Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Pompalı cinayetinde müebbet hapis istemi

Kütahya'da geçen yıl ekim ayında iki kişinin otomobillerinde pompalı tüfekle kurşunlanarak öldürülmesinin ardından açılan davada Cumhuriyet Savcısı 2 sanığın müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Kütahya'da, geçen yıl ekim ayında 2 kiş

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-05-17 12:03:28

Pompalı cinayetinde müebbet hapis istemi
Kütahya'da geçen yıl ekim ayında iki kişinin otomobillerinde pompalı tüfekle kurşunlanarak öldürülmesinin ardından açılan davada Cumhuriyet Savcısı 2 sanığın müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Kütahya'da, geçen yıl ekim ayında 2 kişinin otomobillerinde öldürülmesinin ardından açılan davada, Cumhuriyet Savcısı tarafından 2 sanık hakkında müebbet hapis cezası istendi. Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen ve olayın tanıkları arasında yer alan Tanık Mustafa Çakmak, cinayet olaylarından önce Gökhan Demir'in otomobilini satın aldığını, birkaç gün sonra işlediği bir suç nedeniyle cezaevine girdiği için borcunu ödeyemediğini belirterek, 'Demir'in aracını daha sonra 7 bin 200 liraya taksitle Rıfat Şahin'e sattım. Cezaevinden çıktıktan sonra Gökhan Demir'in babası Şükrü Demir ve Rıfat Şahin ile buluşup, Şahin'in borcunu bana değil, Gökhan Demir'e ödemesi konusunda anlaştık. Arabanın borcuna yönelik Rıfat Şahin, Gökhan Demir'e senet imzalayıp verdi. Rıfat Şahin, Gökhan Demir'e borcunu 50'şer lira, 100'er lira olarak ödüyordu. Ödeme yapamayınca Gökhan Demir bana geldi, (Ağabey ne yapayım?) dedi. Ben de (Usulü var, ödeyemiyorsa icraya ver) dedim. Ancak aralarında herhangi bir husumete şahit
olmadım. Olayla ilgili başka bir şey bilmiyorum.' dedi.
Duruşma sonunda esas hakkında mütalaasını veren Cumhuriyet Savcısı Göksel Yıldırım; "Olay günü olan 31 Ekim 2010'dan yaklaşık 1 yıl önce Gökhan Demir, Mustafa Çakmak'a aracını satarak teslim eder. Bundan bir gün sonra Çakmak, aracı maktul Rıfat Şahin'e satar. Demir, borcu devralan Şahin'den parasını tam olarak alamaz ve bu nedenle aralarında ihtilaf oluşur. Sanık beyanlarına göre, Demir'e, Şahin'den alacağından vazgeçmesi için telkinler yapılır. 31 Ekim 2010'dan önce Recep Tosuncuk, gittiği restoranda maktul Efrahim Uludağ ile tartışır ve Uludağ tarafından bıçaklanarak yaralanır. Bununla ilgili olarak Uludağ hakkında soruşturma açılır. Her ne kadar soruşturma açılması ve takibi şikayete bağlı değilse de bu hususun taraflarca yeterince bilinmemesi nedeniyle Uludağ, üçüncü şahıslar aracılığıyla Tosuncuk'a haber göndererek dava ve şikayetinden vazgeçmesi hususunda kesintisiz baskı uygular. Gökhan Demir, Dilaver Eryıldız ve Mustafa Kaya tarafından araca bindirilerek götürüldüğü ıssız bölgede, kendisinin Şahin'den alacağından, Tosuncuk'un ise Uludağ'dan şikayetinden vazgeçmesi yönünde uyarılır. Bu aşamadan sonra Demir ve Tosuncuk, yaşananları kendilerine yönelik bir tehdit olarak algılayıp birlikte gezip dolaşmaya, üzerlerinde silahlar bulundurmaya başlar. Olay günü ilk olarak Uludağ, yolda gördüğü ve yanında Gökhan Demir bulunan Recep Tosuncuk'a kullandığı aracı sürer, tartışmalarının ardından Tosuncuk, Uludağ'ı tabancayla vurarak öldürür. Bundan sonra yanındaki kısa tüfekle havaya bir el ateş açan Demir, bir süre sonra karşılaştığı Şahin'i aracında vurarak öldürür. Cinayetlerin tasarlanarak işlendiğine ilişkin somut kanıtlar bulunmamaktadır." dedi.
Cumhuriyet Savcısı Gökhan Yıldırım, Recep Tosuncuk ve Gökhan Demir'in "Kasten Adam Öldürme" suçundan "Müebbet Hapis" cezası almalarını talep etti.

Haber Ara