Erdoğan: CHP'nin cami kapattığı ve ahır olarak kullandığı ispatlıdır (3)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Yozgat'ta düzenlediği mitingte yaptığı konuşmada, CHP'nin tek parti döneminde camilere yönelik uygulamalarını dile getirdi. Erdoğan, 4 Mart 1949'a ait bir belge göstererek, Bolu'daki Kara Kadı Camii'nin nasıl kapatıldığını anlattı. Belgenin altında İnönü'nün imzası olduğunu gösteren Erdoğan, "CHP'nin cami kapattığının, ahır olarak kullandığının ispatıdır bu." dedi.
    Erdoğan, emekli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le polemiğini de sürdürdü. Demirel'in röportaj vererek kendisine verdiği cevaba karşılık, "O zaman otur oturduğun yerde. Ne işin var gazetelerde. Otur da bey zannetsinler. 87 yaşında hala ortalığı karıştırıyorsun. Otur da, biz de saygı gösterelim, başkaları da." ifadelerini kullandı.

    Başbakan Erdoğan, konuşmasına 'Yozgat yiğidin harman olduğu yerdir.' diyerek başladı. AK Parti'nin rotasını milletin çizdiğini söyleyen Erdoğan, "AK Parti'nin rotasını çeteler çizemez, kasetler çizemez, sadece ve sadece millet çizer." dedi. Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bahsettiğinde kalabalıktan 'yuuh' sesleri yükseldi. Bunun üzerine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Kılıçdaroğlu'nun Yozgat'ta ne anlama geldiğini biliyorum Yozgat'ın çok güzel bir türküsü var. Yozgat sürmelisi. Nida Tüfekçi'nin. Ne diyor? 'Dersini almış da ediyor ezber.' Sen ey Kılıçdaroğlu, 12 Eylül'de bu milletten dersini aldın, ama hala ezberleyemedin. Sen akıl hocandan, CHP'nin ikinci milli şefinin dizinin dibinden dersini almaya devam et. Dersini güzelce ezberle önce, bir çırak ol çırak..."

"CHP'NİN LİSTESİNDEKİLERE KEFİL OLAN SİZ DEĞİL MİSİNİZ?"
Başbakan Erdoğan, meydanlardan yaptığı 'CHP'ye akıl hocası' eleştirilerine gazetelerden cevap veren Süleyman Demirel'e yüklenerek, "Akıl hocası 87 yaşındaki o zat, gazetelerde de röportajlara başladı. Herhalde siyasete soyunacak belli. Bizlerle ilgili 'evham yapıyorlar' diyor. CHP'nin listelerindeki isimlere kefil olan siz değil misiniz? Yol arkadaşlarınız yok mu?" sorularını yöneltti.
    Bayan bir gazetecinin internet günlüğüne yazdıklarını nakleden Erdoğan, şöyle konuştu: "Bayan gazeteci aynen şu ifadeleri yazdı. 'CHP'de listeler belirlenmeden önce Demirel, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu aradı. Nereden mi biliyorum? Bu telefon görüşmelerinden birine şahit oldum da ondan' diyor. 'Tanık olduğumda yazmamam istenmişti.' Off the record diyorlar buna. 'Bugün bunun geçerliliğini yitirdiğini düşünüyorum.' Ahh ah. Neler oluyor ya. Milletten neler gizleniyor, ne dolaplar dönüyor. Meydanlarda, ben Kemalim dürüstüm diyen Bay Kemal meğer nerelerden talimat alıyor, ne dolaplar çeviriyor. Bay Kemal sen çırak bile olamadın ya."
    Demirel'in geçmişte CHP için söylediklerini, "Belki bu beyefendiyi tanımaz" diyerek hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Allah, Allah. Peki bunlar şimdi ne oldu? Bunları ne bir araya getirdi? Siz Alevilik kültüründen geliyorsunuz Sayın Kılıçdaroğlu. Bütün ömrünüz boyunca Maraş olaylarından, Çorum olaylarından, kanlı 1 Mayıs olaylarından dolayı bu emekli siyasetçiyi suçlamadınız mı? Onun kefil olduğu adaylarla şimdi... Bunu Alevi kardeşlerimize nasıl izah ediyorsunuz? Bunlar statükonun iki bekçisi. CHP 27 Mayıs müdahalesine çanak tuttu; merhum Menderes ve iki arkadaşının idam sehpasına götürülmesine seyirci kaldı. Bu emekli beyefendi de 28 Şubat müdahalesine kol kanat gerdi. Cumhurbaşkanlığı yaptı diyorlar. O zaman otur oturduğun yerde. Ne işin var gazetelerde. Otur da bey zannetsinler. 87 yaşında hala ortalığı karıştırıyorsun. Şu partinin listesi, bu partinin listesi. Otur da, biz de saygı gösterelim, başkaları da... Sessiz ol. Söylemek istediğin şeyler varsa cevap ver. Kalkıp da bu ülkede siyasi şeyleri karıştırdığında cevabını alırsın."
Kılıçdaroğlu için 'yalancı' diyen Erdoğan, "Yürüyen yalan dedim. Gördüm ki hafif bunlar. Koşan yalan. Belgeli yalancı, vesikalı yalancı bunlar." ifadelerini kullandı.

DÜĞÜN DAVETİYESİ İDDİASINA CEVAP
Başbakan Erdoğan, büyük kızının düğün davetisiyle ilgili iddialarda bulunan Kılıçdardoğlu'na sert çıktı: "Bunlarda utanmak, ar yok. Ar, namus, haya yok. Güya ben büyük kızımın evlilik davetiyesini özel uçakla Ürdün Kralı'na göndermişim. Böyle hayasızlık olur mu? Sayın Kılıçdaroğlu dürüstsen çık bunu açıkla. Sen namertsin, sen dürüst değilsin. Ya, sen hangi çağda yaşıyorsun? Özel uçakla davetiye mi gönderiliyor? Böyle saçmalık mı olur? Böyle şey mi olur ya? Bunların geçmişi de bu. Fakat bunlarda yüz yok. Ben bunların yalanını takip etmekten bıktım."

"GÜCÜN NEREYE YETİYORSA GÖNDER"
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, "Duyumlarımız var, iktidara geldiğimizde araştıracağız" şeklindeki açıklamalarına da cevap veren Erdoğan, şöyle konuştu: "Kafaya bak, kafaya. Bana partiyi kurduğum andan itibaren 57 tane dava açtılar. Parti kurduk ya rahatsız oldu. Şu anda 3 tane, 4 tane dava var. Vekil olmasam... Arkadaşlarımın hepsi beraat etti. Hiçbirinin altında zaten imzam yok. 'Şu anda iktidarda değiliz, geldiğimizde Yüce Divan'a göndereceğiz' diyor. Zaten abdestimden şüphem yok ki namazımızdan olsun. Ya, nereye gücün yetiyorsa oraya gönder. Ama bu ülkede iktidar bekliyorsun daha çok beklersin çok. Gelin bu MHP'ye 12 Haziran'da dersini verin."

"CHP'NİN CAMİ KAPATTIĞININ BELGESİ"
Miting kürsüsünden 4 Mart 1949 tarihli bir Bakanlar Kurulu kararı gösteren Erdoğan, CHP'nin camileri kapattırıp ahır yaptırdığını ifade etti. Erdoğan, belgeyi okuyarak şunları söyledi: "Bolu'daki Kara Kadı Camii'nin bakım ve onarım giderleri devlet bütçesinden ödenmek ve kitaplık olarak kullanılmak üzere MEB'e tahsisi kararlaştırılmıştır. Böylece Kara Kadı Camii kapatılıyor. Altında imzalar: Cumhurbaşkanı İsmet İnönü. Altında CHP hükümetinin Başbakanı ve bakanların imzası. CHP'nin cami kapattığının, ahır olarak kullandığının ispatıdır bu. Atatürk sağlığında Konya'daki camilerle ilgili çok yoğun bir emir, talimat veriyor. 'Süratle restore edin' diyor. Atatürk ölüyor. Kime kalıyor bunları restore etmek. Bize kalıyor. Konya'daki eserleri biz restore ettik."