Dolar

34,8824

Euro

36,5647

Altın

3.008,90

Bist

10.058,63

Arınç: Tutuklu gazeteciler Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılanıyor

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tutuklu gazeteciler üzerinden Türkiye'de basın özgürlüğünün kısıtlandığına yönelik tartışmaları değerlendirdi.
İsim vermeden Ergenekon Davası kapsamında tutuklanan Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın Te

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-05-23 14:36:58

Arınç: Tutuklu gazeteciler Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılanıyor
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tutuklu gazeteciler üzerinden Türkiye'de basın özgürlüğünün kısıtlandığına yönelik tartışmaları değerlendirdi.
İsim vermeden Ergenekon Davası kapsamında tutuklanan Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılandıklarını hatırlatan Arınç, "TCK'dan doğan ceza tehdidini ortadan kaldırabiliriz ama Terörle Mücadele Kanunu'ndan dolayı 'onu da kaldıralım' diyenlere 'gerekçelerinizi açıklayın' demekten başka bir çaremiz yok." dedi.

Bursa Almira Otel'de düzenlenen '6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun ve Seçim Dönemi Yayınları Bilgilendirme Paneli'nde konuşan Arınç, tutuklu gazetecilerin durumunu değerlendirdi.
Basının, bir ülke için büyük güç, demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olduğuna dikkat çeken Devlet Bakanı Arınç, iktidar ve muhalefetin de bunu mutlaka bilmek zorunda olduğunu kaydetti. Ülkenin ve demokrasinin basına ihtiyacı olduğunu dile getiren Arınç, basının fikir özgürlüğü bakımından önemli olduğunu, Türkiye ve dünyada olup bitenleri halkın bilgisine sunduğunu hatırlattı. Basının yadsınamaz bir görevi olduğunu anlatan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, basının gücünü ve önemini kimsenin küçümsememesi ve bunu sansür sayılabilecek bir baskı altına almaması gerektiğini söyledi.

"TUTUKLU GAZETECİLER TERÖRLE MÜCADELE KANUNU KAPSAMINDA YARGILANIYOR"
Arınç, son zamanlarda Türkiye'de basın özgürlüğünün kısıtlandığını, basın özgürlüğü yolunda bazı basın mensuplarının cezaevlerine gönderildiği veya haklarında dava açıldığı yönünde bir tartışma yaşandığını kaydetti. Arınç, bu tartışmaya bir yerden dahil olabileceklerini; ancak pek çok olayda yargı sürecinin işlediğinin de bilinmesi gerektiğini vurguladı. Arınç, şöyle devam etti:
"Biz basın mensubu arkadaşlarımızın mutlaka basınla ilgili gazetecilik mesleğinden doğan hiç bir konuda zarar görmemesini, tutuklanmamasını, gözaltına alınmamasını, şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalar verilmemesini isteriz. Ama biliniz ki bugün cezaevinde bulunan gazetecilerin sayısı değişiyor, 26-27 diyenler var, bizim elimizde tam rakamlar var. Bu arkadaşlarımızın haklarındaki suçlama maddeleri, Terörle Mücadele Kanunu ile ilgilidir. Yani Terörle Mücadele Kanunu'nda terör örgütüne üye olmak, terör örgütü lehinde propaganda yapmak, eylemde bulunmak vesair konuları Terörle Mücadele Kanunu var oldukça bir ceza maddesi olarak işleyecektir."

"ÖRGÜT ÜYELERİNİ KAHRAMAN GİBİ YAYINLAMAYIN"
Türkiye'nin halen terörle mücadele ettiğinin altını çizen Arınç, bu konuda tavır gösterecek olanın yine basın mensupları olduğunu dile getirdi. Arınç, "Eğer diyeceksiniz ki Terörle Mücadele Kanunu'nun kalkması ya da en azından gazetecilik sıfatını taşıyan bu insanların karşılaştıkları hukuki sonuç doğuracak eylemlerinden dolayı sorumlu olmamalarını, bunu diyebilirsiniz. Bunu derseniz, sizi sadece dinlerler. Ama karşılığında şunu söyleyen çıkacaktır; Türkiye, terörle mücadele ediyor. Halen bu mücadelesinde yüzde 100 başarılı olmuş değil. Örgüt var. Örgüt adına eylemde bulunanlar var. Ve bu eylemleri kolaylaştıran ve bu eylemlere yol açan, onların propagandasını yapan şunlar, şunlar da var. Ya bunları görmezden geleceksiniz, bu kanunu bu maddelerini bir şekilde çıkaracaksınız veya bu mücadeleyi zaafa uğratmamak adına bu kanun kalmalı, bu maddeler yürürlükte bulunmalı diyeceksiniz. Bence, terörle mücadelenin Türkiye için arz ettiği önemi bildiğimize göre, gazetecilere düşen konu, çarşaf çarşaf bu örgütün eylemlerini, eylemlerin sahiplerini birer kahraman haline getirmek veya İmralı'dan konuşulduğu iddia edilen sözleri bir kahramanın ağzından nakletmek değil, ülkenin birlik ve bütünlüğüne çok daha fazla önem vererek, suç işlememeye dikkat etmektir. Türkiye öyle bir noktaya gelebilir ki bugün artık bu kanuna ihtiyaç kalmadı denebilecek bir noktayı buluruz." diye konuştu.

MECLİSE GÖTÜRDÜK AMA DESTEK BULAMADIK
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) değişiklikler yapılması için gerekli hazırlığı yapıp, ilgili çalışmayı meclise de sevk ettiklerini, ancak yeterli destek görmediklerini söyledi. Çalışmanın meclisin kapanmasına yakın denk geldiğini anlatan Arınç şöyle devam etti:
"Destek bulamadık. Dolayısıyla meclisin kapanmasıyla o da bir ölçüde kadük oldu. Ama inanıyorum ki, TCK'den doğan ceza tehdidini ortadan kaldırabiliriz. Ama Terörle Mücadele Kanunu'ndan dolayı onu da kaldırın diyenlere, gerekçelerinizi açıklayın demekten başka çaremiz yok. Biz, ülkenin karşı karşıya kaldığı temel korkulardan, endişelerden ve yaptığımız mücadelelerden çok zarar gürmüş bir topluluk olduğumuzu düşünüyorum."

İNTERNET MEDYASI İÇİN HAZİRAN SONRASINI HEDEF GÖSTERDİ
Bülent Arınç, internet haberciliği ile alakalı çalışmayı tamamladıklarını, Haziran seçimleri sonrası meclis gündemine alacaklarını kaydetti. 7 maddelik bir kanun hazırlandığına işaret eden Arınç, "Biz paylaşım sitelerini hesaba katmadık. Sadece haber portallarını dikkate alarak, onlara, Basın Kanunu içerisinde özledikleri, bekledikleri yeri verdik. İnşallah yasalaştıracağız." dedi.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara