Baydemir: Tokalaşılabilecek son kuşağız
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, tokalaşılabilecek son kuşağın kendileri olduğunu belirterek, yeni kuşağın kendisini çok kaygılandırdığını söyledi. Baydemir, "Yepyeni bir kuşak var. Eski belediye başkanlarından Fırat Anlı, 'biz
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-22 09:15:11
Hürriyet Gazetesi'nin TCDD ile ortaklaşa düzenlediği ve 10 Mayıs'ta 'Türkiye ne istiyor?' sorusuna cevap aramak için Ankara'dan yola çıkan 'Hürriyet Hakkımızdır Treni', Diyarbakır'a geldi. Treni ziyaret eden Baydemir, gazete yazarlarıyla sohbet etti. Baydemir, sohbette şehrin eğitim, altyapı, turizm konularındaki sıkıntılarını dile getirdikten sonra bölgede son günlerde yaşanan olaylar ve Kürt sorunun çözümüyle ilgili yapılması gerekenleri anlattı.
Baydemir, "Türkiye'nin batı yakası ile doğu yakası arasında, bir kere bunu acı duyarak söylüyorum; duygudaşlıkta çok ciddi problemler var. Artık duygudaş değiliz. Bu maalesef böyle. İkinci husus önceliklerimiz farklılaştı. Üçüncü husus ise beni daha çok kaygılandırıyor. Yepyeni bir kuşak var. Şimdi cezaevinde olan arkadaşım eski Belediye Başkanı avukat Fırat Anlı, 'biz son kuşağız, anlaşılabilecek, tokalaşılabilecek, müzekare edilebilecek son kuşağız' demişti. Açıkçası bizden sonra gelen kuşak bizi de bastırıyor. Bu kuşak giderek son kuşağı da etki alanı altına almış durumda. Düşünün ki bir kentte çocuk, torun, anne baba, dede neredeyse aynı duyguyu yaşıyor. Üç kuşak arasındaki görüş farkı neredeyse ortadan kalkıyor ve öncülüğünü torunlar yapıyor. Dedeler torunların peşinden gidiyor. Umarım bu görülür ve anlaşılır, bu risk tehlikeli, basit bir şey değildir. Bundan sonra çıkış nasıl olabilir? Şüphesiz ki bir yol yöntem yoktur. Ama bana sorarsanız acaba biz acılarımızda, yitirdiklerimizde ortaklaşarak, o konuda empati yaparak acılarımızda ortaklaşmaya gidebilir miyiz?" ifadelerini kullandı.
Baydemir, bölgede yaşanan olaylarda 42 insanın toprağa düştüğünü belirterek, hükümetin 'ben askeri vesayeti kaldırdım, şu anda asker seçilmişlerin bir memurudur' dediğini hatırlatarak, olması gerekeninin de bu olduğunu kaydetti. Baydemir, "O halde askeri ve siyasi operasyonları durdurmak hükümetin bir kararına bağlıdır. Ama operasyonlar durmadı. Bu coğrafyada her gün bir ailemize acı haber aldı. Bunun içinde asker de var, polis de var. Şunu açık ve net Türkiye halkına anlatmak lazım. Kastamonu'da yaşamını yitiren polis memuru, Uludere'de yaşamını yitiren gerilladan ne farkı var. Veya, gerillanın o polisten ne farkı var. Ateş düştüğü yeri yakıyor mu, yakmıyor mu? Burada bir duygusallık yaratabilirsek, yeni acıların, yeni ölümlerin önüne geçeriz, sevinçleri yaratma fırsatının zeminini elde ederiz. Her birimiz kendi acımıza sahip çıkarsak ve kendi acımızın peşinde koşarsak bir müddet sonra bu yabancılaşma derinleşecektir." şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara