ayrıştırmaya başlıyorlar. Sağcı isen şu partiye, solcu isen bu partiye oy vereceksin gibi, ayrıştırmayı ortaya koyuyorlar. Buna siyaset biliminde cadı ideolojisi diyorlar. Soğuk savaşta dünya sağ ve sol diye ikiye ayrıldığı için komünistler ve kapitalistler diye ikiye ayrıldığı için düşman vardı. Türkiye'de 150 senedir irtica bir düşmandır. Bir taraf diğer tarafı irtica ile, diğer taraf ta komünizmle korkutur. Halbuki bu memlekette ne irtica korkusu var, ne de komünizm. Bir taraf, 'din elden gidiyor' diye siyaset yaparken, diğer taraf 'cumhuriyet elden gidiyor' diye siyaset yapar. Oysaki gidenler ne din, ne Cumhuriyet. Giden sadece bizim Mehmetlerdir. Yoksulluk fukaralık bizim memleketlerin üzerinde. Gelir dağılımı adaletsizliği bizim Mehmetlere. Adaletsizlik, haksızlık bizim Mehmetlere, işsizlik bizim Mehmetlere, tarımdaki ürünlerin beş para etmemesi bizim Mehmetlere, oyun aynı oyundur. Oyunu bölersen komünistler gelir. Oyunu bölersen irtica gelir. İşte HAS Parti bu oyunları bozmak için kurulan bir partidir" dedi.
"Türkiye gibi bir ülkede kimlikler üzerinden siyaset yapmaya başladığınız zaman onun sonu yoktur" diyen Kurtulmuş şöyle konuştu: "50 bin tane kimlik ortaya koyarsın. Ve bir türlü siyasette de birleştirici, bütünleştirici olamazsın. Halbuki biz kimlikler üzerinden değil, değerler üzerinden siyaset yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda da Türkiye, siyasetini yeniden formatlıyor. İşte bunların üzerinden siyaset yaptığınız zaman o dar kalıpları kırıyorsunuz. HAS Parti'nin ortaya koyduğu en önemli perspektiflerden birisi budur. Hepimiz ortak bir sözde birleştik. Bu söz; adaletle hükmedilen bir Türkiye'yi kurmaktır. Eşit ve özgür bir Türkiye. Ortak sözümüz; halkın egemen olduğu bir ekonomik sistemi kurmaktır."
"28 ŞUBAT, EKONOMİK POLİTİKA İÇİN YAPILAN DARDEBİR"
Türkiye'deki ekonomik sistemin yapısının 2000 yılından beri belli bir rotaya sokulduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, "28 Şubat darbesi ekonomik politikanın değiştirilmesi için yapılan bir darbedir. Yoksa irtica filan değil. Öyle olsaydı, irtica ile suçlanan bir parti tek başına iktidara gelmesinin zemini hazırlandı. Ya da gerçekten irtica tehlikesi var ise nerede Fadime Şahinler, Müslüm Gündüzler... Televizyonlardaki o senaryolar yine o irtica kampanyası ile Türkiye'nin üstünü örtmekti. Esas yapılan 28 Şubat'ta Türkiye'nin ekonomisinin rotası değiştirildi. Bunun ardından Kemal Derviş Amerika'dan koltuğunun altında bir dosya ile çıkıp geldi. 28 Şubat'ta rahmetli Erbakan'ı, 2001'de de rahmetli Ecevit'i tasfiye ettiler. Bunlarla Türkiye'yi küresel finans zemininin ağına düşürülme zemini hazırlandı. Ardından Türkiye güçlü ekonomiye geçiş programı içerisine sokuldu. Kemal Derviş o programı Türkiye'ye getiren adam. Geldi programı uyguladı, hükümet düştü, AK Parti hükümeti iktidara geldi. AK Parti iktidarı Kemal Derviş'in modelini harfiyen uyguluyor. 2023 programında bu mevcut uygulamayı da tamamıyla taahhüt ediyor. Bu programda; tarım kesiminin tasfiyesi var" dedi.
Türkiye'de ekonomik modelin bu şekilde devam etmesinin mümkün olmadığını savunan Kurtulmuş, "Türkiye'de yoksulluk sınırının altındaki insan sayısı 20 milyona çıktı. Anadolu'yu dolaştığımız zaman bazı illerde nüfusun yüzde 60'a yakınının yeşil kartlı olduğunu görüyoruz. 2023'e bu şekilde giremeyiz. Devam ederse ne olur. TC devletini yıllık bütçesinin tamamı iç borç faizine gidecek. Devlet çivi çakamaz duruma gelecek. Bu modelin değiştirilmesi lazım. HAS Parti bu modeli değiştirmeyi taahhüt ediyor. Makası değiştirmek lazım. Sirkeci garından Ankara'ya gidilmez, Haydarpaşa garından gidilir" diye konuştu.
Haber Ara