Babacan: Rekabet Kurumu'nun yaptırım gücü artırılmalı

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Rekabet Kurumu'nun yaptırım gücünün artırılması gerektiğini söyledi. Kurumun geçtiğimiz aylarda kimi uygulamaları belirleyip otomotiv sektörüne yaptırım uyguladığına işaret eden Babacan, "Bunlar, başka sektörler için de her zaman olabilir. Rekabetin mutlaka iyileşmesi gerekiyor." dedi.
    Fatih Üniversitesi öncülüğünde düzenlenen İstanbul Ekonomi ve Finans Konferansı (ICEF)'na konuk olan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, güçlü büyüme için iyi bir siyasi iradenin gerekli olduğunu ifade etti. Atılan adımlar sayesinde Türkiye'nin batmayacak kadar büyük ülkeler arasına girdiğine işaret eden Babacan, "Bakın batmayacak kadar büyük tanımına giren ilk 25 ülke açıklandı. Bu ülkeler arasında Türkiye de var. Ülkemizde görülen mali sorunlar tüm sisteme yansıyabilir. Onun için karar alırken Türkiye kadar uluslararası ekonomiyi de göz önünde bulundurmak durumundayız. Türkiye olarak kendi tecrübemizden yararlanarak, 2001 bunalımına bakarak 2003-2004'ten itibaren reformlar yaptık. Finansal kurumlar, kredi kartları ve mortgage ile ilgili yasalar çıkardık. Regülasyonun çerçevesini sıkı tuttuk." diye konuştu.
    İş hayatında rekabetin önemine de değinen Ali Babacan, "Baştan önleyici tedbirler almak son derece önemli. Kim ben batmayacak kadar büyüdüm derse, orada sorunlar başlıyor. Orada ülkenin kaynaklarının yok yere tüketmenin bir bakıma temelini atıyorsunuz. İşte düzenleyicilerin, denetleyicilerin buna çok dikkat etmesi gerekiyor." uyarısında bulundu.
    Türkiye'de artık rakibi olmayan, kendilerini tekel ya da tek tabanca olarak gören şirket sayısının azaldığını savunan Babacan, eskiden az sayıda holding olduğunu, bunların da 100-150 alanda iş yaptığının altını çizdi. Ali Babacan, şunları söyledi:
    "Gelinen aşamada bunları görüyorsunuz. Hepsi kendisine sadece 3-4 alan seçti. Onlara yoğunlaşıyor, diğer bütün tesislerini, varlıklarını ellerinden çıkardılar. Bakıyorsunuz Türkiye'nin bütün reel sektör kuruluşlarına, artık belli alanlara odaklanmak durumunda kaldılar. 'Benim soyadım şu, dolayısıyla bu soyadı ile kurduğum her şirketin, o sektörde doğal bir koruması vardır, devlet benimledir, kolay kolay bu sektöre giriş çıkış olmaz, özel uygulamalarda da zaten ben iyi para kazanıyorum. Dolayısı ile ben her alana gireyim ki her alanda güzel para kazanayım' devri bitti. Her alanda rekabet var, rekabetin iyi işlemediği alanlarda ise Rekabet Kurumu var. Mükemmel çalışıyor mu? Açıkçası sorunlarımız var. O kurumun daha güçlendirilmesi, yaptırım gücünün de artırılması gerekiyor. Kurum, geçtiğimiz aylarda kimi uygulamaları belirlemesi dolayısı ile otomotiv sektörüne yaptırımlarda bulundu. Bunlar, başka sektörler için de her zaman olabilir. Rekabetin mutlaka çalışması gerekiyor."
Rekabetin iyi çalıştıktan sonra herhangi bir şirketin aşırı büyümesi, çok hakim bir piyasa payına sahip olmasının kolay olmadığını söyleyen Babacan, siyasi iradenin rekabet ortamına imkan tanımasını istedi. Babacan, "Dünyanın en büyük ekonomisinde, böylesine saçmalıklar diyebileceğim adeta gelişmeler yaşanabiliyorsa, Türkiye'de de dikkate etmezsek, Allah korusun, çok çok yanlış bir yapıya, çok çok yanlış bir düzene anında kayıp gideriz. Burada da herkesin sorumluluğu vardır." ifadelerini kullandı.